Zaman oldukça hızlı akıyordu sanki. Kürşat'ı evime çağırıp sürpriz yaptığımız günün üstünden bir buçuk ay geçmişti.
Kürşat sürekli ders çalışmam için beni darlıyordu. İşin kötü tarafı sayısal derslerde kafam basmıyordu Ve formül ezberlemek çok zordu.
Oturduğumuz salonda herkes kendi kafasında takılıyordu. Hasan ve Davut telefondan bir şey izliyorlardı.
İkisi de ciddi manada dalmıştı.Ömer, Yasin abi ve Kürşat futbol hakkında konuşuyorlardı. Duyabildiğim kadarıyla milli takım üzerinden dönüyordu konu.
Ve Gökhan..
Onunla aynı ortamda oluşumuz çok garipti. Kürşat o her konuştuğunda gözlerini ona dikiyordu. Bana karşı hareketlerine özellikle dikkat ediyordu sanki bu aralar.Gökhan ise hiç gergin gibi değildi, Kürşat'ın aksine oldukça rahat takılıyordu. Benimle konuşurken hiç dikkat etmemesi bu yüzdendi. Olaylar henüz tazeyken niye bu kadar rahat anlamıyordum.
Ben ise herkesin kendi halinde takıldığı salonda test çözmeye çalışıyordum.
Dağınık kafam ile anlamadığım soruya küfür ettiğimde, masanın yakınındaki koltukta oturan Gökhan'ın gözleri bana çevrildi.
"Yardım edeyim mi?" Gökhan'ın sorusu ile istemsizce gözlerim Kürşat'a kaydı. Bizi fark etmemişti, Yasin abiyi dinliyordu.
"Öpeyim mi diye sormadım Meriç, alt tarafı soru çözmene yardım edeceğim, korkma kızmaz manitan." Kısık sesi ile yutkunup mecburen kafa salladım. Kasmaya gerek yoktu, doğru diyordu.
Yanıma oturması için sandalyeyi çektiğimde, telefonu cebine koyup sessizce yanıma oturdu.
"Hangi soru?" Test kitabını ona çevirdiğimde, gördüğü ilk soru ile bakışlarını yüzüme çevirdi. Mat testinin ilk sorusunda olduğumu söylemiş miydim?
Dudakları kıvrıldığında gülüşünü gizlemeye gerek duymadı. Alay ediyordu işte benimle..
"Gülme öldürürüm seni bu kalemle!" Bakışları elimde bıçak gibi tuttuğum kalemi kaydığında, alayla tek kaşını kaldırdı. "Elindeki kurşun kalem Meriç?" Yapamayazsın demeye getiriyordu ama kafamdakileri bilse koltuğun arkasına saklanırdı.
"Jonh wick'in kurşun kalemi adamın boğazına sapladığı sahneyi izlememişsin sen cahil." Gözleri kısılırken birkaç saniye düşündü. John wick izlemiş olması gerekiyordu çünkü aksiyon filmlerine bayılırdı.
Yüzünü buruşturdu. "Hatırladım lan." Dediğinde sırıttım. Film sahnelerini hayata uyarlayabilecek kadar iyi bir görsel hafızam vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER OĞLAN | GAY
Teen FictionTAMAMLANDI. "Ne zaman kuzu postundan sıyrılırım sence?" Diye sordum alaydan yoksun bir gülüşle. "Kendinin bir kuzu olduğunu düşünmeyi bırakarak." Dediğinde alt dudağımı ısırıp keyifle omzuna yaslandım. "Oldukça yüzeysel bir tespitti." "Kesinlikl...