Vur Sineme/ 33

2.4K 320 328
                                    

Bakalım bu bölüm nasıl olacak diğeri 300 küsür lerde kaldı. Demekki bazılarına hiçbir şey fayda etmiyor... Diyecek şey çok ama susmak ve Allaha havale etmek en güzeli çünkü bizim görmediğimizi O görüp biliyor. Ne güzel bu platformda bedava kitap okuyoruz hepimiz ama beş dk ayırmak zor demekki...

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Ramiz yüreği patlayacak gibi hissederek zorda olsa hastaneye ulaşmayı başarmıştı. Nefes nefese koşarak danışmadan oğlunun bilgilerini öğrenip alçı odasının olduğu kata asansörü dahi beklemeden koşarak çıktı. Kucağında kızı,  alçı odasının kapısının önünde ağlayan karısını ve kızını görünce kalbinden vurulmuş gibi olmuştu. Gözlerinden akan yaşı silerek koşar adım yanlarına giderken alçı odasından oğlunun acı çığlıklarını duyunca daha da kötü olmuştu " ben kendim ölümle burun buruna geldim vücudumda yara almadık yer kalmamıştı ama bu kadar canım yanmamıştı... Ah evlat işte candan öte bir can... " diyerek karısının yanına varıp " Hare ! Oğlum! Oğlum nasıl ?!" Dedi.

Hare boşta olduğu için korkmuştu kocasının sesini duyunca gözyaşları içinde bakarak yutkundu. Ramiz karısının güzel gözlerinin kan çanağı gibi olduğunu görünce dayanamayıp ağlayarak hızlıca ağlayan kızını kucağına çekip bağrına bastı " ah benim güzel kızım canımın içi ağlama geldim, geldim !" Deyip saçlarından öptü. Zeynep o kadar çok ağlamıştı ki iç çekmekten çenesi titreyerek " baba abim düştü kan aktı!" Der demez Ramiz daha çok ağladı çünkü kızı ilk defa " baba diye hitap edip birşeyler anlatmıştı. Yüreği yana yana " abin iyi olacak güzel kızım ama sen ağlama şimdi tamam mı?" Dedi.

Zeynep dudaklarını büzerek
" bizim bir kuşumuz vardı çok seviyorduk, onun da bacağı kafesine takılıp kırılmıştı kanamıştı ve sonra da ölmüştü. Abimde ölürse " der demez Ramiz beyninden vurulmuş gibi hissederek " Allah korusun kızım iyi olacak abin..." deyip içeriden çığlıklarını duyduğu oğluyla derin bir nefes alarak
eliyle kalbini tutup ağlayan karısına bakarak " Hare odaya alıyorlar mı?!" Deyince Hare ağlamaktan kısılmış sesiyle " küçük olunca alıyorlardı ama ben kızımı bırakacak kimse olmadığı için giremedim zaten çokta korkmuş ağlıyordu... Korkuyor oğlum da, ben yanında olsaydım bu kadar canı yanmazdı..." der demez Ramiz kızını karısının kucağına verip odanın kapısını tıklayıp pat diye girdi.

Doktorlar gelen iri yarı adama bakarak
" buraya böyle giremezsiniz beyefendi " der demez Ramiz kükreyerek " nasıl girmemem?! Oğlumun acı çığlıklarını duyarım da nasıl dayanırım?! " deyince
" babası mısınız kusura bakmayın Hare hanım kimsem yok... demişti o yüzden " dediler. Ramiz duyduğuna çok kızmıştı ama şu anda önceliği oğluydu. Ağlayan oğlunun yanına varıp saçlarını okşayarak " oğlum Kasım'ım korkma sen çok cesursun!" Dedi şefkatle, sağlam olan elini tutup öptü.

Kasım ağlayarak " anneciğimi istiyorum ben " dedi. Ramiz başını sallayarak
" annen ve Zeynep hemen kapının önünde bizi bekliyorlar..." deyince
" sen benim yanımda mı duracaksın?" Dedi. Ramiz gözleri dolu dolu " ben her zaman sizin yanınızda duracağım oğlum" dedi. Doktorlar Kasım'ın konuşarak rahatlaması için " Kasım sende de bir baba varmış hani kapı gibi böyle babası olan korkar mı cesur ol tamam mı ?" Dediler.

Kasım, bir erkek çocuğuydu ve yaşı itibariyle babası ve annesiyle övünmeyi en iyi benim annem ve babam demeyi çok seviyordu. Ama babasını pek bilmediği için mesafeliydi. Doktorlar babası için öyle konuştukça o da sevinmişti canı yansa da bir çığlık atıp
" benim babam gizli polisti... Çok kahraman hemde... Ben biliyorum çünkü dedem ve babaannem hep anlattı... Babam yaralanınca haber vermek için evimize gelen amiri de babamın nasıl bir kahraman olduğunu anlattı bize..." deyip babasının gözlerinin içine bakarak
" ama o zaman dedem ve babaannem, annem çok ağlamışlardı... " der demez Ramiz karısının kendisi için ağladığını duyunca bir hoş olmuştu çünkü hiç tahmin dahi etmemişti ve haberi de yoktu.

Sabr-ı Sükut 7. Seri ( Kaymakam Beyin Küçük Yari )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin