DİĞER OĞLAN | GAY

30

Tahta masanın soğuk zeminine elimi sürtüp dönen oyunu izliyordum. Yasin abinin canı okey çektiği için okey masası kurmuştuk. Bu evde okey için bile malzemeler olması artık tuhafıma gidiyordu. Gökhan'ın ailesi stokçu gibiydi.

Gözlerim oyuna dalan Davut'a takıldı ama çok durmadı. Kürşat telefonla konuşuyordu dışarıda. Ben de oynamayı bilmiyordum. Okeye dördüncü olarak Ömer girmişti şanslarına. İşleri yeni bittiği için yeni gelmişti.

"Meriç diğer el sende gel." Yasin abi kolumu dürtüp oyuna davet ettiğinde kafamı olumsuz anlamda salladım. "Yok ya, ben sevmiyorum zaten bu tarz oyunları." Genel olarak oyun seven biri değildim zaten. Nadiren oyunlar dikkatimi çekerdi.

Film ve diziler bile bir saatten sonra ilgimi çekmemeye başlıyordu. Uzun uzun şeyleri izlemeye tahammülüm yoktu. Roman okumayı seviyordum en çok. Zamanımın neredeyse tamamını kitap okuyarak geçirirdim. Annem kitaplara çok para vermeme kızıyordu lisedeyken. Bu yüzden telefonuma pdf uygulaması indirip öyle para vermeden okumaya devam etmiştim. Sanırım en büyük devamlılığım kitaplardı.

Sıkıldığım için masadan kalktığımda kaldığım odaya çıkmak için merdivenlere yürüdüm. Lakin aralık olan kapıyı gördüğümde adımlarımı oraya çevirdim. Telefonla konuşan Kürşat'ın yanına gidesim gelmişti.

Üstümdeki hırkanın kalınlığına güvenip kapıdan çıktığımda bahçenin arkasına doğru yürüdüm. Kamelya'daydı büyük ihtimalle.

Soğuk tenimi ufak ufak ısırdığında dişlerimi birbirine sürttüm. Arka bahçede telefonla konuşan Kürşat'ı görebilmiştim sonunda. Sırtını duvara yaslamış, sigara içiyordu.

"Eyvallah kardeşim, güzel geçiyor."

Telefonla konuşmasını bitirip mi gitseydim acaba yanına?

Birkaç saniye yerimde oyalandığımda beklemeye karar verdim. Telefonla konuşmak için çıkmıştı sonuçta dışarıya, belki rahatsız olurdu.

"Biliyorum, döndüğümde ilgilenirim aklımda zaten merak etme."

Neyle ilgileneceğini merak etsemde yerimde durdum. Karşı tarafı dinliyordu şimdi.