43

10.4K 1K 169
                                    

Yorumlar baya düşmüş toparlanın ki bölümleri toparlayalım.


Koskoca salonda herkes sessizdi. Hasan'ın anlamsız hikayeleri bile ortamı yumuşatmaya yeterli değildi.

Gerginliğin açık noktası bendim. Benim varlığım, yaptığım eylemler sonucu ortaya çıkmış sorunlar, benimle birlikte eylemin baş suçlusu Gökhan, her şey benimle bağlantılıydı anlamsız bir biçimde.

Davut belirgin bir biçimde Kürşat'ın beni bu kadar kısa bir sürede affedişini hazmedemiyordu.

Yasin abi sadece bir şeyler öğrenmek istiyordu ama Davut'un buluttan nem kapıp olay çıkarmasından dolayı çekinip susuyordu.

Hasan'ın dünya umurunda değildi. Kim kiminle barışmış, kim kimin suçunu affetmiş, kim haklı kim haksız umurunda değildi. Aranızda halletmişseniz umurumda değil kafasındaydı.

Gökhan belli belirsiz bacağını sallıyor, rahat bir şekilde konunun bir şekilde bizim olaya gelmesini bekliyordu. Çünkü sessizlik ciddi bir şekilde rahatsız ediciydi.

Kürşat ise..
Kürşat düşünceli bir şekilde yanımda oturuyordu. Omuzlarımız birbirine değiyordu ve bu küçük temas bile bana güven veriyordu. Yanımdaydı, bazı şeylerin üstünü örtmüş bir şekilde yanımdaydı ve bugün yine benim için arkasından çevirdiğim işlerin arkasını toplamaya gelmişti.

"Hep böyle susacak mısınız?" Ortamda yine konuşan tek kişi olarak sessizliği böldü Hasan. "Valla içim şişti gerginlikten, birbirinizin ağzını mı kırıyorsunuz, burnunu mu döküyorsunuz ne yapıyorsanız yapın en azından bir yaşam belirtisi verin imdat diye bağıracağım artık." Yerinden doğrulup aceleci bir tavırla herkese kısa kısa baktığında tekrar gergince yerine yaslandı.

"Konuşacak kişi belli." Davut'un sesiyle gözlerim hızla ona döndü. "Kardeşim anlatsın bi önce neden arkasından çevirip üzerinden iddiaya giren birinin elinden tutup niye buraya getirmiş." Bomba tam olarak Kürşat'ın koynuna konulduğunda yutkunma ihtiyacı hissettim.

DİĞER OĞLAN | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin