disease | taekook ✓

12. Bölüm

cok tatli bir sey fark ettim ..two weekste de 12. bolumde 1k olmusuz ve ben yine o bolumde taekook ikilisini yazmisim🥺 deja vu yasadim assiri ayrica 1k olmamiz da (ben bolumu yazana kadar 2k oldu😭) cok mutlu etti beni harika bir bolume hazir olun🏃

-

"Ne yani? Müdürden mi şüpheleniyorsunuz?" Jimin sırtını oturduğu sandalyeye yasladıktan sonra, düşünceli bir şekilde gözlerini yere dikti. 

"Şüphe değil, eminim. Başımıza gelen her şeyin sorumlusu bu adam olabilir." Taehyung sesine yansıyan siniriyle konuştuğunda, yerimde kıpırdandım. "Belki de bir kukladır?" Namjoon'un mırıldanmasıyla iç çekerek, yerimde doğruldum.

"Biraz daha dikkatli olalım, müdürü iyice gözlemleyelim. Eğer bu olanların arkasında o varsa, elbet bir açık verecektir." 

Herkes dediğim şeyi onayladığında, gözlerim cam kenarında durup konuşan Soobin ve Yeonjun ikilisine takıldı. Yeonjun'u en son kahvaltıda bal yediğinde bu kadar mutlu görmüştüm. Şimdi ise Soobin ile konuşurken heyecandan yerinde duramıyor gibiydi, iyi gözüküyorlardı.

Ben onları incelerken, yanımdaki hareketlilikle bakışlarım oraya döndü. Taehyung yanıma oturmuş, yanağımdaki yaraya bakıyordu. Bugün o zombi yüzünden yanağımda küçük bir çizik oluşmuştu, çok derin değildi fakat iz kalacak gibi gözüküyordu. 

Sağ elini hafifçe yukarı kaldırdığında, gözlerimle elini takip ettim. Sahi, elleri bile çok güzeldi Taehyung'un.

Elini, yüzümün hizasına getirdikten sonra parmak uçlarıyla yanağımdaki yaraya dokundu. 

"Acıyor mu?"

Hayır, herhangi bir acı hissetmiyordum. Okulun içine girdikten sonra hemen revire giderek pansuman yapmıştım zaten. Aklıma gelen şeyle, sırıtarak konuşmaya başladım.

"Acımıyor, merak etme. Bence iyi gözüküyor, bana ayrı bir serseri havası kattı." 

Taehyung, dediğim şeyle gülümseyerek elini indirdi. Dakikalar boyunca öylece durup bakışmıştık, Taehyung'u izlemek benim hoşuma gidiyordu. 

"Baksana, bugünkü adam biraz garip değil miydi sence de?" 

Sırtımı duvara yaslayarak konuşmamla, Taehyung da beni taklit ederek sırtını duvara yasladı ve gözlerini yüzümde gezdirdi.

"Bay Lee mi? Bilmem, pek takılmadım. Alt tarafı bizi kurtardı, bir daha nerede görürüz ki? Boş ver, sen de takılma." 

Onu onaylayarak, gözlerimi etrafta gezdirdim. Sırtımın ağrısı kendini iyice belli ederken, yüzümü buruşturdum. İyi bir uyku çeksem güzel olurdu, belki sırtımın ağrısı geçerdi. 

Aklıma dolan fikirle, göz ucuyla Taehyung'a baktım. O etrafı izlerken, biraz aşağı doğru kaydım ve kafamı Taehyung'un omuzuna yasladım. Ona temas etmemle, vücudunun kasılması bir olmuştu. 

Umursamadan, kafamı iyice omuzuna yerleştirdim. Taehyung ters bir tepki vermediği için gözlerimi yumarak uyumaya çalıştım. 

En azından Taehyung'un omuzu rahattı. 

"Jungkook, uyan hadi."

Kolumdaki baskıyla gözlerimi aralayıp, bana seslenen kişiye baktım. Seokjin, kolumu dürterek beni uyandırmaya çalışıyordu.

"Taehyung seni uyandırmamı söyledi, az sonra yemek verirler." Onu onaylayarak üstüme örtülmüş montu kenara itip yerimde doğruldum. Etrafa göz gezdirdiğimde, Soobin'i ve Yeonjun'u göremedim. 

"Soobin ve Yeonjun nerede?" 

Seokjin elindeki küçük aynaya bakarak saçlarını düzeltmeyi kesti ve bana döndü. "Soobin tuvalete gitmişti, Yeonjun da peşine gitti tek kalmaması için." Onu onaylayarak ayağa kalktım ve camdan dışarıyı izleyen Taehyung'un yanına ilerledim.