18. Bölüm

5.9K 646 662
                                    


2 Ay Önce

"Demek istediğinizi anlayamadım?" Yaşlı adam, ellerini saygıyla önünde bağlasa bile yüzündeki isyankar ifadeye engel olamamıştı.

"Gayet iyi anladığınızı düşünüyorum, Bay Kim."

Üstündeki takım elbisenin yakalarını düzelterek, yüzündeki iğreti duran gülümsemeyi bozmadan konuşuyordu karşısındaki adam.

Daha sonra ise, açılan kapıyla bakışları oraya dönmüştü iki adamın da. Biri memnunken, diğerinin kafası karışıktı.

"Tanıştırayım, Seul Lisesinin müdürü Bay Jaesung."

Yayılarak oturduğu koltuktan, yavaş hareketlerle kalktıktan sonra yaşlı adamın tam önünde durmuştu.

"Bay Jaesung size gerekli açıklamaları yapacaktır, aynı zamanda yardımcıma da merak ettiğiniz şeyleri sorabilirsiniz."

Yaşlı adam herhangi bir cevap vermedi, ifadesiz yüzüyle karşısındaki adamı izlemeye devam etti.

Bay Kim, bugünün bir gün mutlaka geleceğini biliyordu. Fakat şu an olmazdı, o okulda ona ait bir şeyler vardı hala...

İtiraz etmek için ağzını açtığı sırada, Bay Jaesung kendisinin kolunu tutarak yaka paça odadan çıkartmıştı.

Odanın kapısında onu karşılayan bir başka takım elbiseli adam, alaylı gözlerle onu incelemişti. Bu adamın kim olduğunu biliyordu Bay Kim, yüzündeki iğrenç gülümseyi görmekten ise yıllardır bıkmıştı fakat ilk kez gözüne bu kadar batıyordu.

Ama hiçbir şey diyemezdi, yaşadığı her şeyi hak ettiğini düşünüyordu, eşi ona her ne kadar katılmasa da.

Dokuz yıl önce yaptığı bir hatanın bedelini ödüyordu şimdi, bu iğrenç heriflerin dediği şeyleri yapmak zorundaydı dokuz yıldır.

Oysa Bay Kim, dokuz yıl önce terk etmek zorunda kaldığı çocuklarını çok özlemişti.

Jungkook
Şimdiki Zaman

Kapalı olan gözlerimi açmadan, sağa doğru dönerek kolumu yastığın altına sıkıştırdım. Günlerdir ilk kez bu kadar rahat bir yatakta uyku çekmiştim, kalkmak istemiyordum hiç.

Kapının açılıp kapandığını duyduğumda, yerimde hareketsizce durmaya devam ettim.

Sessiz odanın içinde, birkaç adım sesi duyduğumda gözlerimi açmak istedim. Fakat yanağımı okşayan nazik el bana engel olmuştu.

Bir anlık irkilsem de belli etmeden uyuyor numarası yapmaya devam ettim. Kokusundan Taehyung olduğunu anlamamak imkansızdı.

"Bu numaraları herkese yutturabilirsin ama bana yutturamazsın Jeon Jungkook."

Fısıltısıyla gözlerimi hafifçe aralayıp, kıkırdadım.

"Ne numarası? Ben asla yapmam numara falan, sen yanlış anlamışsın."

Kısık çıkan sesimin düzelmesi için birkaç kez öksürüp boğazımı temizledim. Taehyung ise yanağımdaki elini çekip, yanıma oturmuştu ve sırtını yatak başlığına yaslamıştı.

Hiç beklemeden, yerimde biraz dikleşerek kafamı göğsüne doğru yasladım. Gözlerim yeniden kendi kendiliğine kapanırken, derince bir nefes aldım.

Taehyung ellerini saçlarıma çıkartıp yavaşça okşarken, mırıldandım.

"Taehyung, bundan sonra ne olacak?"

disease | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin