TAMAMLANDI.
"Ne zaman kuzu postundan sıyrılırım sence?" Diye sordum alaydan yoksun bir gülüşle.
"Kendinin bir kuzu olduğunu düşünmeyi bırakarak." Dediğinde alt dudağımı ısırıp keyifle omzuna yaslandım.
"Oldukça yüzeysel bir tespitti."
"Kesinlikl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstümdeki montu çıkardığımda göz ucuyla etrafı süzdüm. Bizim dışımızda iki tane kızınaynı masada oturduğunu ve tam çaprazımızda iki kişinin daha oturduğunu görebiliyordum. Oğlanlardan birinin arkası dönüktü. Montumu sandalyeye asıp Kürşat'ın karşınaoturduğumda arkama yaslandım.
"Acayip acıktım." Diye mırıldandım ellerimi birbine sürterken. Sabah kahvaltıyı evimin yakınlarında ki bir yerde yapmıştık, sonrasında da eve dönüp biraz uyumuştuk. Niyeyse bugün uyandığımda daha da aç hissediyordum.
"Geldi garson." Diye yanıtladı beni elini kaldırırken. Garson kızın elinde iki menüyle yanımıza gelişini izledim açlıktan sızlanan midemle.
Menüyüönümüze koyduğunda gözümü yemeklerde gezdirdim hızla. Aslında Kürşat'ın aldığışeyleaynışeyi almak istiyordum çünkü onunla normal iki arkadaş gibi değildik ve sevgililik deneyimini hiçdoğru düzgün yaşamadığım içinnasıl yemem gerektiği konusunda şüpheliydim. Soslu makarna falan yersem kendimi utandırırım diye korkuyordum açıkçası.
Bir dakika sonra Kürşat'ın benim aksimerahatçasiparişverdiğini gördüğümde vakit kaybetmeden aynısından diyerek kendimi kurtarmıştım.
"Bugün hava güzel." Kürşat telefona göz ucuyla bakıp bana döndüğünde gözlerimi ona çevirdim. "Yemekten sonra beraber bir şeyleryapalım." Dudaklarım istemsizce kıvrılırken kafa salladım. Onunla vakit geçirme fikri hoşuma gidiyordu.
"Konuyu açsam mı bilemedim ama." Dediğinde gözlerimi kısıp devam etmesini bekledim. "O gündensonraişler biraz karıştı. Bizimkiler Gökhan'a tavır yapıyormuş, seninle kavga etti diye de ben Davut'a çıkıştım benimde aram bozuldu." Dudaklarımı suçluluk psikolojisi ile birbirine bastırdığımda devam etti. "Yasin de böyle olmaz hep beraber oturup konuşalım diye sıkıştırıyor." Konunun geldiği yeri anlayıp kaşlarımı kaldırdım. Gidip gitmemek konusunda kararsızdı ve topu bana atıyordu.
"Sende beni bahane edip gitmek istemiyorsun?" Dedim sorarcasına. Sandalyesine yaslanıpyavaşça kafasını olumsuz anlamda salladı. "Gitmek istememek değil, Gökhan ile aynı ortama girersem şeytan dürtecek sürekli." Benim Gökhan ile olan mevzumyüzünden uzak durmakistiyordu..