1919 | DÖNÜM NOKTASI

9. ŞEYTANIN TA KENDİSİ

1919 | Dönüm Noktası

9. Bölüm: Şeytanın Ta Kendisi

*Bu kitapta geçen tüm kurum, kuruluşlar ve kişiler tamamen hayal ürünü olup, sadece kurgudan ibarettir.

*Bu kitap tarihi olayları konu almamaktır. Sadece 1919 - 1922 yılları arasında İzmir, Yunanistan tarafından işgal edilmiştir ve kitabımda kullandığım tek durum bu. Onun dışında her şey sadece kurgu ve hayal ürünüdür.

*Bölümün neden bu kadar geciktiğiyle alakalı bir açıklama yapmak istiyorum. Çünkü benim açımdan size bunu borçluyum. Öncelikle arkadaşlar ben bir üniversite öğrencisiyim ve son bölümü attıktan sonra finallerim başladı. Bu yüzden iki haftam bu şekilde gitti. Sürekli stres ve sıkıntı içindeydim. Şimdi ise sınavlarım bitti ve anca yeni yazmaya vaktim oldu. Bu yakışıksız gecikme için gerçekten özür dilerim. Bu üç ay  içinde fazlasıyla sizinle bölümlerde görüşeceğiz. Hatta kim bilir ilk kitabın finalini bile belki üç ay içinde görebiliriz. :))

*Şimdi size hem bir kırgınlığımı hem de müteşekkirliğimden bahsetmek istiyorum. Öncelikle beni arkadaşlarınıza önerdiğinizi hatta bazılarınızın paylaşım yaptığını görüyorum. Bundan dolayı çok çok teşekkür ederim. Biliyorsunuz ki biraz yavaş ilerliyorum okunma konusunda... Kırgınlığıma gelecek olursak arkadaşlar bölümlere neredeyse hiç kimse oy vermiyor. Oy ve yorum sayımız gerçekten çok düşük... Bir kitabı öne çıkarınlardan biri de oy ve yorum sayısı... Bazı arkadaşlarım sınır koy diyor ama açıkçası hiç benlik bir şey değil.

Çünkü yazar olmayı ben seçtim. Ben bu yola girmeseydim siz hiç benim okuyucum olmayacaktınız.

Sizden istediğim tek şey; o güzel pamuk ellerinizi hem yıldızda hem de yorumlarda göreyim. Ne dersiniz? Benimle birlikle büyüyüp, benimle birlikte gelişmeye var mısınız? Elimi tutun güzel okuyucularım, elimi tutun ve Wattpad'de görülmemiş okuyucu - yazar dayanışması gösterelim.

Çok konuştum, hadi bakalım bölüme!

✨Lütfen Yorum Yapmayı Ve Oy Vermeyi Unutmayın✨

****

İnsanların istediği kişi olmayı reddettiğinizde üzerinize yapışacak olan ilk şey; farklı olmaktı. İkinci şey ise; sizin tamamen değiştiğiniz yönünde olurdu. İnsanlar sizi kullanamamaya başladıkları andan itibaren size psikolojik baskılar uygular, benliklerinizden uzaklaştığınızı söyleyerek manipüle ederlerdi.

Oysa olduğunuz kişi tamamen kendinizdirsiniz.

Kendiniz olma cesaretini gösterdiğiniz andan itibaren değişim her yanınızı sarar, toplumun büyük bir oranından ayrışırdınız. Fark etmeseniz dahi bu diğer insanlar için oldukça korkutucu, bir o kadar da imrenilecek bir durum olurdu. Toplumun büyük bir çoğunluğu korkak ve kendine küçük bir adım atamayacak kadar sinik kişilerdi. Kendi zihinlerindeki zorbanın esiri olup, korkunun kölesi olanlar hiçbir zaman özgürlüğü tatmamışlardır.  Kafasını yerden kaldırıp, bir kez bile gökyüzüne bakmamış insanlar... O can alıcı maviliği görmedikleri gibi  yoğun özgürlük kokusunu bir kez bile ciğerlerini delecek raddede derin bir nefes almamışlardır ki özgürlük, özgünlük nedir bilsinler.