Arkadaşlar oğlumu soranlara çok çok teşekkür ediyorum. Kızım biraz grip olduğu icin eşim götürdü oğlumuzu
" Ameliyatı iyi geçmiş, dikişler temiz bakılmış demiş doktorları... Enfeksiyon da düşmüş şu anda daha etkili olur diye üç günlük iğne tedavisine başlandı. Pazartesi tekrar bakacaklar dua edin. 20 gün sonralara da tekrar ameliyat yerinden tekrar kontrolü var... İnşallah daha da iyi olacak oğlum... Rabbim dert verip derman aratmasın... Arayanlara da tez vakitte kalıcı şifalar versin...🤲🤲
Dua dua bizim en büyük gücümüz ve dayanağımız... Rabbimize olan inancımız ayakta tutan bizleri zorlu anlarda yoksa dayanmak çok zor isyan gibi olmasın ama... Çok güçsüz ve aciziz biz beşerler... İşte Allah inancımız olmasa ne yapardık biz kullar bilmiyorum... Elhamdülillah Müslümanız içinizde zerre kadar da olsa var olan imanımız ayakta tutan bizleri farkında olalım... Birde biz Rabbimize layıkıyla kul olsak, daha da çok ibadet etsek neler olur inanın aklım hafsalam yetmez yazmaya... Bu kadarcık imanımız işte bizim dayanağımız... Dua eder dua beklerim inşallah din kardeşlerim...😢💞🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷
Tuğrul Seyhanlı kaymakamlık görevinde iki ayı bitirmişti. Daima " Rahmetli Fatih Sultan Mehmet Han, makamlar üzerine ' Vebal nedir bilir misiniz? Hak etmeyenlere makam mevki vermektir...' demiş. O yüzden ben bu makamı hak etmeliyim... Çevremizde toplumumuzda o kadar çok makam sarhoşu olmuş makamsız kişiler var ki, çok acı hemde çok... Liyakat, ahlak, bilgi ve erdemden yoksun bir o kadar da vasıfsız ve karakteri bozuk kişi ya da kişileri öyle makamlarda görürüz ki, dehşete düşmemek elde değil... İnsan aldığı paranın da hakkını vermeli çünkü çocuklarına ve eşi, ailesine yediriyor..." diyerek canla başla çalışıyordu.
Tuğrul, halkla iç içe olması ve sıra dışı tavırları, samimi sıcaklığı, sportmen yönüyle sadece görev yaptığı ilçede değil, bir çok ilçede de vatandaşların sevgisini kazanıp adından söz ettirir olmuştu. Öyle ki sosyal medya da gençler " süper katmakam Tuğrul Seyhanlı hashtagleri dahi açınca, birlikte futbol oynarken ve çeşitli aktivitiler yaparlarken de video ve resimler paylaşınca neredeyse Türkiye geneli tanınan bir kaymakam olup çıkmıştı. Sadece bölge gençleri değil orada okuyan üniversite öğrencileri de çok seviyorlardı. Halkın içinden bir yönetici olmasıyla dikkati eden Tuğrul, hizmet verirken ulaşıma ve eğitime, barınmaya, sosyal etkinliklere de çok büyük önem veriyordu.
Tuğrul adeta gecesini gündüzüne kattı. Tam bir mümin olmanın doğrultusunda görevini yapıyordu... Ayrıca hem çalıştı hem de iş kur aracılığı ile bölge halkına da ürettirdi bir çok şeyi ve meslek sahibi de olmalarına ön ayak oldu, bunları da topluma mal etmeye çalıştı. Tuğrul yeri gelince çok fazla yüksek sesle konuşur ve eleştirirdi de..." Neden eleştiriyorum biliyor musunuz?" Derdi.
Hayran hayran izleyenlere " çünkü toplum yararına bir kısım şeylerin düzelmesi gerektiğini istiyorum..." diyordu. Özellikle mahalli idarecilerle de sık sık toplantı yapıp bu konuda çok uyarırdı " vatandaşımız için bunlar gerekli..." diyordu. Milletin, bir nevi sözcülüğünü de yapıyordu ve çokta taktir alıyordu " Tuğrul bey çok başka... Çok farklı bir üslubu ve iş ahlakı var... İnsana güven veriyor... Her şeyden önce ahlaklı..." derlerdi.Tuğrul Seyhanlı'nın ardında bir " Devlet Ana " dediği ve güç aldığı karısı vardı. Tuğrul karısının güzel huyuyla adeta her akşam tüm yorgunluğunu atar sabaha zımba gibi hissederek kalkıyordu. Başarılı erkeğin ardında ki görünmez büyük dağdı Hüma. Tuğrul'da farkındaydı ve sık sık dile getiriyordu.
Bu süreçte Yüzbaşı Mehmethan Dağdelen'le de Haydar ve ailesi hakkında çok güzel bilgiler toplayıp sınırdan geçen tırlarına darbeler vurmuşlardı ama yakalanan hep maşalardı " o Haydar ve ailesinin de sırası gelecek Tuğrul kaymakamım..." diyordu Yüzbaşı Mehmethan Dağdelen.
Tuğrul " elbette Yüzbaşı elbette... Bu kadarı bile güçlerini kırıyor..." diyordu. Sıkı birer de dost olmuşlardı. Mehmethan Dağdelen Yüzbaşı burada geçici olarak görevdeydi ve karısını iki çocuğunu çok özlemişti farkındaydı Tuğrul. Sık sık evine yemeğe davet ediyordu " Tuğrul çok güzel bir bebek Hacer Maşallah... Ben onu sevdikçe azda olsa içim rahatlıyor... Benim iki afacanı bir görsen annelerini peşlerinden dört döndürüyorlar..." diyordu özlemle. Mesai saatleri dışında resmi olarak hitap etmeyip isimlerini kullanıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )
EspiritualNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... " Ve rüzgar dinince f...