Bölüm içinde geçen hediyeler, bölümün sonunda fotoğraf haliyle mevcut.
ᝰ
Kapattığım fırının peşinden tezgaha koyduğum poğaçalara çevirdim gözlerimi. Yanmış durmuyordu ya da çiğ denecek kadar beyaz durmuyordu. Umarım beni rezil etmezlerdi.
Koskoca beş saattir sadece hazır pandispanya ile bir pasta ve poğaça yapabilmiştim. Beş saatte on çeşit çıkarabilecek olan annem görse yüzüme tükürürdü beceriksiz diye.
Kürşat'a yapacağım sürpriz bugün olacaktı. Sadece hediye olarak vermek istemediğimden yemek için bir şeyler de yapmak istedim ama pek elimden gelmemişti.
Hızlıca dolaba yürüdüğümde sunabileceğim büyük bir tabak aradım gözlerimle. İkinci rafta gördüğüm büyük mavi tabağı aldığımda tek elimle kapağı kapattım. Elim ayağım birbirine giriyordu heyecandan.
İlk kez sevgilimi evime davet edip bir şeyler hazırlıyordum.
Tabağa poğaçaları koyup tabağı salona götürdüm. Salonda her şey hazırdı. Ona vermek için bir sürü şey hazırlamıştım. Hem zamanında kalbini kırdığım için hemde içimden bir şeyler yapmak geldiği için hazırlamıştım bunca şeyi.
Tam dvdleri kontrol etmek için televizyon ünitesinin önüne geçmiştim ki duyduğum zil sesi ile gözlerimi kapıya çevirdim.
Gelmişti.
Derin bir nefes almam gerektiği için birkaç saniye duraksasamda hızla dış kapının önüne yürüdüm. Heyecandan dilim damağım kurumuştu..
Gözlerimi ayakkabı dolabının üstünde ki aynaya çevirdiğimde son kez derin bir nefes aldım. Çok güzel olmuştum, her şey çok güzeldi.
Kapıyı açtım hızla. Daha fazla bekletmek istemiyordum.
Göz göze geldiğimizde gülümsedim. Benden farksız değildi, beni gördüğü an gülmüştü. Elini öne attığında, tereddüt etmeden sarılışına karşılık verdim.
"Hoş geldin." Diye mırıldandığımda çoktan sağ yanağıma bir öpücük almıştım bile.
"Hoş bulduk." Dediğinde kapıyı kapattım kollarından çıkmadan. "Hadi salona gel hemen." Gözleri salon kapısında çevrildiğinde gülüşü büyüdü. Lakin ikiletmeden salona yürüdü.
Salona girdiğimiz an, pastayı ve hediyeleri gördüğünde ne tepki vereceğini izledim.
Gözleri önce pastaya değdi. Tam altı saniye baktığı pastadan sonra gözleri yamuk yaptığım poğaçalara kaydı. Bu sefer dudakları kıvrıldı. Bakışlarını bana çevirdiğinde, ensemden tutup alnıma dudaklarını bastırdı. "Gülüm benim." Dediğinde sırıttım. Hoşuna gitmişti ki yüzü gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİĞER OĞLAN | GAY
Novela JuvenilTAMAMLANDI. "Ne zaman kuzu postundan sıyrılırım sence?" Diye sordum alaydan yoksun bir gülüşle. "Kendinin bir kuzu olduğunu düşünmeyi bırakarak." Dediğinde alt dudağımı ısırıp keyifle omzuna yaslandım. "Oldukça yüzeysel bir tespitti." "Kesinlikl...