11. BÜKREK VE SANGAL

1.7K 216 218
                                    

1919 | Dönüm Noktası

11. Bölüm: Bükrek Ve Sangal

*Bu kitapta geçen tüm kurum, kuruluşlar ve kişiler tamamen hayal ürünü olup, sadece kurgudan ibarettir.

*Bu kitap tarihi olayları konu almamaktır. Sadece 1919 - 1922 yılları arasında İzmir, Yunanistan tarafından işgal edilmiştir ve kitabımda kullandığım tek durum bu. Onun dışında her şey sadece kurgu ve hayal ürünüdür.

*Bu bölümde gördüğünüz efsane ve onun getirdiği yaratıklar tamamen kurguya uydurulmuştur. Doğrusunu öğrenmek isterseniz araştırmanız önerilir. Kurgu akışı için kurgunun olay örgüsüne göre değişiklik göstermiştir.

*Not: Bu bölümün part 2'si olacaktır. Ve üstte yazdığım uyarı part iki için geçerlidir.

*Minik bir şey daha söyleyebilir miyim? Bölümleri 150 kişi okuyor ama oy veren tayfa sadece 22 kişi. Bu sizce de emeklerime birazcık da olsa saygısızlık değil mi? En azından bir 50 oy verseniz de hem bana destek çıkıp hem de yeni bölüme daha erken başlamama heves etmeme vesile olsanız, nasıl olur? Tamam... Yazar olmayı ben seçtim ama siz de bana destek olmazsanız bu iş nasıl yürüyecek? Lütfen sizden ricam beni sınır koymaya zorlamayın çünkü bu benim karakterime çok ters. Sevmiyorum. Bunu bir gün koyarsam size az da olsa kırılmışım demektir. Beni olmadığım bir insana dönüştürmeyin lütfen... Seviyorum siziii.

Hadi şimdi bölüme geçin... Umarım seversiniz. Yıldıza basmayı unutmak yok he. Bozuşuruuuuz. Öpücükler, kalpler, sarılmalar efeniim. 🧚‍♀️


***

Toplantıdan çıktıktan hemen sonra, Andreas ve Yanni

Çocuklar dünyaya ekilen çiçeklerdi ve onlar yeni dönem yeni dünya için baharı garantileyeceklerdi. Bir nesli ancak başka bir nesil yetiştirirdi ve bunu yaparken yetiştiren nesil, belki de hayatının en ciddi işini yapmış olurdu.

Bir nesli sorunsuz ve sağlıklı yetiştirmek, onları emanet edebilmek için sağlıklı zihniyete sahip insanlara ulaşmak gerekti.

Yansımalar'ın en genç liderlerinden birisi olan Andreas, sağlıklı bir zihniyete sahip olmadığını pekala biliyordu lakin bir nesil yetiştirdiğinin de oldukça farkındaydı. Yapılan toplantıdan hemen sonra kızının ne yaptığını bakıcısına sormuş ve onun kendisi gelmeden uyumadığını öğrenmişti. Şimdi ise kızının tek kişilik yatağında onu göğsüne çekip, sarı saçlarını merhametle okşuyordu. Yüzünde her şeyden arınmanın tatlı tebessümü, gözlerinde ise huzurun kırıntıları vardı. Yanni'nin varlığı ona huzur aşılıyordu. Kızı olmasaydı belki de zihninde dönen karanlık senaryoların çoğunu bir bir gerçekleştirebilirdi. Onun varlığı Andreas'ı yumuşatan yegane şeydi.

"Hangi masalı dinlemek istersin benim küçük tanrıçam?" Sesinde hafif uyku tonlaması olan subay, yorgun olmasına rağmen kızına bugün güzel bir masal anlatmak istiyordu. Onun saçında olan parmakları yüzünden gittikçe uykusu gelen küçük kız hızla başını kaldırdı. Hatta başını öyle hızlı bir şekilde kaldırmıştı ki devamında Andreas'ın göğsünden kalkmış, uykulu gözlerini elleriyle kaşıyıp, uykusunu geri kaçırmaya çalıştı. Şimdi sarı saçları dağınık bir şekilde babasının karşısında duruyor, gözleri merakla parlıyordu.

1919 | DÖNÜM NOKTASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin