3. Bölüm

8.2K 961 508
                                    


Başımı ellerimin arasına alıp, gözlerimi yumdum sıkıca. Tabii, yummamla geri açmam bir olmuştu. Gözümü ne zaman kapatsam o yaratığın yüzü gözümün önünde beliriyordu.

Delirecek gibi hissediyordum, her şey çok anlamsızdı.

Yaklaşık iki saat önce yaşanan o korkunç olaydan sonra, bahçedeki herkes koşa koşa okulun içine girmişti.

Okulda konuşulana göre, o yaratık birini yakalamıştı.

Yakaladığı kişiye ne olmuştu? Ya da şu an neredeydiler, bilinmiyordu.

Hocalar, bahçedeki herkesi okulun içine soktuklarından emin olduktan sonra okulun tüm giriş çıkışlarını kapatmışlardı.

Sınıflardaki camlar bile kilitlenmişti, ne olur ne olmaz denilerek.

Şimdi ise, müdürün odasındaydık. Ben, Taehyung ve Yeonjun ayakta beklerken, müdür koltuğunda oturmuş iki saat önceki kamera kayıtlarını izliyordu.

"Gelin, çocuklar."

Müdürün bizi yanına çağırmasıyla, bir adım atmaya çalıştım. Attığım adım fazla dengesizdi, kendimi zar zor ayakta tutuyordum. Taehyung, benim iyi olmadığımı anlamış olacak ki belimi sıkıca tutup beni kendine yasladı.

Her an bir yerden o yaratık çıkacakmış da, üstüme koşacakmış gibi hissediyordum. Geceleri kabuslarımı süsleyecek harika bir olaydı gerçekten.

Müdür bilgisayarı bize doğru çevirdiğinde, gözlerimi ekrana diktim.

"Yeonjun! Korkaklık etme, burada tıkılıp kalmaktan çok sıkıldım. Yapmamız gereken tek şey, kapıyı açıp dışarı çıkmak."

Kulağıma dolan tanıdık erkek sesiyle, bilgisayara biraz daha yaklaştım.

"Bu o çocuk. Yeonjun, bu senin arkadaşın değil mi?"

Yeonjun'a dönmeden sorduğum soruyla, müdürün ve Taehyung'un bakışları Yeonjun'a dönmüştü.

Merdivenlerden aşağı inerken, Yeonjun'un yerini sorduğumuz çocuktu bu.

"Evet, o." Yeonjun'un gerginlik kokan sesi kulaklarıma dolduğunda, gözlerimi kısıp ona bir bakış attım.

"Dae Jung, korkuyorum. Yapmayalım, hem dışarı çıksak nereye gideceğiz ki? Herkes şu an karantina da, sokaklar bile bomboştur!"

Yeonjun, adının Dae Jung olduğunu öğrendiğim arkadaşını ikna etmeye çalışıyordu kendince. Ama arkadaşının ikna olmaya hiç niyeti yok gibiydi.

"Siktir git, korkak herifin tekisin. Ben açarım kapıyı, çekil şuradan."

Taehyung, kardeşine edilen hakaretlerle derince bir nefes aldığında dudaklarımı birbirine bastırdım. Buradan çıkışta Dae Jung'u sağlam bir dayağın beklediğini hissetmiştim.

"Ne yaparsan yap, yeter ki beni bulaştırma."

Dae Jung, arka bahçedeki kilitlenmemiş kapıyı araladığı sırada Yeonjun da arkasını dönmüştü.

Tam bu sırada, kapının dışardan bir güç tarafından itildiğine şahit oldum. Ve o, kabuslarıma misafir olacak yaratığın içeriye giriş anı.

Kapı gıcırdaması ve onun iğrenç sesi bir arada kulaklarıma dolduğunda, yüzümü buruşturdum.

"Sikeyim, bu ne?"

Dae Jung korkuyla kendini geriye doğru attığında, Yeonjun da arkasını dönüp ne olduğuna bakmıştı.

Yeonjun yerinde donup kalırken, Dae Jung küfür ederek koşmaya başlamıştı.

disease | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin