On Beşinci Bölüm

3.5K 286 9
                                    

Bölümün kısalığı ve zaman aralığının uzunluğu için çok üzgünüm. Bilgisayarımın şarj aleti bozuldu, onu yaptırana kadar da bölümü yazamadım... Umarım beğenirsiniz...

Bölüm şarkıları;

Red - Not Alone

ve

Red - Pieces


Uyku bir limandı. Tüm dertlerimi, hüzün dolu anlarımın kısa süreli de olsa son bulmasıydı. Ne yazık ki Feza bunu elimden almaya kararlıydı. Ne zaman uykuya dalar gibi olsam ya omzumu dürtüyor ya da hocaya şikâyet etmekle tehdit ediyordu. Kesik kesik uyuyarak öğle tatiline kadar gelebilmiştim. Gözlerimi ovuşturarak başımı kaldırdığımda iç çekti.

"Nihayet, uyuyan güzel."

Ufuk ikimize bakıp suratını buruşturdu. "Bu kızdan olsa olsa uyuyan cüce olur..." diye homurdandığında kaşlarımı çatarak en korkutucu bakışımı attım.. Parmaklarımla saçlarımı tararken Ufuk gülüyordu.

"Eğer bir gün sevgilin olursa Ufuk..." dedim gözlerimi kısıp tehditkâr bir havaya bürünerek. "...Benden çekeceğin var."

"İşte tam da bu sebeple sevgilim yok! İstesem oho, elimi sallasam ellisi!"

Ben tam ağzımı açıp alay edeceğim sırada yanımdaki Çisil "Pardon" diye mırıldandı. "Geçebilir miyim?"

Ufuk bunun üzerine gözlerini Çisil'e dikti. Bakışları garipti. Sanki anlamaya çalışıyor fakat başaramıyordu. En sonunda alaycı bir gülüşle süslendi yüzü. Hemen ayaklandım ve Çisil'in geçmesi için alan oluşturdum.

"Ne kadar değişiksin! Daha dün kıza demediğini bırakmadın, hiç arkadaşın olmamasına şaşmamalı-"

Ufuk'la ne ara bu kadar yakın olduk bilmiyordum fakat eğildim ve avucumla ağzını kapattım. Duracak gibi değildi. O sırada en başından beri olaya şahit olan Sinem ilerimizdeki sıraya yaslandı. Suratındaki küçümseme ifadesiyle kollarını göğsünde birleştirdi.

"Yine iyiyiz kızlar, bize eğlence çıktı."

Ufuk'un en öfkeli bakışları Sinem'e kilitlendi. Çisil'e bile böyle nefret dolu gözlerle bakmıyordu. Ufuk'un aniden ruh hali değişti. Onu yaşadığım şokla seyrediyordum. Suratına umursamaz bir ifade yerleştirirken "Senden ayrıldığım için deliriyorsun değil mi? Sinirinden nereye saldıracağını şaşırdın!" dedi.

Sınıf sessizliğe bürünürken Sinem'in iri gözlerinin dolduğunu gördüm. Hiçbir şey söylemeden çıkıp gidince içimdeki acıma duygusu ayaklandı. Çisil ise gayet sakin tavrıyla kapıya yürüdü. Bu kadar umursamazlık fazlaydı! Tam ileri atılıp birkaç şey söyleyeceğim sırada dikkatim dağıldı.

"Hadi kantine inelim..."

Feza'nın parmakları elimi sıkıca kavradığında bu yabancı dokunuşla heyecanlandım. Tüm duygularım canlanırken başımı salladım. Yan yana yürümeye başladık. Ufuk yine ve yeniden ikimizi yalnız bırakabilmek adına arka sırada kart oynayan erkeklerin yanına gitmişti.

Koridora çıktığımızda "Birbirimizin hakkında çok şey bilmiyoruz" dedim biraz çekinerek. "Azıcık konuşsak mı?''

"Soru-cevap yapalım mı?" dediğinde hevesle başımı salladım. Ardından bir kaç saniyemi düşünmek için harcadım.

"Hayattan beklentilerin neler?"

Tereddüt etmedi bile.  

"Sen."

Kayıp Hayatlar SenfonisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin