22

660 48 13
                                    

   Gidememişti, eşi öyle bir söz demişti ki evin içinde dahi adımını atmak zor gelmişti. Evdeki herkes buna şahit olduğu içinde ortamda rahatsız edici bir sessizlik hakimdi. Kimse konuşmuyordu, o anda salondan çıkan Yağız ile hepsi ona bakmıştı. O ise kimseyi umursamadan babasına bakmaya gitmişti.

Botan - Umarım Aren onu kovmaz!

Arslan B - Kovar mı?

Dedi merakla hattâ hepsi merakla ona bakmıştı, o ise başını olumlu yönde sallayıp şunu söylemişti.

Botan - Kızınca fazla kalp kırıcı biri oluyor ve son olay yüzünden sinirleri oynadı. Bu yüzden de şuan tepkisi eminim daha ağır olacaktır.

Dedi hüzünle, Mirza Bey ise sanki oğluna katılmıyormuş gibi başını iki yana sallayıp şunu söylemişti.

Mirza B - Olmaz çünkü Yağız ona iyi gelecektir sonuçta yıllardır hasretini çekti. Eminim ona karşı böyle dediğin gibi değilde aksine daha samimi olacaktır.

Derman - Nerden biliyorsunuz efendim?

Dedi meraklı bir sesle, birde korkuyordu çünkü abisi baya sinirliydi. Az önce onu ilk defa bu denli öfkeli görmüştü, oysa Meryem hanımla karşı karşıyayken dahi bu kadar kızgın değildi. Fakat az önce resmen sözleriyle eşini yıkıp geçmiş sonra da ardına bile bakmadan ordan ayrılmıştı. Bu yüzden de hepsi onun için korku ve endişe duyuyordu. Mirza Bey ise konuşan gence karşı gülümseyip şunu söylemişti.

Mirza B -  Ben oğluma güveniyorum genç adam, o asla sinirini bir çocuktan çıkartmaz! Öfkeli bile olsa konu çocuk olunca susmayı tercih eder ama asla bir çocuğun kalbini kıramaz...

●●●

   Aren odasında yatarken odanın kapıyı çalınmıştı ama cevap vermemişti. Bunun üzerine yeniden çalınca uyur gibi yaparak gözlerini kapatmayı tercih etmişti. Kapı önündeki Yağız ise sabırsızca odaya girip kapıyı kapattı. Ama yatan bedeni görünce yavaşça vede korka korka ona yaklaşıp şunu söylemişti.

Yağız - Baba!

Dedi kedi miyavlamasına benzeyen bir sesle, Aren ise duyduğu hoş sesle gözlerini aralamıştı. Bunu gören Yağız ise onun yanına yatıp hemen ona sokulmuştu çünkü babasını o hâlde görmek hiç hoşuna gitmemişti. Üstüne birde korkmuştu ama babasından değil de ona birşey olur diye korkmuştu.

Yağız - Baba ben zaten o kadına gitmek istemem çünkü ben onu sevmiyorum.

Aren - Tanıyor musun?

Yağız - Hayır ama belli ki seni çok üzmüş, bu yüzden de ben onu sevemedim, istemem!

Diyince Aren onu kendine çekip sıkıca sarmalamış sonra da yüzünü onun boynuna gömüp şunu fısıldamıştı.

Aren - Ahh bebeğim, kıymetlim.

Yağız - Baba biliyor musun sen yokken içeride ki amcalar yine geldi. Hatta adı Arslan olan amca bana kocaman bir ayıcık aldı.

Aren - Amca değil dede, o senin deden.

Yağız - Mirza Dedem var, Baran dedem var...Peki o amca nerden dedem oluyor? Senin neyin ki?

Dedi meraklı bir sesle çünkü bu garip olay kafasını karıştırmıştı. Birden 3 dedesi olunca ve bunu öğrenince doğal olarak kafası karışmıştı, bunu fark eden Aren ise iç çekip şunu söylemişti.

Aren - Bak şimdi Mirza yani içeride babam beni bakıp büyüten kişidir. Arslan Bey ise öz babam ve onunla bende yeni tanıştım ama iyi biridir. Bunu da net anladım, diğeri yani adı Baran olansa benim kayınpederim.

Kum TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin