TaehyungGözlerimi yanımdan gelen sesler yüzünden yavaşça aralamaya çalıştım, ne olmuştu bana?
"Uyanıyor."
Namjoon'un sesi kulaklarıma dolduğunda, gözlerimi sonunda aralayabilmiştim. Namjoon ve Yoongi bana doğru eğilmiş bir şekilde uyanmamı beklerken, kaşlarımı çattım istemsizce.
"Ne dikiliyorsunuz başımda?"
Ters çıkan sesimle, Yoongi gözlerini devirerek benden uzaklaştı.
"Aptal orospu çocuğuna bak, endişelenmekte suç olmuş." Yoongi umursamazca koltuğa otururken, Namjoon iyi olduğuma emin olmak istercesine yüzümü inceliyordu.
"İyiyim, sorun yok." Namjoon rahat bir nefes vererek Yoongi'nin yanına gidip koltuğa oturduğunda, bulunduğumuz odanın kapısı açılmıştı.
İçeri giren babam ve Hyuk hyung ile, yavaşça yerimden doğruldum. Onlar ise uyandığımı görünce hızlıca yanıma gelmişti.
"Uyanmışsın, nasıl hissediyorsun kendini?"
Omuz silkerek, "İyi." demiştim sadece. Babam ise verdiğim bu kısa cevap ile sıkıntıyla iç çekmişti.
Ne zamandır baygın bir şekilde yattığımı bilmiyordum fakat saat büyük ihtimalle öğlene geliyordu.
Odadaki sessizliğe daha fazla dayanamayarak, yatak başlığına yasladığım sırtımı sakince dik bir biçime getirdim.
"Bana doğruyu söyleyin, bu salgının bir panzehiri var değil mi?"
Babam, ayakta durmayı keserek yanıma doğru adımladı ve yatağın kenarına oturdu.
"Taehyung, salgını geliştirdiğim sıralar bir panzehir oluşturmaya çalıştım fakat şartlar gereği bunu kimsenin üstünde düzgünce deneyemedim." Gözlerini gözlerime dikerek, "Yani bir panzehir var fakat işe yarayıp yaramayacağı kesin değil." dedi.
Gözümün önüne gelen saçlarımı geriye doğru atarak, ellerimle yüzümü sıvazladım.
"Denememiz lazım."
Babam bir süre sessiz kalarak düşündükten sonra, bakışlarını Hyuk hyunga çevirmişti.
"Jungkook zombiye dönüşeli ne kadar zaman oldu?"
Hyuk hyung düşünmeye başladığı sırada aceleyle lafa atladım. "Neredeyse bir gün oldu."
Babam ise verdiğim cevapla birlikte hızlıca ayağa kalktı.
"Salgının tüm vücudu etkileme süresi iki gün. Yani bu durumda panzehiri Jungkook'a vereceksek, bunun için sadece bir günümüz kaldı demektir."
Birkaç saniye duraksadıktan sonra, elini omuzuma koyarak yavaşça sıktı.
"Bana biraz süre lazım, bir gün yeterli olur mu bilmiyorum ama madem denemek istiyorsun o zaman deneyeceğiz."
İçim anında umutla dolarken, hızlıca kafamı salladım.
"Tamam, tamam deneyelim."
Babam bana gülümseyerek odadan çıkarken, tebessüm ettim ve gözlerimi sıkıca yumdum.
"Dayan Jungkook, biraz daha dayan."
-
Babamdan sonra Hyuk hyung da gitmişti, Namjoon ve Yoongi ise biraz daha yanımda durup benimle sohbet ettikten sonra Jungkook'un olduğu depoya gideceklerini söylemiştiler.
Hyuk hyung, Jungkook'u depoya götürdükten sonra Bay Jeon ve Bayan Jeon burada durmak istemeyip Jungkook'un yanına gitmek istemiş, öyle söylemişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
disease | taekook ✓
FanfictionYeni bir salgın ve bu salgına okulda yakalanan Seul Lisesi öğrencileri. |🧟♀️13323| |zombi au|