TAMAMLANDI.
"Ne zaman kuzu postundan sıyrılırım sence?" Diye sordum alaydan yoksun bir gülüşle.
"Kendinin bir kuzu olduğunu düşünmeyi bırakarak." Dediğinde alt dudağımı ısırıp keyifle omzuna yaslandım.
"Oldukça yüzeysel bir tespitti."
"Kesinlikl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aynanın karşısında kıpkırmızı olan gözlerime nefret kusarak burnumu çektiğimde elim yerini ezbere bildiği peçeteliğe uzandı. Peçeteler çektikçe birbiri ardındandışarı firar ederken aklımda biraz önce kapattığım telefonumdan okuduğum mesajlar vardı.
Tek tabanca sürdürdüğüm bu hayatta buna katılmasını istediğim tek insandı Gökhan. Çocukken hep aramızda olan kulvar farkıyüzünden benimle asla takılmazdı. O okulun en zeki öğrencisi olarak hep sevilen öğrenciydi.
Ortaokulda güya öğretmen olan bir adam tarafından düzenlenen bir kast sistemimiz vardı ve bu daha altıncı sınıftayken olmuştu. Üçe ayrılan sıralardan cam kenarını yeşil taraf olarak belirlemişti; en zekiler. Daha altıncısınıftan sekizinci sınıfın sorularını çözecek kadar zeki olanlar oradaydı ve Gökhan ilk sıradaydı. Orta sırada sarı vardı; tam altıncısınıfdüzeyi olan ekstra hiçbir başarısı olmayanlar buradaydı ve ben de sarı sınıftaydım. Duvar kenarı da kırmızı sınıftı: daha doğru düzgün hiçbirşeyibaşaramayanlar olarak nitelendirilirdi. O zamanlar çok gurur kırıcıydı ve öğretmen bizimle hiç ilgilenmezdi. o zaman sankigörünmez bir silgi ile Gökhan'ın hayatından silinmiştim.
Sonra ailesi kuyumcu olduğuiçinşehire taşınmıştılar. Facebooküzerinden onu takip ediyordum, gittiği yerlere gitmeye çalışıyordum. Tam bir aptaldım ve bu sıralardahayatım ve onun arasında sıkışmıştım. Babam imamdı, onun takıldığı içkili yerlere gitmemem gerekiyordu ve ben gidiyordum. Babamınkulağına gittiğinden beri hayatım asla yolunda gitmiyordu. Sürekli azar yiyerek boktan bir duvar arasında sıkışmıştım. Her hareketime dikkat etmek zorundaydım çünkü her yanlışım babamınkulağına gidiyordu. 'Sen imam çocuğusun yapamazsın.' Diyerek hayatımın yarısını zaten benden almışlardı.
Şimdi de evimde ilahiyata gitmek için üniversite sınavına çalışıyordum. Tek yaşadığım içinçalışmak zorundaydım iş ile dersleri götürmek zor oluyordu ama mecburdum. Babamın gönderdiği paralar bir yere kadar gidiyordu. Onlar memleketimiz olan Afyon'da yaşıyorlardı. Mesleğimi babam seçtiğiiçin istemeye istemeye hazırlanıyordum ilahiyata. Eşcinsellik mevzusu açıldığından beridir ilahiyat diye ısrar ediyordu. Sırf onun yüzünden iki sene açık öğretim imam hatip okumuştum ilahiyata geçmekiçin. Hayatım elimden kayıpgidiyordu ve ben en yakın arkadaşıma aşık olan sevdiğim adama üzülüyordum.