Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )

Kesit

🌷🌷🌷🌷🌷

Tufan arabasına binmişti. Yıllar geçse de unutamadığı ve tek sevdiği kadın Hüma gelmişti ülkeye. Artık tamamen sağlığına kavuşmuştu. Arabada " sen benden gittin gideli" türküsünü açıp yıllardır olduğu gibi hem ağlayıp hem söylüyordu .
" Öyle ağlarım ki kendime
Sen benden gittin gideli
Öyle ağlarım ki kendime
Sen benden gittin gideli
Tenim küs olmuş tenime
Sen benden gittin gideli
Tenin küs olmuş tenime
Sen benden gittin gideli
Bir cefam var idi, bin oldu
Aktı gözüm yaşı, sel oldu
Bir cefam var idi, bin oldu
Aktı gözüm yaşı, sel oldu
Yazbaharım döndü, kış oldu
Sen benden gittin gideli
Yazbaharım döndü, kış oldu
Sen benden gittin gideli
Öyle bıkmışım ki kendimden
Kurudum, düştüm dalımdan
Öyle bıkmışım ki kendimden
Kurudum, düştüm dalımdan
Sanki ruhum çıktı canımdan
Sen benden gittin gideli
Sanki ruhum çıktı canımdan
Sen benden gittin gideli
Sanki ruhum çıktı canımdan
Sen benden gittin gideli" dedi hıçkırarak.

Direksiyonu sıkarak aynadaki görüntüsüne baktı. O eski jilet gibi dinamik ve yakışıklı Tufan değildi.
Çektiği acılar ve onca zorlu tedavi süreçleri, sevdiği kadının özlemi, onu bir hiç uğruna bırakmanın verdiği dertle daha yeni otuz yaşına girmiş genç gibi değilde görenin en az kırk yaşında sandığı saçına sakalına beyazların düştüğü göz çevresinin kırışmaya başladığı biriydi.

Kaymakamlık lojmanının önümde saatlerce pusuya yatmıştı. Ve nihayet sevdiği kadın ve çocukları, malleden çocukluk arkadaşı oldukları aslında şu anda Tufan'dan tam dört yaş büyük olan
şu anda otuz dört yaşında olan ama yıllar öncesinden daha genç ve dinamik, mutlu olan Tuğrul'u görünce daha çok ağlamaya başladı.

Tuğrul önden el ele tutuşup yürüyen çocuklarına baktı. Yanında ki güzeller güzeli karısı Hüma'nın omuzuna elini koyup adeta canına katacakmış gibi koynuna çekip çocuklarının peşlerinden gülerek ve sohbet ederek yürümeye başladılar.

Tunç eskiden güzel bir dilber olan ama şimdi daha da bir başka güzel olan Hüma'ya bakarak yanan yüreğiyle
" Hüma ben seni nasıl kaybettim?! Nasıl kandım aşağılık insanlara da parmağımdan nişan yüzüğümüzü çıkardım, seninde parmağından çıkarılmasına izin verdim?! Şimdi bu saadette fazlalık olan Tuğrul yerine ben olacaktım...! O çocuklar benim olacaktı..." deyip başını sallayarak
" geç kaldım sana...! Seni uzaktan izleyen oldum...! Acaba aptallığım için bana kızmıştı da o yüzden mi bu Tuğrul'labu kadar mutlu oldu...!
Acaba o yüzden mi Tuğrul'un o Canan'dan olan kızına bile annelik yaptı, kabul etti, boşanmadı...!" Dedi.

El ele tutuşup yürümeye başlayan Tuğrul ve Hüma'nın mutlu haline bakıp
" masum ifadesi hiç değişmemiş Hüma'nın... Halen daha o sessiz sakin ve sükunetli Hüma... Ama eskiden ben hiç böyle gülerken görmedim..." deyip arabadan inip gizlice takip etmeye başladı.

Tufan, karşısında duran mutlu aileye canı yanarak bakıyordu. Su yeşili şalıyla ve geniş siyah abayasıyla Hüma adeta narin bir kelebek gibi güzel ve ulaşılmaz, zorla tutsa yok olup gidecekmiş gibi duruyordu.
Aciz insanlar gibi çok çaresizdi. Ne yapacağını, ne diyeceğini bilmiyordu bu gördükleri karşısında. Sevdiği başka bir adamın karısı, başka bir adamın çocuğunu karnında taşıyıp doğurmuştu.
Kendisine bakmıyordu varlığından bile haberi yoktu. Tufan dayanamayıp karşısına çıkmak istedi ama düşündü
" hangi yüzle bakacağım ki yüzüne?!" Dedi.

Hüma ve Tuğrul, çocukları koruluğa gelince oynamaya başladılar. Kısa bir süre sonra Tuğrul ani bir manevra ile karısını çam ağaçlarının arasına çekip sıkıştırdı. Bir gözü çocuklarında bir gözü karısında öpmeye başladı. Hüma'da karşılık veriyordu.

İşte bu gördüğünden sonra Tufan delirdi. Ne yapacağını bilemez bir hal içindeydi. " Bu mutluluk oyunu bitecek Hüma...! Seni daha fazla bu adama bırakamam...! Benim oğluma da annelik yaparsın Tuğrul'un kızına yaptığın gibi...!" Dedi ellerini sıkarak.

🪷🪷🪷🪷🪷🪷

Neler olacak neler?

İğrenç Tufan vaktiyle aklın neredeydi?

Iyiki de o kıt aklını kullanamaz olmuşsun o zamanlarda da Hüma ve Tuğrul sizin gibi iğrençlerden kurtulup aile oldular, sevdalı oldular...👫👭🧑‍🤝‍🧑 oldular... Daha Tuğberk gelecek ama sende kötülük yapacaksın bakalım...