25.

206 9 11
                                    

Baş ucumda duyduğum fısıltılardan bilincimin açılmaya başladığını anlamıştım. Tepemdeki beyaz ışık yüzünden gözlerimi aralayıp etrafa baktım Deniz' in beyaz önlüğünü ve hemşirenin pembe tulumunu seçebiliyordum kurumuş dudaklarımı aralarıp Deniz' e seslendim bu bir sesleniş değildi daha çok kıvranıştı.

-Çok şükür ki uyandın.

Hemşire kadına çıkabileceğini yanımda onun olacağını söyleyip sedyemin kenarına oturdu hemşire kadın odadan çıkarken ellerimi tuttu.

-Nasıl hissediyorsun ?
-Aslına bakarsan pek hissetmiyorum.
-Ne gibi ?
-Bebeğimi hissetmiyorum o iyi mi ?
-Merak etme uzun uğraşlar ve kilolarca kan sayesinde bebeğini tutundurmayı başardık o da en az senin kadar güçlü.
-Tim nerde en son onu gördüğümü hatırlıyorum.
-Tim seni hastaneye getirmek için evden çıkınca, abim.
-Bora mı getirdi beni buraya Deniz lütfen herşeyi söylemediğimi söyle.
-Bir şey söylemedin korkma.

Rahat bir nefes verdiğimde Deniz' in gözlerine baktım sorgular gibi bir hali vardı.

-Abime ne söyledin Mine ?

Sakinlikle sormuştu.

-Timle ilişkimin olduğunu söyledim.
-Sen kafayımı yedin Mine !
-Söyleyemezdim Deniz beni de anla lütfen, annenin neler yapabileceğini gördük bana yardım et ve Bora' yı yolla burdan.
-Mine abimden gizleyemeyiz sen hâlâ onun karısısın ve hamilesin tamam annem konusunda sana hak veriyorum ama abimden saklamamalısın.
-Deniz lütfen, yemin ediyorum bebeğim doğduktan sonra abine söyleyeceğim ama şimdi olmaz.
-Peki, biraz daha bekle serumun bitsin sonra gideceğiz.
-Nereye ?
-Türkiye' ye.
-Deniz saçmalama, beni açık hedef mi yapmak istiyorsun ?
-Onu da düşündüm herhalde, Saraybosna' ya gideceksin abimin haberi olmayacak ben de hastaneden kaçmış İtalya' ya gideceğim diye not bırakmış diyeceğim ve sen söylemeden söyliyeyim kameraları, not işlerini ve biletleri bana bırak Mertler buraya geliyor bir bahane bulup onları geri yollayacağım tabi sende onlarla gideceksin ama izin ver abim seni bir kere görsün.

Kafamı salladım Deniz oturduğu yerden kalkıp kapıya ilerledi kapı kulbunu indirip kapıyı açtığında karşımda kapıya dayanmış Bora duruyordu.

-Lütfen kısa sürsün abi.
-Sana soracak değilim Deniz.

İkisi birbirine dik dik bakarken ben gülmemek için zor duruyordum Deniz odadan çıkıp kapıyı kapattığımda ciddi bir hal alıp doğrulmak istedim Bora ise elini kaldırıp beni durdurdu yinede doğrulup oturdum ağrı hissetmiyordum.

-Daha iyi misin ?

Gözlerime bakmıyordu, gözlerimi geçtim bana bakmıyordu konuşmak istedim ama sustum, boynuna sarılmak istedim, sarılamadım sadece ellerimle oynayarak.

-İyiyim.

Dedim, bir süre daha konuşmadı ya da konuşamadı bilemiyorum, bir süre sonra ufak hıçkırıklar duymaya başladım.

Ağlıyordu.

Çıldıracaktım neden ağlıyordu eliyle burun kemerini sıktı.

-Bora ne oluyor ?
-Yapmamalıydın Mine gitmemeliydin ben sana neyi veremedim ?
-Bora ağlıyorsun farkında değil misin ?
-Senin yüzünden sana defalarca anlatmaya çalıştım ben sana aşığım, ben seni çok seviyorum.
-Bunları tekrar tekrar konuşmamızın bi manası yok.
-Sen hâlâ benim karımsın Mine, az önce olanların canımı ne kadar yaktığının farkıda değilmisin ya ben az önce karımın başka adamdan olan çocuğuna zarar gelmesin diye hastaneye getirdim sizi, ben yaptım sen bunun ağırlığını anlayabilecek misin ?

Ayaklandığında Deniz' in az önce kalktığı yere oturdu içim içimi yiyordu yalan söylüyordum, saklıyordum, hatta az sonra hayatımın hatasını yapacakmışım gibi hissediyordum bir kaç saniye ıslak gözleriyle beni izledi çok özlemiştim onu, gözlerini, gülümsemesini, öpüşlerini, sabah atışmalarımızı, kollarını açıp bekledi, yavaşça koynuna sıvışıp kucağında kayboldum kaç dakika böyle kalmıştık bilmiyordum ama bana asırlar gibi gelmişti saçlarıma ardı ardına öpücükler kondurdu sağ gözümden akan bir damla yaşı silip Boradam ayrıldım zemini izliyordum.

Kupa Kızı Ve Sinek ValesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin