Gözlerimi tepede ki yanan ışıkla zar zor açtığımda boğazımın kuruluğu bir yana midemin bulantısını da hissediyordum kaç saattir bu durumdaydım ? gözlerim tamamen açıldığında sağ tarafımdaki koltukta oturan Milen Özdağ' ı fark ettim o ise uyandığımı görünce ayaklanmıştı.
"Milen hanım."
"Mine nasıl hissediyorsun ?"
"Bora."Dedim sadece, çünkü konuşabilecek bi hâlde değildim Milen hanımda bunu fark etmiş olacak ki yanındaki çantasından açılmamış bir şişe suyu açıp içmeme yardım etti.
"Deniz' in yanında."
"Siz buraya nasıl geldiniz ?"
"Deniz Bora' yı aradığında ben de yanındaydım Bora bir anda deliye dönüp arabasına koşturmaya başladı sonra öğrendim ki seni hastaneye kaldırmışlar."O an kafama dank etmişti buraya suyum geldiği için gelmiştik elimi karnıma götürüp hafif şişkinliğin üzerine koydum.
"Bebeğim iyi mi ?"
"Bilmiyorum ben daha hiç görmedim, ama Bora yanındadır."Bu sırada açılan kapıyla kafamı kapıya çevirdim Deniz beyaz önlüğü üstünde odaya girdi."
"Mine uyanmışsın."
"Deniz, bebeğim nerde iyi mi ?"Deniz bir kaç adım atıp yattığım sedyenin kenarına oturdu.
"Çok küçük Mine, şuan için küvezde tutuyoruz ama tam bir şey söyleyemeyiz."
"Görebilirmiyim, lütfen."
"Çok zorlu bir doğum oldu Mine dikişlerin açılabilir."
"Umurumda bile değil, sadece bebeğimi görmek istiyorum, Deniz lütfen."
"Peki, yavaş kalkacaksın ve uzun süre kalmayacağız orda."Deniz koluyla bana destek vediğinde Milen hanımda öbür koluma girmişti Deniz' in bir elinde ben bir elinde serum torbası odadan çıkıp dümdüz yürümeye başladık asansörün önünde durduğumuzda Milen hanım Deniz' in talimatıyla asansörü çağırıp tekrar eliyle destek oldu yaklaşık bir dakika sonra asansör kapısı açıldığında Deniz bir üst katın tuşuna bastı, bacaklarım titriyordu ya da ben öyle hissediyordum.
"Anestezi vücudundan ayrılıyor fazla zamanımız yok anestezinin etkisi komple geçmeden seni tekrar odana götürmeliyiz."
"Dayanabilirim."
"Buna şüphem yok, ama daha hızlı iyileşmek istiyorsan buna mecburuz."Asansör durup kapısı açıldığında hemen karşımızda görünen mavi cam ve Bora bakış açıma girdi camın yanındaki duvarda sabitli oturaklarda oturuyor anlını sıvazlıyor ve bacağını sallıyordu.
"Bora."
Beni fark edince aniden ayaklandı bir kaç adım atıp yanıma geldi yüzümü avuçlarının arasına alarak anlıma bir öpücük kondurdu.
"Bebeğimizi küveze almışlar Bora, çok küçükmüş gördün mü onu ?"
Bora, evet anlamında kafasını salladığında sol gözümden bir yaş damladı hastanenin buz gibi fayansına.
"Böyle olmamalıydı ben böyle hayal etmemiştim biz kendimiz gelecektik günü geldiğinde çantamızı alıp."
"Geçecek güzelim kızımızla birlikte evimize, oğlumuza döneceğiz söz veriyorum."Boradan ayrılıp cama yürüdüm bebeğim orda gözümün önündeydi mavi bir ışığın altında sayısız borulara makinalara bağlıydı.
"Deniz canı yanmıyor öyle değil mi ?"
Bora eliyle belime destek verdiğinde.
"Hepsi sağlığı için güzelim."
Demişti, bunu demesi gözümden bir damla daha yaş düşürürken bir an aklıma bu ufacık bedenin toprak olabileceği düşüncesi doluşmuştu aniden Bora' ya dönüp.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kupa Kızı Ve Sinek Valesi
Mystery / Thriller~Sana bir teklifim var ~Kabul etmeyeceğimi bildiğin teklifler etme Odadan çıkacağım sırada arkamdan bağırdı ~On iki milyon yani borcunun tamamı Topuklarım üzerinde dönüp kara gözlerinin içine baktım ~Ne istiyorsun benden ~Benimle 365 gün geçir...