-Tina şurdaki eşyalarıda uzatır mısın ?
-Buyrun Mine hanım.
-Tina hayatının geri kalanını benimle geçireceksen sadece Mine.
-Peki, Mine.Son kez bu koca eve gelmiştim son kez bakıyordum odamıza, Tina' da benimle gelecekti bebeğimin yaşadığını biliyordu en az ben kadar sevinmişti. Birlikte birkaç eşyayı daha valize yerleştirip ağızını kapattıktan sonra oturduğum yerden kalkarak Tina' ya kalkmasına yardımcı olmak için elimi uzattım Tina' da elimi kibarca reddederek kendi kalktı
-Sana tutunamam Mine bebeğin yeterince ağırlık yapıyor zaten sana.
Tebessüm ettiğinde ben de güldüm.
-Hadi Tina daha fazla oyalanmayalım malum bir kaç saat sonra uçuş var.
-Tamam, hadi gidelim.Üç valizi peşimizden sürüklerken koridorda Bora ile karşılaştık siyah gömleğinin kollarını kıvırmış ellerini kot pantolonunun cebine sokmuştu gözlerimin içine bakarak.
-Tina aşağı in orda bekle !
-Emredersiniz Bora bey.Tina valizleri Hakan' ın yardımıyla indirirken Bora gözlerime bakmayı bırakmadı bu sırada ben de ellerimi karnımda birleştirmiştim.
-Ne oldu Özdağ ?
-Hiç, hiç bir şey sadece sana bakmak istedim.
-İyi gördüysen gidiyorum.
-Gitme Mine.
-Neden gitmiyim mesela, bu seferde annen beni öldürsün diye mi ?
-Sana zarar veremez.
-Bebeğimize de veremezdi çekil yolumdan Özdağ kaybedecek zamanım yok.Yan tarafından geçip gitmek istediğime bir adım sağ tarafa kayıp geçişimi durdurdu.
-Bak Bora teşekkür ederim bu zamana kadar yaptıkarın için, aileme de sahip çıktın ama olmuyo artık, lütfen çekil yolumdan.
-Bu mu yani son sözün ?
-Tam olarak bu.Boğazım düğüm düğüm olmuştu.
-Peki o zaman git hadi, ama unutma ki şu kapıdan çıktıktan sonra Bora diye biri olmayacak hayatında ne peşinden geleceğim sen seni merak edeceğim.
-İşime gelir.Yanından geçip merdivenlere yürüdüğümde trabzanlara son kez tutundum, basamaklara son kez bastım, Bora' ya arkamı dönüp son kez baktım. Evin dış kapısından çıktığımda Tina arabada beni bekliyordu Hakan binmem için kapıyı açtığında tereddüt etmeden arabaya yerleştim Hakan da sürücü koltuğuna geçtiğinde kontağı çalıştırdı. Bahçeden çıktığımızda Tina elimin üstüne elini koymuştu bu sırada gözümden ılık bir damla göz yaşı düşmüştü sonra bir tane daha Hakan ağladığımı fark etmişti dikiz aynasından beni kontrol ediyordu sol elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim.
-Tina, bana su verebilir misin ?
-Tabiki, çantamda olacaktı.Tina çantasını açıp pet şişedeki suyu çıkararak bana uzattı.
-Teşekkürler.
Kapağı açıp bir kaç yudum suyu içtim, geri kapağını kapattığımda cama döndürdüm kafamı trafik ışığına takılmıştık etrafa baktığımda sahilin orada olduğumuzu fark ettim -Bora ile ayaklarımızı suya soktuğumuz sahilin orda- hayat cidden de acımasızdı resti çektiğim adamla anımız olan yerde bizi trafik ışıklarında bekletiyordu, gözlerimi gecenin o zifiri karartısına rağmen elmas gibi parıldayan berrak mavilikten aldım, bir an önce gidip bu lanet şehirden, Özdağlardan kurtulmak istiyordum elimi karnıma götürdüğümde Tina bana bakıyordu kulağıma yanaştı fısıltıyla.
-Mine elini karnına koyma Hakan dikiz aynasından kontrol ediyor.
Elimi hızla karnımdan çektim kafamı Hakan' a çevirdiğimde;
-Ne kadar kaldı havaalanına ?
-Geldik sayılır yenge.Sabır dileyerek Tina ile konuşmaya başladık. Tahmini on beş dakika sonra havalimanına ulaştığımızda arabadan inip valiz kontrole geçtik pasaportlarımız ve biletlerimiz hazırdı valizlerimizi aldıktan sonra pasaport kontrole doğru yürüdük sıra olmadığı için hızlıca pasaport kontrolden de geçmiştik. Uçağın kalkacağı piste doğru yürümeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kupa Kızı Ve Sinek Valesi
Mystery / Thriller~Sana bir teklifim var ~Kabul etmeyeceğimi bildiğin teklifler etme Odadan çıkacağım sırada arkamdan bağırdı ~On iki milyon yani borcunun tamamı Topuklarım üzerinde dönüp kara gözlerinin içine baktım ~Ne istiyorsun benden ~Benimle 365 gün geçir...