6. İHANETİN BEDELİ

1.9K 176 212
                                    

1919 | Dönüm Noktası

6. Bölüm: İhanetin Bedeli

*Bu kitapta geçen tüm kurum, kuruluşlar ve kişiler tamamen hayal ürünü olup, sadece kurgudan ibarettir.

*Bu kitap tarihi olayları konu almamaktır. Sadece 1919 - 1922 yılları arasında İzmir, Yunanistan tarafından işgal edilmiştir ve kitabımda kullandığım tek durum bu. Onun dışında her şey sadece kurgu ve hayal ürünüdür.

*Karakterler Firuze'nin anlatımına kadar Yunanca konuşuyor gibi düşünün lütfen.

***

Kaderimiz bizim çabamıza ve yaptığımız şeylere bağlıydı. Kim bilir belki de bir Yansıma iseniz yaptığınız ya da yapacağınız şeye bile değildi. Aklınızdan geçen en ufak bir şey... Sizin kaderinizi etkilerdi. Yanlış bir ideolojiyi benimsemek ya da bir liderin arkasından iş çevirecek kadar kurnaz olmak... Bunların hepsi sizin kaderinizi etkileyen küçük ya da normal  gibi görünen etkenler olarak bilinse de kaderinizin ipleri bunlardı. Ne normaldi ne de küçük. İpleri doğru ve sıkı sıkıya bağlamazsanız kaderinizin bu güçsüz ipleri, sizi yarı yolda bırakırdı.

Tıpkı yaklaşık birkaç saat önce Nicholas'ı bıraktığı gibi.

Yapılan baş kaldırıcı eylemler, düşünülen yanlış fikirler, Yedinci Bölge'de sizi ölüme rahatlıkla götürebilirdi.

Göz göre göre birkaç saat önce bir adamın kendisi için Kutsal Yemin ettiğini duyuran Andreas, şimdi sakince üzerine M harfi kazınmış piposunu dudaklarını götürürken, Ortak Alan'da Barış ve Halil'i bekliyordu. Gün içinde yakalanan o Normal'i sadece Türkler'in eline bırakamazdı. Burada sadece onlar yaşamıyordu. Beraber ve güven içinde bir yaşam sürdürmek istiyorlarsa eğer Firuze denilen kız, Ortak Alan'da hem Türkler'in hem de Yunanlar'ın kontrolü altında olmalıydı. Andreas, aslında her ne kadar Firuze'yi onlara teslim etmek istemese de o, her şeyden önce bir Türk'tü ve Barış'ın himayesi altında olmalıydı. Üstelik kendine bile itiraf edemese de güvenlik yönünden Barış'a güveniyordu. Yedinci Bölge'yi tehlikeye atmaz, buranın güvenliği için her şeyi yapardı.

Bugün İzmir'in Yansıma yanı güneşli bir havaya hakimdi ve bu durum Andreas'ın gözlerini kapatıp, gökyüzüne bakmasına neden oluyordu. Hemen yanı başında olan Leonardo ve Alexis, sessizce birbirlerine kaş göz işareti yapıyor, onu rahatsız etmemek için büyük bir çaba sarf ediyorlardı. Havanın güneşli olmasına rağmen hafif esintiye sahip olması Leo'yla keyifli bir atışma içinde olan Alexis'in fazlasıyla hoşuna gitmişti. Oldukça göz alıcı bir güzelliğe sahipti bugün Yansıma tarafı.

İnsanlar, liderlerinin ara sıra böyle halka karışmasına artık alışmıştı ve bu durum onların hoşuna gidiyordu. Onlarla bu şekilde ilgilenen başka bir lider bulamayacaklarına adları kadar emindi. Andreas'tan önce olan liderler köşklerinden pek adım atmaz, sadece kendisine verilen bu kutsal görevin ekmeğini yerlerdi. Bir çok kişi Andreas'ın oturduğu yerden geçerken bir baş selamı veriyor, çocuklar ara ara onun yanına gelip, soru soruyorlardı. Halkın Andreas'a olan düşkünlüğü de tam o an başlıyordu zaten. Çocuklara karşı oldukça ılımlı yaklaşan bu kişi, aynı zamanda kadınlara da oldukça nazik davranıyordu. Hatta çoğu kadını korumak için "Dudaklarımdan çıkan her söz, kanun niteliğindedir." demiş ve çoğu sözünü de çocuk ve kadınlara yönelik söylemişti.

1919 | DÖNÜM NOKTASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin