45

9.5K 1K 199
                                    

Bölüm atma süreleri azaldı, geliyoruz yavaş yavaş kendimize.

-

Dudaklarımı birbirine bastırıp sinirle sobaya odun atan Kürşat'ı izledim. Gülmemem lazımdı, gülmemeliydim...

"Kardeş sobanın yanındaki kestaneleri de üstüne dizsene hayrına." Yasin abinin çay koyarken istediği istek ile Kürşat sesli bir nefes çekti. Dişlerimi dudağıma bastırıp sesli gülmemeye çalışıyordum. Çünkü her an patlayabilirdim kahkahalar eşliğinde.

"Ya ulan sizin işiniz gücünüz, ananız bacınız, ne bileyim görüşeceğiniz manitanız falan yok mu?" Kürşat büyük büyük söylendiğinde, Yasin abi dışında herkes aynı anda "Yok." Diye yanıtladı. Ben ise arkama yaslanmış anın keyfini çıkarıyordum.

"E bizim var anasını satayım?" Anlayış bekler gibi hepsine teker teker baktığında, Davut yayıldığı yerde ağzına bir tane fıstık attı. "Allah tamamını erdirsin kardeşim yok mu dedik?" Dediğinde Hasan dayanamayıp güldü. Hepsi biliyordu Kürşat'ın onu ne niyetle söylediğini.

"Lan bir gidip ortamı terk etseniz tamamı da erer, yuva da kurarız." Dedi demir sopayı sesli bir şekilde demire bırakırken. "Bit gibisiniz tepemizden bir saniye ayrılmıyorsunuz." Diye söylendiğinde sesi oldukça kısıktı. Diğerlerinin duyamayacağı şekilde söylemişti. Tam dibinde olduğum için duymuştum.

"Yasin abi ikisi dağ evine gittiler dediğinde dedim herhalde bizi çağırmayı unuttular." Hasan bilmiş bilmiş kestaneleri kontrol ettiğinde Kürşat iğrenir gibi yüzünü buruşturdu. "Bende bizimkilere haber verdim hadi gidelim çocuklar sıkılırlar yalnız." Tepkisini görmek için Kürşat'a baktığımda gözlerini kapatıp sabır çektiğini gördüm. Anlaşılan birileri planını bozmuştu..

"Hadi bu salak, Yasin sana ne demeli? Niye ensesinden tutup dağ evine getiriyorsun?" Diye bu sefer Yasin abiye köpürdüğünde Yasin abi demliğin kapağını eline alıp, "demliğin kapağını içeride unutmuşum." Diyerek içeri kaçtı. Arkasından mal mal bakakaldığımızda ise Kürşat ağzının içinde küfür etti. Küfür sevmeyen adamı bile küfürbaz yapmışlardı ulan..

"Ya şimdi tövbe estağfurullah, tövbe haşa asla öyle bir şey olamaz tabi de." Diyerek lafa giren Hasan gözlerini kısarak Kürşat'a döndü. "Sen bizi istemiyor olabilir misin acaba?" Diye ciddiyetle sordu.

Kafamı tenis maçı izler gibi Kürşat'a çevirdiğimde Kürşat aynı ciddiyetle yanıtladı. 

"İstemiyorum?"

DİĞER OĞLAN | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin