Kum Tanesi

Sezon finali!

1 gün sonra

Arslan Bey ikiliye pamuk şeker almıştı, şimdiyse Barut Malikhanesindeydi. Lakin Aren'in ondan ayrı oluşu canını yakıyordu, oğlu farklı soyadlaydı. Iki babaya sahipti ve diğeri Arslan Bey'e baba denildiği an kızardı. Bu yüzden de oğluyla yakın olamıyordu, zaten Aren'de devamlı göreve gidiyor diye zor görüyordu. Şuan bile askeriyedeydi, yeni askeri deniyordu. Eğitimden geçiyordu ve fark etmişti de kız attığı mesajlarda ki gibi biri değildi. O fazla utangaçtı, onunla yakın bile olamıyordu, göz göze gelince bile kaçıyordu. Aren ise bundan keyif alır gibiydi. Arada ona bile takılıyordu, kızsa onun imalarıyla renkten renge giriyordu. Sebo ise hafiften kıskanmaya başlamıştı, sonuçta takıldığı kız onun kardeşiydi.

Ictima sonu herkes dağılmıştı, marş söyleyerek koşmuşlardı, şınav çekmişlerdi. Bu yüzden de duş almaya gitmişlerdi, hepsi yorgundu. Ama şuan görev emri çıksa koşa koşa giderlerdi, o an bu yorgunlukları bile yokmuş gibi gelirdi. Şans olacak ya, bir görevde vardı ve yakın bir zamanaydı.

2 saat sonra!

Yarbay Kopuz - Yeni bir görev var ve ne zamana biter belli değil, bu yüzden ailenizle vedalaşın.

Aren - Görev yerimiz neresi komutanım?

Dedi sadece, gitmek için can atıyordu hatta hepsinde aynı heyecan vardı. Ama o farklıydı çünkü komutanın görev demesiyle gözleri bile parlamıştı. O an aklında sadece vatanı olmuştu, başka birşey yoktu. Tek vatan...

Yarbay Kopuz - Karabayır'a gidiyorsunuz, orda ki timle bir görevimiz var ve Erdem yarbay sizinle ilgilenecek. Sizden istedim sağ sağlim dönün, bana ailenize şehit haberi götürtmeyin.

Tim - Emredersiniz Komutanım!

Barut Malikhanesi...

Arslan Bey'in çalan telefonuyla hemen alıp kim diye bakmıştı. O anda gördüğü Aren ismiyle direk açmıştı, onu bekletmek istememişti.

Arslan B - Aren'im, araman mutlu etti.

Onun Aren demesiyle hepsi dikkatini ona vermişti, Aren ise derin bir nefes alıp şunu söylemişti.

Aren - Ben haber vermek için aramıştım, şey görev çıktı ve hemen gitmemiz gerek.

Arslan B - Ne zaman dönersin?

Ikra H - Yine mi gidiyor?

Dedi dolan gözleriyle ona bakarak, asker oluşundan şikayetçi değildi sadece aniden gidişleri korkuturdu. Arslan Bey ise onun sorusuyla aramayı hoparlöre almıştı, o anda konuşan Aren ile hepsi dikkatini ona vermişti.

Aren - Daha belli değil, ne zaman döneriz bilmiyorum.

Toprak - Sağ sağlim dön küçüğüm, bizi sensiz koyma!

Aren - Gelmeye çalışırım.

Ikra H - Nereye gidiyorsunuz?

Aren - Onu söyleyemiyoruz, üzgünüm.

Dedi sıkıntıyla, Ikra Hanım ise gözünden akan yaşla hemen silip şunu söylemişti.

Ikra H - Kendine iyi bak, dikkatli ol.

Aren - Olurum ama yine de hakkınızı helal edin, sonuçta gidipte dönememek var.

Hepsi - Helal olsun!

Aren - Kapatmam lazım, gidiyormuşuz.

Arslan B - Güle güle aslan parçam, kendine ve timine iyi bak!