24.

212 10 10
                                    

Gözlerime vuran kış güneşi gözlerimi alıyordu Barcelona' ya geldiğim günden beri ilk defa güneşi görüyordum. Yatakta doğrularak kalktım Deniz' in evindeki odalarda banyo olmadığı için aynı katta bulunan banyoya gitmek üzere odamdan çıkıp yürümeye başladım koridorun sonundaki banyoya ulaştığımda Deniz ile aynı anda kapı kulbunu tuttuk.

-Günaydın kaçak.
-Kaçak mı ?
-Evet. dün gece eve geç geldin ve yemeğe gitmek için beni ektin.
-Şirket yemeğiydi Deniz.
-Orasını biliyoruz canım da, Tim için romantik bir yemek gibiydi.

Elini karnıma koyarken fısıltıyla.

-Sen ne dersin halacım annen doğru mu söylüyor ?
-Bebeğimi böyle şeylere alet etme Deniz.

Dağınık saçlarını kulaklarının arkasına atıp güler yüzle önceliği bana verdiğinde kısa sürede işimi halledip banyoyu Deniz' e devrettim. Koridoru tekrardan yürüyerek odama girdim minik bi nefes alış verişinden sonra kıyafet arayışına giriştim. İlk bir kaç tanesini elime alıp inceledim fakat belirginleşmeye başlayan karnımın rahatını düşünerek geri bıraktım kıyafetlerimin karnımı sıkmasını istemiyordum en son elime gelen rahat, kalın kumaşlı, boğazlı elbiseyi giydim

Topuklu ayakkabılarıda daha az giymeye özen gösteriyordum şayet giymek sorunda kalırsam çizme, babet türü tercih ediyordum fazla düşünmeden klasik beyaz spor ayakkabılarımı giydim koku hassasiyetimden dolayı parfüm pek fazla kullanamıyordum aynada...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Topuklu ayakkabılarıda daha az giymeye özen gösteriyordum şayet giymek sorunda kalırsam çizme, babet türü tercih ediyordum fazla düşünmeden klasik beyaz spor ayakkabılarımı giydim koku hassasiyetimden dolayı parfüm pek fazla kullanamıyordum aynada son kez bakıp odamdan çıktım.

-Deniz nerelerdesin ?

Merdivenleri indim teker teker, kulağıma gelen melodiyle Deniz' in aşağıda olduğunu anladım büyük ihtimalle kahve hazırlıyordu çünkü Deniz genelde kahve yaparken yada kahvaltı hazırlarken şarkı dinlerdi, şarkı teoman' a aitti.

~Bir iskambil falında çıkmıştık birbirimize...

Diyordu şarkının ilk satırlarında, merdivenleri bitirirken ben de elim karnımda mırıldanarak şarkıya eşlik ediyordum.

~O güzel kupa kızıydı, sinek valesiydim bense.

Gülümseyerek mutfağa girdim o sırada gözlerim dehşetle açıldı şarkı bir anda durdu bulmayı beklediğim Deniz idi bulduğum ise...

-Bora.

Lanetler savuruyordum içimden yok olmayı diledim, rüyamıydı? kesinlikle rüyaydı, rüya olmak zorundaydı Bora beni bu şekilde görmemeliydi üç aylık hamile karısını görmemeliydi çantamı karnıma doğru çekmeye çalışsamda çok geçti beni çoktan süzmüştü kaşlarını çattı elimle anlımı ovuşturdum.

-Bu bu ne hâl, Mine sen...

Yutkunamadı.

-Bora
-Sen hamilesin nasıl oldu bu, hani bebeğimiz ölmüştü annem...

Kupa Kızı Ve Sinek ValesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin