1919 | DÖNÜM NOKTASI

AÇIKLAMA

Arkadaşlar merhaba, lütfen beni artık Wattpad'den takip edin ki bu şekilde yapacağım açıklamaları sürekli bölüm olarak atmayım. Duyuru olarak paylaşayım...

Ben bazı duyumlar aldım. Bazı yorumlar. Bunlarla ilgili açıklama yapmak istiyorum.

İlk olarak nereden başlasam bilemedim. Aramızdan bazı arkadaşlarımız son yazılan bölümlerin "boş" olduğunu ve bir noktada Firuze'nin iç çatışmasının onları yorduğunu söylemişler. Bu yapıcı bir eleştiri miydi? Hayır. Her şeyden önce o bölümler en az 15k kelime... İyi bir yorum ve elestireye her zaman açığım ama "boş" demek benim emeğime saygısızlıktır. Bundan hiç hoşlanmadım. O bölümleri final haftamda yazdım ve ben 2 sınavımdan kaldım. Şu şekilde düşüneceğinizi bilseydim beklerdim. Yazmazdım. En azından evime erken giderdim. Gerçekten burada çok üzüldüm. Ki zaten açıklama yapmamın nedeni de bu. Emeğime "boş" denilmesi.

Ayrıca neden o bölümler boş ki? Sürekli söylediğim tek bir şey var: Ben fantastik evrene pat diye girip de aniden her şeye hüküm kuran, her şeyin sahibi olduğunu sanarak saçma bir egoya kapılan karakterlerden hoşlanmıyorum. Her şeyin bir zamanı var.

Allah için biraz düşünün bir karakter aşırı aşırı normal olan insanlarin arasında ezilerek, yok sayılarak büyüyor, yirmi beş yıl boyunca akla gelmeyecek bedeller ödüyor, böylesi bir karakter aniden "Yansıma" denilen bir tarafa geçiyor ve oradaki insanlar kendilerini Tanrı diye tanıtıyor. Firuze inançsız bir insan olabilir ama bu kendini tamamen sıradan gören bir insan için delirtici boyutta bir olaydı. Bunu yazmasaydım kitap aşırı absürt olacaktı.

Kitabı düz bir şekilde okuyun istemiyorum, ben karakterlerimi de beni de anlayın, görün istiyorum.

Firuze'yi görün, karakterlerin arasına gizlediğim üzüntümü, nefretimi, acımı hissedin istiyorum.

Bu yüzden Firuze birazcık... Gerçekçi bir karakter oluyor. Fantastik kitaplar olayları ile zaten  gerçeklikten uzaklardır, ben karakterlerimle bu kitabı farklılaştırmak, gerçekleştirmek istiyorum.

Bu yüzden de neredeyse bir insanın delirme noktasını okudunuz. Ben açıkçası duyguları geçirebildiğimi neden böyle yaptığımı anladığınızı düşünüyordum, demek ki yanılmışım.

Dediğim gibi bir karakter eğer en başından beri fantastik evrende değilse o karakterin her şeye bir anda alışması saçma. Benim görüşüm bu.

Ne istediğinizi biraz daha iyi anlayabilmek için Wattpad'de çok okunan bazı kurgulara baktım ve açıkçası şok oldum. Biraz daha derine girip sağlam bir araştırma yaptım ve neden benim size göre "Yorucu ve yavaş" geldiğimi anladım. Arkadaşlar... Hiçbir şey hissetmeyen karakterler okuyor, acımasızlığı güç sanan karakterleri normalleştiriyorsunuz. Bu hoşuma gitmedi. Kitabı basılmış birçok yazarın kitaplarına ve yazımına baktığımda ağzım tam olarak şöyle açık kaldı 😮

Elbette ki ne okuduğunuzdan bana ne? Gerçekten bana ne yani. Üstelik o kitapların yazarlarına da son derece saygım var. Onlardan iyi olduğumu iddia etmiyorum ama Wattpad'e  onlardan farklı geldiğimi iddia edebilirim. Onların aksine sizi hissiz birine dönüştürmek istemiyor, gücün acımasızlıktan geldiğini savunmuyorum. Ağlamamak güç olmuş Wattpad'de. Siz şaka mısınız?

Böylesi bir devirde ağlayabilmek bir insana verilebilecek en büyük nimet, bir insanın verebileceği en güçlü tepkilerden biridir.

Güç insanlığınızı kaybetmediğiniz sürece sizinle olur. Bunu sakın unutmayın.

Ben size bir şeyler hissettirmek istemiştim anladım ki fazla gelmiş.

Bir diğer nokta... Arkadaslar bazı şeylerin tekrar ettiğini düşünüyormussunuz. Hayır. Bir şeyi iki kere yazdıysam bu şeyde bir şey gizlemişimdir. Hiçbir şeyi sorgulamıyorsunuz açıkçası bu beni rahatsız etmeye başladı.

Hangi Tanrı kitap da olsa doğurulmaya ihtiyaç duyar mesela? Neden kimse bunu sorgulamiyor? Bu onları güçsüz yapmaz mı? (Bununla ilgili bir kitap yazıyorum arka planda. Karakterlerin anne babalarının hikayelerini anlattığım bir kitap. Şubat sonu tanıtımı gelir, haziran başı ise ilk bölüm. Okur musunuz? Son bölümde Kan Kardeşler'i bu yüzünden yazdım.)

Geçmiş bölümlerde bir gün de olsa  atlamıştım kimse fark etmedi. Ve ben son bölümde beş gün geçtiğini iddia ettim. Zamanlamada karışıklık var, kimse fark etmedi. Bu demek oluyor ki Ahmet Bey gelene ve güçler kontrol altına alınanana kadar kimse ne kadar zaman geçtiğini doğru şekilde  bilemeyecek. (Elbette ki Watty kitlesi burada da yetersiz olabileceğimi düşünmüş olmalı ki mantık hatası demiş. Arkadaşlar sizin bende hata olarak gördüğünüz her şey sizi delirtme noktasına getirecek. Sıradan şeyler olmayacak, yazmayacağım. 🤠)

Andreas'ın güçlerine iki kez vurgu yaptım, kimse fark etmedi. :)

Gerçekten ince eleyip sık dokuduğum bir kurgu. Sizden zaman istedikçe siz bir şey buluyorsunuz. Üstelik bu bulduğunuz şeyleri gelip bana da söylemiyor, orada burada konuşuyorsunuz. Hoşuma gitmiyor. Gelin benimle konuşun.

Gerçekten eleştiriye açığım ama lütfen eleştiri adı altında beni ve kurgumu küçük görmeyin. Neyin ne olduğunu bilecek, anlayacak yaştayım. Yeni bir yazar olmam belki beni yetersiz yapar fakat... Fakat siz de benim okurum olarak elimi tutmalısınız ki sizi tutabileyim, en iyisi olabileyim. Gelin ve benimle konuşun. Ego yapacak, size cevap vermeyecek bir insan değilim. Oturup konuşalım.

Oy ve yorum sınırı konusuna gelecek olursam bunu yapmasam bana asla karşılık vermiyorsunuz ve ben cidden kendimi kötü hissediyorum. Fakat artık buna takılmıyorum. Bundan sonra okuyan okur, okumayan okumaz. Sınır yok, yazdıkça atacağım.  (Sınavlarım bitsin arka arkaya bölümler gelecek)

Bir diğer nokta ise eksiklerimi ve yanlışlarımı görebiliyorum. (Bununla ilgili kimse hiçbir şey söylemedi tamamen kendi açıklamam) Eve gittiğimde yazım yanlışlarımı ve eksikleri düzenleyeceğim. Eski bölümlerden güncelleme görürseniz gelip okumanızı gerektirecek hiçbir durum olmayacak.

Not: Yazım yanlışları ve eksiklerin tek nedeni benim klavyem. Klavyem uzun yazdığım zaman kelimeleri ve noktalamaları siliyor, bu yüzden de bazı kelimeler gitmiş bölümlerde onları düzenleyeceğim.

Kısacası size oradan oraya sürekleyen bir aksiyon, sürekli seçimlere götüren, sürekli adam öldüren ve ağlamamayı güç sanan karakterlerden birazcık da olsa uzaklaştırmak istemiştim. Demek ki siz beni istemiyorsunuz.

Yansıma Evrenini öyle bir yazmak istiyorum ki -birazcık yavaş olacak ama- gerçeklik algınız karışsın istiyorum. Yani fantasik olmasına rağmen karakterlerim öylesi gerçekçi hisssettirsinler ki sizlere "Lan acaba?" diyin istiyorum.

Zaten olurda 1919 | Dönüm Noktası basılırsa serinin tüm kitaplarının arkasında tek bir şey yazacak, tek bir uyarı: Dikkat bu kitap gerçeklik algınızı bozabilir. :)

Bu kadardı.

Okuduysanız çok teşkkür ederimmm. Varlığınız benim için gerçekten yeterli, seviyorum siziiii!

(YENİ BÖLÜM SINAVLARIM BİTİNCE GELECEK. VE ARTIK İSTEDİĞİNİZ GİBİ OLAYLAR BAŞLAYACAK.)

Yansıma tarafından kovulmuş bir Zihinci'den sevgilerle...