Kum Tanesi

Herşey Bitti!

Gökalp'e vurmuştu ama sonra akan kanla kendine gelmiş gibi içi fena olmuştu hatta evden çıkıp gitmişti. Şimdiyse geldiği barda tek başına içiyordu, aç olduğu içinde bu sıvıyla midesi bulanıyordu hiçte umrunda değildi. Zaten bugün iğrenç birgün geçirmişti, eski eşinin başkasıyla nikah masasına oturduğunu görmüştü. Belki gözleriyle görmese inanmazdı ama bizzat şahitti.

2 saat sonra.

Aren - Bugün o adamla evlenecekti, bana beni deli gibi sevdiğini söylerken bugün başkasıyla nikah masasına oturdu. Kızımı benden sakladı tıpkı Yağız'ımı sakladığı gibi...

Dedi gözünden akan yaşla, bir yandan da eski kayınpederi olan adamın mezar taşını seviyordu. Kızı dahi sadece 1 defa gelmişken o görev sonu direk buraya gelirdi. Bunun nedeniyse onun Baran Bey'i bir baba olarak görüşüydü. Şuan mezarında onun elleriyle diktiği çiçekler vardı, lakin biri bakımsızlıktan solmuştu. Aren ise bunu görünce dolan gözleriyle yanında getirdiği suyla sulamıştı.

Aren - Haklıydınız efendim, sizin kızınız çok kötü birisi oldu. O eski Inci değil, benim Inci'm değil!

Diyip durdu sonra da gözünden akan yaşla yeniden konuşmuştu.

Aren - Seni çok özledim baba, sesini çok özledim. Ne olur geri dön ve yeniden bizi ayakta tut, bana masum Inci'mi geri ver!

Dedi bu seferde toprağı okşayarak ama ilaç içip, yemek yemediği için hiç iyi değildi. Bedeni fazla yıpranmıştı, gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.

Aren - Ben ailem dağılsın istemezdim biliyorsun demi? Ben Inci'yi çok sevdim, görevde bile onu düşünmekten kendimi çoğu zaman tehlikeye attım. Timim, az kalsın onları ve kendimi şehit edecektim biliyor musun?

Dedi suçlulukla yeniden ağlarken, o anda omzuna dokunan elle vede duyduğu sesle bedeni kasılmıştı.

! - Aren sen iyi misin?

Aren - Bugün mükemmelim baby, iyi ne demek?

Dedi sinirle yerden kalakarken, omzunu az önce tutan bedense korkuyla ona bakmıştı. O ise sinirle gülüp şunu söylemişti.

Aren - Ne o yoksa babana gelinliğin yakışıp yakışmadığını mı soracaksın?

Evet gelen oydu, Inci Kurtbeyli... Burdaydı, o da ağlamıştı çünkü saatlerdir sözlerini duymaktaydı. Yıkılmış eşini görmek kalbini yakmıştı çünkü onun bildiği Aren fazla güçlüydü, yıkılmazdı. Lakin her defa ona ağır darbe Inci'den gelmişti, hep onun yüzünden kötü olmuştu. Ama kimse bunu bilmezdi, ancak o Aren'e bu evliliği hayatı boyunca zehir etmişti. Her defasında yoksun ve ben senin yüzünden burada bir başımayım, annemse pençesini üzerimden çekmiyor diyip ona kızardı. Resmen her suçu ona atardı, olan tüm suçları onun asker oluşuna bağlardı.

Hatta onu "sen yoksun diye bunlar başımıza geliyor, annem senin yüzünden bana koca arıyor" diyerek delirtirdi. Tabi o anlarda Aren pek gelemez yada geldiği gibi geri gitmek zorunda olurdu. Sonuçta askerdi, bu yüzden de sinirini içine atardı. Evine gelemediği anlardaysa gidemedim bari sesini duyayım diyerekten onu arardı. Lakin eşi her defasında konuyu buralara getirirdi, askerliği yüzünden ziyan olduğunu filan derdi. Tabi arama sonunda Aren barut gibi olunca askerleri onun yanından bile geçmeye korkardı.

Işte bu da Aren ile Inci'nin evliliğinin gizlenen yönüydü. Herkes onları mutlu mesup bir çift sanardı, lakin onlar düşünülen gibi değilde mutluluğu yarım kalmış bir çift gibiydi. Inci Aren'e mutluluktan çok sıkıntı vermiş, bu evliliğin aslında tam bir hata oluşunu göstermişti. Ancak Aren boşanmak isteyince bu olmasın diye herşeyi yapardı. Hatta boşanmamak için ondan çocuk bile yapardı, yapmıştı da... Sırf onu elinde tutabilmek için koynuna girmişti!