TAMAMLANDI.
"Ne zaman kuzu postundan sıyrılırım sence?" Diye sordum alaydan yoksun bir gülüşle.
"Kendinin bir kuzu olduğunu düşünmeyi bırakarak." Dediğinde alt dudağımı ısırıp keyifle omzuna yaslandım.
"Oldukça yüzeysel bir tespitti."
"Kesinlikl...
Günün ikinci bölümü, önceki bölümü şey etmeyi unutmayın.
Öptüm gözlerinizden.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ağrıyan başımı masaya vurup gözlerimi yumdum. O kadar çok yorgun hissediyordum ki yemek yemeye bile mecalim kalmamıştı. Babam ile eniştemin üstümde bıraktığı etkiyi atlatmak için neye ihtiyacım vardı onu bile bilmiyordum. Bahsedilen mesajları görmüştüm ve hala iliklerime kadar sinir ve nefretle doluydum. Kim, neden benimle uğraşıyordu?
Burada kalmak bile istemişti babam. İmam olduğu için içki gibi konulara çok takılırdı. tepkileri normal geliyordu çünkü daha ben daha ayrı eve çıkmadan ilk uyarısı; İçkiden, zinadan uzak duracaksın olmuştu. Herhangi biri değildi o adam babamdı. Korkudan önce hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum. Yetersiz bir evlat gibi hissetmekten öteye geçemiyordum.
Yaz tatilinde eve dönmemi istiyorlardı. Bir karar vermem gerekiyordu, ya ailemi ile yavaş yavaş bağlarımı koparacaktım ya da onların dizinin dibinde istemediğim bir hayat tarzına mahkum olacaktım.
Üstelik bunu anlatabileceğim kimsem yoktu.. Kalabalıkiçindeyalnızgibiydim. Hiç yakınım diyeceğim bir arkadaşım yoktu. Furkan beni satmıştı, Gökhan'a bunları anlatamazdım. Daha fazla rezil olmak istemiyordum onun gözünde. Ömer'i arasam her türlü Gökhan'ın kulağına giderdi. Kürşat'a asla anlatamazdım utanırdım. Derdimi rahat rahat anlatabileceğim kimsem yoktu.
Telefonu elime alıpmesajlarkısmına girdiğimde iççektim. Kalabalık olmayan listenin en üstünde Gökhan vardı, mesajlarını işaretle ayırmıştım. Bir altında grup vardı, Gökhan almıştı beni o gruba. Aktif değillerdi zaten. Bir altında Kürşat vardı. Birlikte tepeye gittiğimizgün konuştuğumuz birkaç mesaj dışında hiç konuşmamıştık.