DİĞER OĞLAN | GAY

23

Kaç gündür üst üste iki bölüm atıyorum ama hâlâ sitem yiyorum ha.

Birde Meriç'e model önerisi alırsam güzel olurdu. Pek bilinmeyen birilerini istiyorum ama.

Arabayı çalıştırıp gitmeyi düşünen Kürşat'ı oyalamak o kadar zordu ki, ne anlatsam ya da ne şekilde tutabilirdim bilmiyordum.

Ters bir karaktere sahip olan insanlarla arkadaş olmaktan çekinirdim. Korkumdan değildi, hayatım boyunca her anlattığım şeyin öncesine on dakika acaba tersler mi bunu da, bu ona yanlış gelir mi diye düşünmek istemediğimdendi.

Şükürler olsun ki tam çaprazımıza park edilen araba ile içimdeki gerginliğe bir nebze su serpebilmiştim.

Gökhan'ın arabadan inişi ile Kürşat'ın dikkati de anında ona çevrilmişti.

"Bunun burada ne işi var?" Diye kendi kendine mırıldandığında bakışları bana çevrildi. Yutkunup ensemi kaşıdığımda dudaklarımı ıslattım. "O söyleyecekmiş neden konum attırdığını, hiç bana bakma." Kaşları çatılırken, emniyet kemerini çözüp arabaya yaklaşan Gökhan'dan önce arabadan indi. Bana ters bir tepki vermediği için ne kadar şükür edersem azdı gerçekten.

"Ne işin var senin burada?" Kürşat'ın sorduğu soru ile Gökhan arabasının anahtarını cebine attı. Üstünde asker yeşili bir mont vardı. Önünü kapatmamıştı ve saçlarını yine üç numara tıraş ettirmişti. Dışarıdan ikisi de gergin duruyordu. Kavgaya müdahale etmemek adına arabada beklemeyi tercih etmiştim. Hayatımda yeterince kaos olduğu için buna ihtiyacım yoktu.

Gökhan Kürşat'ın kulağına eğilip bir şeyler söylediğinde arabanın içinde şoför koltuğuna doğru yaklaştım. Lakin ses namına hiçbir şey gelmiyordu.

Gökhan geri çekildiğinde Kürşat etrafa bir göz atıp Gökhan'ın ensesinden kavrayıp kendine çekti. Ters bir şey olduğunu hissedip anında kendi tarafımın kapısını açtığımda kapıyı kapatmadan onların olduğu tarafa yürüdüm. Kürşat ben gelene kadar küfürle karışık bir cümle kurmuştu ama o an duyamadım.