20. Bölüm

4.7K 613 528
                                    


Dalgın gözlerle doktorun şırıngayı koluma uzatmasını izledim. İki saat içinde zombiye dönüşecektim, bunu bilmek kalbimin hızlıca çarpmasını sağlıyordu.

"Hazır mısın?" Yutkunarak, doktorun gözlerinin içine baktım.

Hayır, hazır değilim ama yapabilecek başka neyim var ki? Yavaşça kafamı onaylar bir şekilde salladım, doktor daha fazla beklemeden kolumu ellerinin arasına aldı.

"Siktir!"

Bulunduğumuz salonun kapısı birden duvara çarptığında, irkilerek oraya döndüm.

Yüzlerindeki siyah kar maskeleriyle yaklaşık on tane adam içeri girmişti.

Önde duran bir adam, elindeki silahla havaya doğru ateş ettiğinde herkes çığlık atarak kaçmaya başladı.

Arkamda duran Soobin'in kolunu tutarak yere doğru eğildim.

"Jungkook, iyi misin!" Taehyung'un endişeli sesi kulaklarıma dolduğunda, hızlıca kafamı salladım. Onlar da yere doğru eğildiği sırada, yanımıza yaklaşan kar maskeli adamlardan birini fark ettim.

"Bay Lee!" Yüzündeki maskeyi hafifçe açmasıyla, bunun Bay Lee olduğunu anlayabilmiştim.

Kurtarmıştı bizi.

"Buradan hemen çıkmanız lazım."

Bay Lee aceleyle bizi ayağa kaldırırken, Taehyung'un yüzündeki şaşkınlığı görebiliyordum. Onun elini tutarak, bana dönmesini sağladım.

"Taehyung, gidelim. Her şeyi anlatacağım sana ama önce buradan çıkmamız lazım."

O beni onaylarken, önümüzden yürüyen Bay Lee'yi takip etmeye başladık. Bay Lee, bizi bulunduğumuz binadan çıkararak çalışır halde bekleyen büyük bir araca bindirdi.

"Gidiyoruz." Bay Lee'nin şoför koltuğunda oturan adama verdiği talimatla, adam arabayı sürmeye başladı.

Bu sırada, aklıma gelen şeyle hızlıca Taehyung'a döndüm. "Çanta odada kaldı!"

Taehyung, kısık sesiyle bir küfür savurarak yüzünü ellerinin arasına aldı. "Ne çantası?" Bay Lee'nin sorduğu soruyla, alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

"Şey, benim çantam. İçinde bazı özel eşyalarım vardı." Yeonjun'un araya girip konuşmasıyla, Bay Lee'nin yüzündeki ifade yumuşadı ve onu onayladı.

"Endişelenme, oda numaranı söylersen eğer bizimkilere haber veririm. Alırlar çantanı."

Rahat bir nefes vererek, arkama yaslandım. Yeonjun, benim kaldığım odanın numarasını söylediğinde Bay Lee telefondan tahminimce birine mesaj atmıştı.

"Biri neler olduğunu anlatabilir mi?"

Namjoon'un konuşmasıyla, ona doğru döndüm. "O şırınganın içinde panzehir yoktu, bizi zombiye dönüştürmek istediler."

Herkes şaşkınca birbirine baktığı sırada, Bay Lee söze girdi.

"Jungkook haklı, o adamlar sizi kurtarmak değil öldürmek istediler. O binada aşıyı olan herkes yaklaşık bir saat sonra zombiye dönüşecek."

"Peki başkan? O da aşıyı oldu."

Bay Lee, Jimin'i onaylayarak, "Evet oldu. Fakat ona vurulan şırınganın içi boştu." dedi.

"Bir başkan neden insanları zombiye çevirmek ister ki?"

Sıkıntıyla bir nefes vererek, Seokjin'i cevapladım.

"Neden bilmem ama bu işin içinde onun da olduğu kesin bir gerçek. Hatırlasanıza, telefonda kayıtlı olan iki numaradan biri 'Chin' diye kayıtlıydı. Yani, Chin Mae."

disease | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin