Üstümdeki montu çıkarıp bana gösterilen odaya çıktığımda ağrıyan boynumu ovaladım. Arabada uyumam diye gece olmadan uyumuştum ama yinede arabanın etkisiyle uyuyakalmıştım.
Herkes çantalarını bırakıp direkt aşağı indiği için odada yalnızdım. Yatağa oturup boş boş duvarı izledim. Tatile gelmiştim ama bıraksalar iki gün uyurdum. Uyandığım zaman biri tüm enerjimi sömürüyordu sanki.
Gözlerimi ovuşturup ayaklandım. Herkes aşağıda olduğu için tek başıma burada durmak garip olurdu. Zaten tatil ilk benim için planlanmıştı. Kürşat'ın kurduğu cümle ile diğerleri de gelmek isteyince sesimi çıkarmadım, bu lüks ev Gökhan'ındı bana laf düşmezdi.
İstemsizce esneyip boynumu geri atarak odadan çıktım. Sesleri geliyordu yukarı doğru. Hasan'ın enerjik sesi beni şaşırtmamıştı. Çünkü arabada bizimle uğraşmayı kesip beş saat uyumuştu aralıksız.
Aşağı indiğimde getirdiği abur cuburları orta sehpaya dökmüş Hasan ile karşılaştım ilk. Davut'a kardeşi ile ilgili bir şey anlatırken bir yandan cipslerin hepsini tek tek açıp kaselere boşaltıyordu.
"Uyuyan güzel de gelmiş." Hasan beni görünce keyifle koltuğa yaslanıp tüm salona gelişimi ilan ettiğinde göz devirdim.
"Aç mısın?" Gökhan'ın elindeki defteri okurken başını kaldırmadan sorduğu soruyla duraksadım. Evden çıkmadan önce yemiştim. Normalde çok çabuk acıkan bir yapım vardı ama şimdi niyeyse aç hissetmiyordum. "Yok, sağ ol." Başını sallayıp deftere bir şey yazdığında gözlerim üstünde oyalandı. Krem rengi bol bir kazak giymişti, vücudu yapılı olduğu için kazağın bol olmasına rağmen fiziğini belli ediyordu. Elindeki kalemi sürekli boynuna sürttüğü için kızarmıştı. Gözleri deftere odaklıydı ve dudakları hafif aralıktı. Yüzü her zamanki gibi kusursuzdu.
Lakin o sıra görüş açıma giren beden istemeden de olsa onu izlememi engellemişti. Bakışlarım bedenin yüzüne çıkınca bunun Kürşat olduğunu anladım. Elini Gökhan'ın omzuna koymuş, deftere bakıyordu. Gökhan uzman çavuşluk hakkında bir şeyler anlattığında Kürşat dikkatle dinleyip kafasını salladı.
"Hadi gelin çerezleri hazır ettim!" Hasan'ın bağırışı ile oturduğum koltuktan ayaklandığım da, Hasan'ın yanına büyük sehpanın gerisine oturdum.
"İçecekler de benden." Elinde tepsiyle içeri giren Yasin abiyle dikeldim. Ulan hiç bir şeye yardım etmeden gelmiş oturmuştum.. neyse toplarken yardım ederdim artık.
"Eyvallah kardeşim." Davut karşımıza oturduğunda Yasin abi oturmadan şişeleri yere yerleştiriyordu.
Herkes tamamen ortadaki büyük sehpanın arkasına yerleştiğinde, sağımda Hasan solumda Kürşat oturuyordu. Tam karşımızda ise Gökhan, Yasin abi ve Davut oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER OĞLAN | GAY
Novela JuvenilTAMAMLANDI. "Ne zaman kuzu postundan sıyrılırım sence?" Diye sordum alaydan yoksun bir gülüşle. "Kendinin bir kuzu olduğunu düşünmeyi bırakarak." Dediğinde alt dudağımı ısırıp keyifle omzuna yaslandım. "Oldukça yüzeysel bir tespitti." "Kesinlikl...