Sessiz Hüma / 55

1.7K 285 303
                                    


🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Tuğrul karşısında ki Canan'a iğrenerek bakarken kolundan tuttuğu yıkılmış karısına bakarak " Allah'ım bu olay yuvamın yıkımı olmasın!" Dedi içinden. Tuğrul sürekli car car " oğlun oğlun " diyerek söylenen Canan'ı korumaların duymaması için " geç içeriye adi kadın " der demez hazır arar gibi elinde valizi hızlıca girdi süzülerek. Tuğrul karısının güzel gözlerine bakıp " güzelim malum dört gündür güvenliği sizin için arttırmıştık... Haydar ve ailesi beni seninle ve çocuklarımla tehdit ediyor...
Ve bu kadının her dediği benim aleyhime..." dedi acı çekerek.

Hüma sessizdi, acılıydı, şoktaydı. Tuğrul karısının koluna girip salona götürdü. Canan camın önünde ki tekli koltuğa kurulup babak bacak üstüne atıp yerde oyuncaklarıyla oynayan Hacer'e bakıp
" ee Tuğrul sen mutlu olmadın mı?" Der demez Tuğrul kızgın bir şekilde " ben senden gelen hiçbir şeye mutlu olmam...! Sen nasıl bir ahlaksız kadınsın bilmiyor muyum?! Kimdense karnında ki çocuk ona git...!" Der demez Canan şaşkın bir şekilde " bunlarda ne demek Tuğrul?! Ben senden başka erkek mi tanıdım? Tabii ki senin karnımda ki?" Dedi.

Tuğrul tiksinerek " Rauf'u ne çabuk unuttun adi yalancı kadın?!" Der demez Canan şoka girmişti. Ama kendini hemen toparlayıp " Rauf'ta kim ben tanımıyorum Tuğrul..." dedi. Hüma kocasının ve Canan'ın konuşmalarını başı önünde dinliyordu sadece. Tuğrul alayla gülerek " Rauf senin 17 yaşındayken imam nikahıyla evlendiğin bir yıl boyunca da karı ve koca hayatı yaşadığın adam...! Sonra da benimle evlenmek için ailenin döverek tehdit ederek boşattığı adam...! Her şeyi biliyoruz resimlerini videolarını gördüm...! Rauf'la konuştum oda senin gibi bir ahlaksızdan kurtulduğu için şükürler ediyor tıpkı benim gibi...!" Diye uzun uzun saydı. Her seferlerinde de Canan yüzsüz bir şekilde kendini savunup inkara kalkışınca Tuğrul elinde ki tüm delilleri ve görüntülerini gösterince şoka girmişti ama yine yüzsüz bir şekilde " tamam ama bu çocuk senin...! Hani en son ki tüp bebek merkezinde aşılama tedavisi için ısrarla dondurttuğumuz spermden... İstediğin hastaneye gidelim DNA testiyle ispat edeyim...!" Dedi.

Tuğrul Seyhanlı karısının elini tutup
" zina çocuğu o karnında ki...! Benim seninle nikahım mı var ki çocuğumu doğuracaksın?! Benim çocuğumu doğuracak kadın Hüma'm sevdalı olduğum tek kadın....!" Dese de olan olmuştu. Canan ağlayarak" bana kızıyorsun ama şimdi eşitlenmiş olduk ikimizde iki evlilik yaptık...!" Der demez Tuğrul kızgın bir şekilde " eşit mi olduk ahlaksız kadın?! Asla ve asla seninle eşit değiliz...! Ben senin gibi bir adiden yıllar yılı süren esaretimden, yine senin sayende kurtulup huzura kavuştum...! Sen hak etsen dahi ben senin gibi bir ahlak yoksununa ihanet etmedim, yalan söylemedim...! Üstüne de onca yıllık emeklerimin üstüne oturdunuz teyzenle ve o yılan kardeşlerimle...! Ben istesem hepsini elinizden alırdım ama düşün yakamdan diye düşünerek sus payı vermiştim...!" Deyip tiksinerek " boşanmadan teyzenin ağzına bakıp kocana etmedik koymamıştın...! Şimdi mi kıymete bindim?! Ama ben senin gibi bir yılana bundan sonra ne kendimi ne de karımı ve çocuklarımı harcatmam...! Ne gerekiyorsa yapacağım, gerekirse kanuni olarakta..." dese de Canan rahat tavrıyla öylece ileri geri konuşuyordu.

Tuğrul ağlayarak susan karısının gözyaşlarını silerek " ağlama Hüma'm yalvarırım ağzını açta birşey de bana... Ölüyorum sen böyle susunca " dese de Hüma daha çok ağlayarak, ayağa kalkıp yerde uykusu geldiği için huysuzluk yapan kızını kucağına alıp salondan çıkacakken Tuğrul önünde dağ gibi durarak " gidemezsin Hüma'm... Bırakmam seni yanımda ol, benim senden gizlim saklım yok..." diyerek kızını kucağına alıp karısının da koluna girip üçlü koltuğa oturttu. Canan yüreği yana yana izliyordu tüm bunları.

*****
Tuğrul akşam vakti hiç vakit kaybetmeden koca Ramiz'i ve Tunç'u arayıp durumu bildirdi, Urfa'ya gelmelerini ve gerekenin yapılmasını rica etti. Mehmethan Dağdelen Yüzbaşıya da anlattı olanı biteni sıkı dostlardı artık ve onun fikirlerine, mertliğine güveniyordu. Daha sonra Canan'ın ailesini ve kendisinin sözde ailesini arayıp etmedik koymamıştı. Canan'ın yaptığı tüm pislikleri bildiğini ortaya dökmüştü " O Rauf olayıyla da sizde insan içine çıkacak yüz bırakmam...! Kimse bu hamilelik yüzünden beni suçlamaz ama hepinizi mahkemeye veriyorum...! Kimin eli ve haberi varsa yanacaksınız fena halde..." deyince " yapma etme..." diye bir sürü dilleri dökselerde Tuğrul bu defa kararlıydı " haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır...! Ben Rauf'a ve bana yapılan zulme karşı sessiz kalmayacağım..." demişti. Rauf'u da artmıştı mahkemede şahitlik etmesi için ve oda seve seve kabul etmişti hatta
" sana desteğe geleceğim oraya Tuğrul dostum..." dahi demişti.

Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin