1919 | DÖNÜM NOKTASI

19. TARİHİN KÖR NOKTASI / Part²

1919 | Dönüm Noktası

19. Bölüm: Tarihin Kör Noktası

Part²

*Bu kitapta geçen tüm kurum, kuruluşlar ve kişiler tamamen hayal ürünü olup, sadece kurgudan ibarettir.

*Bu kitap tarihi olayları konu almamaktır. Sadece 1919 - 1922 yılları arasında İzmir, Yunanistan tarafından işgal edilmiştir ve kitabımda kullandığım tek durum bu. Onun dışında her şey sadece kurgu ve hayal ürünüdür.

*Sizden bol bol yorum bekliyorummmm...

*Hadi bölüme geçin bakayımmm... Yine uzun bir bölüm oldu. Siz bölüme geçerken ben de size buradan öpücük, kalp ve sarılma göndereyimmm. Öpücükler, kalpler ve sarılmalar efeniiiimmmmm. 🧚‍♀️

Son olarak bizim sloganımız neydi? İyisiyle, kötüsüyle ama hep sizinle! ✨

Firuze'den

Uyumsuz ve beklenmedik durumlar, insanın içine garip ve can sıkıcı bir ur ekerdi. Bu ur zamanla ya etkisizleşir ya da gittikçe insanın içine işler, onu yok ederdi. Zehirli bir sarmaşık misali olan bu can sıkıcı durum beni bulup, kalbime ulaştığında kendi kıyametimin geldiğini anlar ve köşeme çekilirdim. Böyle anlarda bilirdim ki arkama baktığımda kimseyi göremeyecektim. Zira kimsesizlik benim edebi dostum, ezelî rakibimdi. Çoğu zaman kıyametim diye adlandırabileceğim durumlarla tek başıma boğuştuğum gibi aynı zamanda bu tür durumlara yine tek başıma göğüs germiştim. Bir nokta da benim hikayem böyle başlamamış / bunun üzerine kurulmamış mıydı? Arkasına döndüğünde yalnız bırakılan, bir darbe vurulduğunda korkmadan ayağa kalkmayı başarabilen genç bir kızın yaşamı anlatıldıkça kalp kıracak, anlaşılmaya başlandıkça insanın içine işleyecekti. Hikayem, kimsesizliğin ebedi dostluğu ile başlamış yine kimsesizlikle girdiğim ezelî rekabetle devam etmekteydi.

Şu an ise yine beklenmedik bir durumun tam ortasındaydım ve kıyametim sinsi bir şekilde kalbime doğru yol almaya başlamış, acımasız ve asi bir şekilde kalbime ilmek ilmek işlemeye başlamıştı.

Peki yaşamı boyunca yalnızlığa itilmiş bu kız, bu defa kıyametinde yalnız mı olacaktı? Yoksa arkasında bir dağ misali duran kişiler onu kollarından tutup, acımasız kalbinin elinden kurtaracak mıydı?

O kızın kalbi onlar için gerçekten değerli miydi?

Gözlerim kıyametin başlangıcı olan kişiye kaydığında onun gözünü kırpmadan bana baktığını gördüm. Yüzünde yorgunluk vardı fakat asla bunu belli edecek birisi olmadığını göstermek istiyor gibi yüzünde bunu gösterecek bir ifade yoktu. Çalmış olduğum kıyamet ıslığı bazılarına çok tuhaf göründü bazıları ise bunu güç göstergesi olarak nitelendirdi. Anlamını ise kimse bilmiyordu. Bunun anlamı benim için ağırdı... Birilerine kolay kolay açabileceğim bir anlamı yoktu. Buraya geldiğim andan beri zihnimin binbir türlü hali ile karşılaşmış, onun yüzünden kötü durumlara düşmüş duygularım birbirine girmişti. Bu yüzden de birilerine kolay kolay açamayacağım bu durumu birkaç kez herkesin önünde yapmıştım.