29. Bölüm

4.4K 546 364
                                    


Jungkook

Göğsümün üstünde hissettiğim ağırlıkla içime derince bir nefes çektim. Başımın zonkladığını hissediyordum ama bir yandan da gözlerimi aralamak istiyordum.

"Lütfen uyan."

Tanıdık gelen sesle, kendimi zorlayarak gözlerimi araladım. Kısıkça açtığım gözlerimi etrafta gezdirip, nerede olduğumu anlamaya çalıştım.

Göğsümün üstüne doğru yaslanan kişinin, saçlarının kokusundan Taehyung olduğunu anlayabilmiştim.

"Lütfen uyan." diye sayıklamasını kesmek için hareketlendiğimde, kafasını kaldırıp tam gözlerimin içine bakmıştı.

"Taehyung?" Kısık sesimle mırıldandığımda, Taehyung birden gülmeye başladı.

Etrafımdaki herkesin sevinçli sesleri kulaklarıma dolarken, Taehyung gülerek konuşmaya başlamıştı.

"Jungkook, uyandın!" Gözlerimi ıslak yanaklarında gezdirdikten sonra, bakışlarımı gözlerine çevirdim.

"Çünkü uyanmamı istedin."

Taehyung beklemeden bana sıkıca sarıldığında, kuruyan boğazımı ıslatmak için yutkundum ve elimi zorla da olsa hareket ettirip saçlarına çıkardım. Uzun bir süredir uyuyormuş gibi hissediyordum, tüm vücudum kasılmıştı. 

En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştığımda, Chin Mae'nin üstüme saldığı zombinin yüzü belirmişti aklımda.

Buruşan yüzümle, yerimde doğrulmaya çalıştım. Taehyung elini sırtıma yerleştirerek bana yardımcı olurken, görüş açımın genişlemesiyle etrafı daha iyi incelemiştim.

Burası normal bir depoya benziyordu, anormal olan bir şey varsa o da kesinlikle yerdeki cansız bedenlerdi.

"Neler oldu burada böyle?"

Taehyung bana cevap veremeden, annemin bana doğru koşup sarılmasıyla tebessüm ettim.

"Oğlum, bir tanem, şükürler olsun iyisin."

"İyiyim, anne. Sakin ol."

Annem benden ayrılıp yüzümün her yerini öptüğünde, başımda bekleyen babam da hemen onun ardından bana sarılmıştı.

Sırayla odadaki herkesle sarılmıştım resmen, Bay Lee'yle bile.

Geriye sadece Taehyung ve yanındaki tanımadığım iki kişi kalmıştı.

Taehyung ile sarılmak için can atsam da, Taehyung bana doğru gelemeden yanındaki kadın hareket etmişti.

"Merhaba." Gülümseyerek elini uzatan kadını biraz incelediğimde, bunun o polis memuru olduğunu anlayabilmiştim.

Taehyung'un annesi ve babası buradaydı.

Ben şaşkınca Taehyung'un annesinin elini sıktığımda, kadın şaşkınlığımı anlayışla karşılamıştı.

"Ben Kim Jiyoo, Taehyung'un annesiyim. Sen beni zaten tanıyorsun ama..."

Şaşkınlığı üstümden çabucak atarak gülümsediğim sırada, Taehyung araya girmişti.

"Ne? Nasıl tanıyor?"

Bayan Kim, elimi yavaşça bıraktıktan sonra  göz ucuyla Taehyung'a baktı.

"Senin aksine Jungkook etrafına gayet dikkat eden bir çocuk, ben sizin etrafınızdayken birçok kez göz göze gelmişliğimiz var Jungkook ile."

Taehyung bir şey demeden yanıma gelerek bana sıkıca sarıldığında, ben de ona karşılık verdim.

disease | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin