🌷🌷🌷🌷🌷
" İşleyen demir ışıldar ışıldar" diyerek Hüma sabah namazını kılıp, tüm sıkıntılarını gözyaşları içinde Rabbine anlatıp hafifleyip, yatağını toplayıp, sobayı da yakıp üzerine çay koydu. Kocasını çok sevdiğini bildiği için yine fırınına patates ve soğan atıp uyuyan kocasının yanına yaklaşıp günlerdir yaptığı gibi çekingen bir şekilde" kalkar mısın sabah namazını kıl" dedi. Tuğrul yorganını tepesine doğru çekerek uyumaya devam etti. Hüma alışmıştı bu duruma tebessüm ederek, kara saçlarını, kara yağız yakışıklı yüzünü, kirli sakalını, hilal bıyığını izleyerek " ne yapsın gecenin bir yarısına kadar ders çalışıyor... Ben teheccüd namazına kalktığımda daha çalışıyordu..." deyip eliyle kolunu dürtmek istedi ama çekinerek " en iyi çare bu "diyerek yorganı tutup üzerinden hızlıca çekti o billur gibi sesiyle " kalkar mısın?" Dedi.
Tuğrul üzeri açılır açılmaz bir ürperti ile gözlerini açtı. Karşısında kırmızı yazmalı, beyaz tenli, kara kaşlı, kara gözlü, edalı edalı bakan ve bir o kadar da masum görünen karısına bakarak
" daha yeni yatmışım gibi Hümaaa "
dedi a yı uzatarak ." Kalkar mısın hadi namazını kıl şayet sonra istiyorsan biraz daha uyuyabilirsin ama benim ahıra gitmem gerekiyor..."
Tuğrul yataktan doğrulup " bir de senin ahırın çıktı artık " deyince Hüma ellerini önünde birleştirip" sen öyle diyorsun ama benim için çok özel... Şu hayatta kendime ait ilk defa bir şeyim oldu o hayvanlar bana ait gibi tabii ki mülk yüceler Yücesi Allah'ımıza aittir, Malikül mülk olan odur" dedi odaya bakarak ama diyemedi " bu evi de kendime ait hissediyorum " diye utandı.
Tuğrul saçlarını düzelterek " iyi madem... Ama yardıma ihtiyacın olursa geleyim "dedi.
" Gerek yok zaten şu anda daha sağım işi olmadığı için sadece yemlerini, sularını samanlarını vereceğim. Gün içerisinde de bahçeye salacağım zaten. Ne de olsa
etrafı duvarla ve çitlerle çevrili çıkamazlar. Hem ekmek yaparken avludan ben arada bakarım da. Sen gün içerisinde yem alırsan çok iyi olur... Kazlar ve tavuklara şimdilik dünkü aldığın buğdaydan az biraz koymuştum belki pişirim diye düşünerek ondan vereceğim..." deyince " tamam " dedi yataktan kalkan Tuğrul." Sana zahmet çayı demler misin? Hazır herşeyi sadece kaynadığında demliğe su dökersin..." deyip peşinde şaşkın ve bir o kadar da dalgın kocasını bırakıp yine tüy gibi hafif bir şekilde keklik gibi sekip odadan çıktı. Rahmetli ninenin eski birkaç şalvarını ve kalın hırkasını, eşarbını alıp " bunları avluya asayım orada dursunlar ahıra girerken üzerime giyerim ki evde giydiğim kıyafetler batmaz diyerek ahıra gitti. Kocasının yanında mümkün mertebe korkularını ve acılarını göstermemek için mücadele ediyordu " sınavı var benim yüzümden motivasyonu bozulmasın..." diye düşünerek.
" Bismillahirrahmanirrahim " diyerek hayvanların yanına girip " Merhaba... Hoş geldiniz... Tanışalım mı? Ben Hüma... yakında size de güzel isimler koyacağım ama önce sizi tanımam lazım karakterlerinize, huylarınıza göre tamam mı ?" diyerek keçilerin yiyeceklerini verip tavukların ve kazlarınkini de verip ahır kıyafetlerini çıkardı.
Koşar adım eve geldi elini yüzünü tekrar yıkayıp her ihtimalle karşı ilkbaharda çıkan mis gibi çiçeklerden elde ettiği kokuyu da üzerine sürünüp, sininin üzerine zeytin, peynir, tereyağı, yufka ekmeği ve bardakları, çatalları baharat kutularını koyup, sofra bezinide koyup odaya girdi. Kocası yatağını toplamıştı Kur'an-ı Kerim okuyordu. Siniyi sehpanın üzerine koyup sofrayı serip tekrar üzerine koydu,fırında ki patates ve soğan tepsisini de alıp üzerine koydu .
" Allah kabul etsin bitti mi Kur'an'ın?" deyince Tuğrul " Sadakallahülazim" deyip " bitti "dedikten sonra kalkıp dolaba koyup karısının karşısına oturdu. Ama küçük karısından yine müthiş çiçek kokusu geliyordu. Kokuyu derince soluyup " baktın mı hayvanlarına? " deyince " baktım" dedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/331040056-288-k788765.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )
EspiritualNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... " Ve rüzgar dinince f...