Kendini Yok Saymışsın / 59

2.2K 314 373
                                    


O kadar okuyan görünüyor ama yorumlar yine aynı kişiler tarafından yapılıyor. Sürekli yazmaktan ben utanıyorum artık... Ama okuyup iki kelimeyi çok görenler kendisi bilir... Ne diyelim zaten okumayana bir sözümüz yok...

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Ramiz düşünceli bir şekilde,kaldıkları misafir odasının camından Urfa'yı izliyordu. Kendi için üzgün olsa bile dostu Tuğrul için az da olsa mutlu olmuştu. Ama biliyordu ki daha çok zor günler bekliyordu yiğit dostunu.
Hare, Sabri Bey mutfağa girince gördüğü için el mecbur odaya girdi. Yıllar sonra ilk kez çocukları da yokken aynı odada başbaşa kalacaklardı. Günlerdir Hüma'nın yanında kalmıştı çok kötü bir durum içinde olduğunu bildiği için.
Ramiz karısının geldiğini fark edince yavaşça ardına dönerek iç çekerek
" Hüma ve Tuğrul gittiler sanırım odalarına?" Dedi.

Hare rahat bir nefes alarak " çok şükür Rabbim'e ki günler sonra Hüma az da olsa kendine geldi... Ama çok zor durum içinde her anlamda" deyip yutkunarak çift kişilik yatağa baktı. Ramiz karısının her bir hareketini izliyordu an ve an.
Hare sessizlikle daha da utandığı için
" Tuğrul abim de bir anda eski haline döndü nasıl olduysa " dedi aslında sebebinin Hüma olduğunu biliyordu da işte yapacak bir şey bulamayınca öylesine demişti.

Ramiz karısının utandığını görebiliyordu gülerek " ben küçükken köyde geniş aile olarak yaşardık... Rahmetli amcam çok iyi ama bir o kadar da huysuz bir adamdı öyle ki, kapıdan girince yengem yerinden fırladı... Biz küçük çocuğuz ya anlamaz sanırlardı. Rahmetli ninem onca iş olsa ' aman gelinim işi gücü bırakıp git kocana bak... Yoksa evde kimsenin tadı tuzu olmaz... Karı koynuna giren adam pamuk gibi olur...' derdi" der demez Hare safça
" niye ki ?" Dedi.

Ramiz gülerek " yengem de el mecbur işi gücü bırakıp giderdi ve aşağıya indikleri vakit amcam ninemin dediği gibi pamuk gibi olurdu..." deyince Hare kıpkırmızı olmuştu. Ramiz karısının haline kahkaha atarak " aramızda kalsın ama Tuğrul'umunki de o hikaye oldu Hare..." deyip çapkın bir şekilde karısına yaklaşıp " peki ben ne zaman pamuk gibi olacağım vadi gözlüm? İki yıla yakın zamandır sabırla bekliyorum..." deyip acı çekerek " ben aptalım hemde öyle böyle değil... Yıllarca hem kendi gençliğimi hem karımın en güzel yıllarını heba ettim... Çok kızıyorum kendime kaç yıl oldu seninle evleneli ama evliliğimizde rahat bir karı koca özel hayatımız olmadı... Ama bunda suç senin değil benim... " deyip elini uzatıp karısının çenesinden tutup kaldırarak
" ama ben o azıcık zamanlarda bile dünyanın en mutlu erkeği oldum... Ama ben artık senden uzak olmak istemiyorum... Ben affı hak etmiyor muyum vadi gözlüm? Sen çok iyi bir eş, ev hanımı, annesin ama ben Allah katında ki kocalık haklarımı da istesem hakkım değil mi?" Dedi.

Hare sanki ilk defa vuslat gecesiymiş gibi hissederek yutkundu " be- ben" deyip başını önüne eğerek sustu.
Ramiz karısının güzel yüzünü okşayarak
" Hare'm, sen herkesi mutlu etmek ve yetmek için yüreğini açmış yüce gönüllü bir kadınsın... Ama bir kendine hak görmemişsin kendini mutlu etmeyi ve sevmeyi... Gördüm aileni de, sen yetmeye çalıştıkça insanlara bunların içinden bende dahil olmak üzere, bazen darılmışsın, kırılmışsın yeri geldiği zaman kandırılmışsın da... Ama yine de kimseye sırt dönememiş ve atamamışsın kalbinden... Kimseler eksik kalmasın, kimseler üzülmesin diye kendini heba etmişsin... Böyle böyle kendini yok saymış kendinden gitmişsin be vadi gözlüm... En güzel yerlerde olması gereken güzel yüreğini yok sanmışsın... İlk göz ağrım Hare'm dışın halen daha o 16 yaşında benim aşık olduğum Hare olarak kalsa da içten solmuşsun, ziyan olmuşsun, en çokta bu kocan olacak aptal adam ziyan etti seni... Ne olur bana bir şans ver... Ver ki,
senin kalbini hak ettiğin yerlere çıkarayım... Ver ki, hatalarımı telefi edip seni mutlu edeyim..." dedi.

Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin