~Sana bir teklifim var
~Kabul etmeyeceğimi bildiğin teklifler etme
Odadan çıkacağım sırada arkamdan bağırdı
~On iki milyon yani borcunun tamamı
Topuklarım üzerinde dönüp kara gözlerinin içine baktım
~Ne istiyorsun benden
~Benimle 365 gün geçir...
-Neler oluyor sizde kimsiniz ? -Ben Liva, bunlarda arkadaşlarım Ronya ve Tanya Bora bey kıyafetlerinizi yolladı kalkıp giyindikten sonrada sizi kahvaltıda bekliyor. -Saat kaç ? -Sekize on var Mine hanım. -Hep mi bu saatte uyanıyor ? -Hayır, Bora bey birazdan uyanacak. -Adam uyurken bile insan yönetiyor nasıl bir şeyin içine düştüm ben böyle.
Mırıldanarak yataktan kalktım odamda devasa bir giysi dolabı ve banyo vardı elimi yüzümü yıkayıp bana verdikleri kıyafeti giymek için işe koyuldum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Bunlar ne ya, başka ayakkabı yok mu ? -Bora bey bunları giymenizi emretti Mine hanım dilerseniz onunla konuşabilirsiniz.
Dengede durmaya çalışarak ayakta, bileğimde taşıdığım siyah tokamla omuzuma dökülmüş olan kahverengi saçlarımı bağladım.
-Makyaj için hangi tonları düşünüyorsunuz Mine hanım ? -Makyaj yapmayacağım sadece ruj verseniz yeter.
Adının Ronya olduğunu tahmin ettiğim kız elinde tuttuğu koca bir çantayı açıp bana gösterdi içinde her tondan ruj bulunuyordu ve hepside özenle sıralanmıştı, nude tonlarında bir ruj seçip dudaklarıma hafifçe sürdüm rujların hepside yeni açılmış paketlerdi. Rujla işim bittiğinde kapağını kapatıp geri koydum, kendime odam gibi büyük olan boy aynasında baktığımda topladığım at kuyruğunu sıkarak sıkıştırdım.
-Hazırsanız kahvaltıya inelim.
Başımla onaylayıp yürümeye başladım fakat ayağımdakilerle yürümeyi bırakın dik şekilde bile zor duruyordum.
-Ronya rica etsem bana yardım eder misin ? -Hemen efendim.
Dediğinde odamdan çoktan çıkmıştık Ronya koluma gireceği sırada o katı ses kulaklarımı doldurdu.
-Ronya, derhal Mine' den uzaklaş, kendi başına yürümeyi öğrenmeli.
Kol düğmelerini bağlıyor bir yandan bakmadan bana söyleniyordu, hâliyle de emri üzerine Ronya' da elini kolumdan uzaklaştırdı. Şükür ki asansörü vardı evde onla inebilirdim. Asansöre doğru bir adım attığımda Bora koluyla yolumu kesti.
