1919 | Dönüm Noktası
3. Bölüm: BAŞLANGIÇ NOKTASI
"Her an kalbi parçalanacak birisi için oldukça cesur söylemler bunlar. Farkındasınız, değil mi?"
*Bu kitapta geçen tüm kurum, kuruluşlar ve kişiler tamamen hayal ürünü olup, sadece kurgudan ibarettir.
*Bu kitap tarihi olayları konu almamaktır. Sadece 1919 - 1922 yılları arasında İzmir, Yunanistan tarafından işgal edilmiştir ve kitabımda kullandığım tek durum bu. Onun dışında her şey sadece kurgu ve hayal ürünüdür.
Not: Firuze'nin anlatımına kadar olan kısımda karakterler Yunanca konuşuyor.
Yıl 1919
Yunan subayı Andreas'ın idamından bir hafta önce.İnsanlık; gerçekten dil, din, ırk gözetmeksizin herkese gösterilmesi gereken bir durumdu. Birine yardım etmek için onun dinine ihtiyaç duymazdınız ya da ırkına. Sadece insan olduğunuz için bunu yapardınız. Küçük bir şey yaparsınız ve bu sizi zirveye taşıyabilirdi ya da tam tersi o yaptığınız şey sizin herkesin gözünden bir anda düşmenize neden olabilirdi.
Özellikle bir işgalci iseniz ve buna rağmen işgal ettiğiniz toprakların insanlarına yardım ederseniz, kendi ülkeniz tarafından vatan haini ilan edilebilir daha da ilerisi idam cezasına çarptırılabilirdiniz.Yunan subayı Andreas'a da tam olarak bu olmuştu.
İşgal ettikleri topraklarda, o insanlara merhamet göstermiş ve küçük bir Türk çocuğunu, işkence görmekten kurtarmıştı. Altılı yaşlarında bir çocuğun karanlık ve soğuk bir hücrede işkence görmesine gönlü el vermemiş ve bir gece hızlıca çocuğu aldığı gibi ait olduğu yere götürmüştü. O an düşündüğü tek şey; hiçbir çocuğun soğuk, karanlık ve kapalı bir alanda yalnız bir şekilde işkence görmemesi gerektiğiydi. Şu an ise düşündüğü şeyler bambaşkaydı. Oturduğu yumuşak tekli koltuğunda başını geriye doğru atıp, gözlerini kapadı. Yaptığı her şeyin arkasındaydı. Küçücük masum bir çocuğu kurtardığı için adına leke gelmesi onu hiç rahatsız etmiyordu. Vicdanı rahattı. Annesinin son nefesini vermeden önce söylediği bazı şeyleri çok net hatırlıyordu.
"Merhamet ve vicdanını kaybetmediğin sürece ben tam kalbinde olacağım. Daima yanında hissedeceksin beni. Bir kuş misali uçacağım sana, bir rüzgar misali saracak kokum dört yanını."
Gözleri hâlâ kapalıyken aklına gelen sözler, boğazında yumru oluşmasına neden olmuştu. Annesinin kokusunu anımsamayalı çok uzun zaman olmuştu. Utanıyordu. Annesinin kokusunu unuttuğu için kendinden utanıyordu. Onun dediği gibi olmamaştı hiçbir şey. Hayatı iyiye gitmiyordu. Merhametini ve metanetini daima korumaya çalışıyordu ama öylesine kötü şeyler oluyordu ki, bazen elinde olmadan kontrolü kaybediyordu. O anlar birinin çıkıp, nefes almasına izin vermesini bekliyordu. Bazen insan üst üste gelen olaylardan sonra derin bir nefes alıp, inzivaya çekilmek isterdi. Andreas'a bu hak veya izin hiçbir zaman verilmemişti. Güçlü durmak zorunda kalmıştı hep. Omuzları dik ve sarsılmaz olmalıydı ki düşmanları onun açığını göremesin. Öyle de olmuştu. Yirmi yedi yıllık hayatında tüm zorluklara rağmen sarsılmaz bir adam olmuştu. Kan dondurucu zekası, çocuklara ve kadınlara gösterdiği saygı ve merhametle adını hem düşmanlarının zihnine hem de onu tanıyan, tanıdığını sanan herkesin zihnine kazımıştı.
Korkutucuydu. Kimsenin karşısında durabileceği ya da karşısına almak isteyeceği birisi değildi. Zira içinde çocukluğundan kalan merhamet kırıntısı sadece çocuklara, saygısı ise kadınlara idi. Onun dışında diğerlerine kendisine nasıl geliyorlarsa öyle gidiyordu. Bir nevi insanlar artık Andreas'tan alacağı her karşılığı kendileri belirliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1919 | DÖNÜM NOKTASI
Fantasy| FANTASTİK KİTAPTIR / SERİ ADI: YANSIMA SERİSİ | | KİTAP HİÇBİR ŞEKİLDE 1919 YILINDA GEÇEN SIRADAN BİR YUNAN VE TÜRK KIZI ARASINDAKİ AŞKI ELE ALMIYOR. | | OLAYLAR TAMAMEN FARKLIDIR. | | BU KİTAPTA TANRI VE TANRIÇALAR VARDIR, ONA GÖRE OKUMANIZ TAVS...