Sol ayakla girin, benden uyarması.
-
Sağ tarafım o kadar sıcak ve rahattı ki, sol tarafımdan gelen soğuğu çok yoğun hissediyordum.
Tam o sıralarda boynumda hissettiğim dudaklar beni huylandırdı. Refleksle boynumu sağıma doğru indirip kendimi kurtarmak istedim ama duyduğum gülüş ile duraksadım.
O kadar çok uykum vardı ki, omzumla kendimden uzaklaştırıp arkamı döndüm. Dehşet derecede uykum vardı ve birazdan bayılabilirdim bile.
Bu sefer enseme dokundu o dudaklar. Kaşlarım çatılırken, gözlerim açılmamak için direniyordu resmen. Lakin arkamdaki bedenin pek umurunda olduğu söylenemezdi. Kazağımın ensemden sırtıma hafifçe çekildiğini hissettiğimde, peşinden gelen öpücük ile arasında çok uzak bir zaman aralığı yoktu, saniyeler içinde gerçekleşmişti.
Huylanıp arkamı döndüğümde gözlerimi zorlukla açtım. Şimdi biraz daha az üşüyordum. "Kürşat?" Dedim sorarcasına. Gözlerim aynı pes etmişlikle tekrar kapanırken, onun "hm?" Diye mırıldanışını duydum. Ama cevap verecek takaati bulamadan tekrar uyumak için zihnimi kapatmaya çalışıyordum.
Kürşat'ın kolunun belimi kavradığını hissettiğimde, beni çoktan kendine çekmişti bile yatakta. Benden cevap bile almayan Kürşat bu sefer yanağımı öpmüştü küçük küçük.
Lakin uykum dağılmasın diye başımı yastığa biraz daha bastırıp "yapma.." Diye mırıldandım. Gece o kadar geç uyumuştuk ki konuşmaktan, mümkünse tüm gün uyumayı düşünüyordum.
Gülüşünü duyduğumda, peşinden çenemde bir öpücük hissettim. "Uykum var.." Diye mırıldandım sonraya saklamasını isteyerek.
"Öğlen oldu?" Dedi alayla. Bir yandan da başımı yan yasladığım için üstte kalan yanağıma dudaklarını bastırmıştı hızla.
"Olabilir.." Diye yanıtlarken kelimenin sonunu getirip getirmediğimi bile hatırlamıyordum. Biri göz kapaklarıma mum eritmişti sanki.
İnadıma öpmeye devam ettiğinde sinirlenip kollarımı boynuna sardım sıkıca. Amacım sıkıp hıncımı çıkarmaktı ama bunun ona fırsat tanıyacağını hiç düşünememiştim.. dudakları boyun giriltime değdiğinde başım hızla yukarı kalktı. Boynumdan çok huylanıyordum..
Gözlerim pes ederek aralandığında yüzünü bile göremedim. Başını boynuma gömmüştü ve ben dudaklarını hissettikçe garip hissediyordum. Nefesi her değdiğinde sanki biri beni dürtüyordu, bunu nasıl tasvir etmem gerektiğini bilmiyordum ama hayatımda hiç boynumdan öpülmemiştim.
"Kürşat.." Diye seslendiğimde kafamı yan yatırmaya çalışıyordum ama o çoktan kayıp parçasını bulmuş yapboz gibi boynuma yerleşmişti bile. İsmini söylediğimde dudaklarını sürtüp, "efendim?" Diye yanıtladı. Ama sorusunun cevabını duymak ister gibi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER OĞLAN | GAY
Teen FictionTAMAMLANDI. "Ne zaman kuzu postundan sıyrılırım sence?" Diye sordum alaydan yoksun bir gülüşle. "Kendinin bir kuzu olduğunu düşünmeyi bırakarak." Dediğinde alt dudağımı ısırıp keyifle omzuna yaslandım. "Oldukça yüzeysel bir tespitti." "Kesinlikl...