29.

261 11 7
                                    

Gözlerimi akşam güneşinin kızıllığıyla açtığımda saçlarımda sakin nefesler hissetmiştim açık gözlerimle etrafı taradım yatağımdaydım, daha doğrusu yağımdaydık Bora' nın göğüsünde uyuya kalmıştım kaç saattir uyuyordum? Üstümüzde olan pikeyi görünce aklım bulanmıştı kötü bir şey yapmamıştık değil mi ? aniden doğrulup pikeyi kaldırınca sadece iç çamaşırlarımla olduğumu görmüştüm Bora ise benden önce uyanmış olacak ki pis pis sırıtıyordu.

-Naptık biz, Bora naptık biz ?
-Unutmuş olamazsın şahane dakikalardı.

Sırıtmaya devam ediyordu suçluluk duygusuyla ağlamaya başladığımda yastığı suratıma kapattım ağladığımı görünce sırıtmasını kesmişti yüzümü avuçları' nın arasına aldı anlımı öptüğünde ağlamam şiddetlenmişti.

-Güzelim ağlama.
-Bu hi hiç etik değil sen hala ev...evlisin.
-Mine yattığımız falan yok sadece uyurken sayıkladın sen genelde hasta olduğunda sayıklarsın ateşin olduğunu görünce üstünü çıkardım hepsi bu.

Beni bu kadar iyi tanıması kalbimin hızla çarpmasına, ritimlerinin bozulmasına sebep oluyordu,

-Doğru mu söylüyorsun ?
-Evet.

Çocuk gibi hem mahçup hem de ağlar şekilde göz yaşlarımı ellerimin tersiyle sildim Bora ise gülüyordu.

-Gülme.
-Hayır anlamıyorum, sen kendini her böyle gördüğünde yatmış mı oluyoruz.

Gülmeye devam etti hatta bu sefer kahkahalarla gülüyordu arkasında olan yastığı alıp suratına fırlattım ardından Rüzgar' ı bahane ederek kalkmak istedim fakat Bora kolumdan tutup beni altına alarak bunu engelledi şimdi bana tepeden bakıyordu.

-Rüzgar, onu tamamen unuttum baksam iyi olacak.
-Merak etme ben baktım bir saat önce.
-Acıkmıştır.
-Onuda hallettim dolapta süt var demiştin ısıtıp verdim.
-Yemeğini yedirdiysen altını pislemiş olabilir.
-Değiştirdik Mine yani ilk başta değiştirmeyi denedim beceremeyince İnci ve Mert' den yardım istedim üçümüz değiştirdik.
-Gazı olabilir ama.
-Mine !
-Ne ya, sen hala evlisin evli yatağımda ne işin var.
-Senin göğüsümde ne işin var, ya tabi orası hep senin de.
-Senin suçun, duş aldıktan sonra hep uyurum ben en iyi sen biliyorsun bunu, fırsat bilip faydalandın ayrıca kalkar mısın üstümden biri odaya girerse yanlış anlayabilir.
-Bir, odaya kimse giremez kapı kilitli iki, İnci ve Mert gezmek için çıktılar evde sadece sen ve ben varız hem görseler yanlış anlayacakları bir durum yok ben artık dul bir adamım.
-Nasıl sen ve ben, Rüzgar nerede ?
-Halası ve eniştesiyle geziyordur.
-Oğlumu neden onlarla yolladın huysuzlanırsa nasıl susturacaklar.
-Mine, onlar on yaşında çocuklar değiller yirmili yaşlarında yetişkinler iki kişi bir bebeğe bakamayacaklarsa ebeveyin olmalarının bir anlamı kalmıyor.
-Ama keşke Rüzgar' ı yollamasaydın.
-İyiki de yollamışım ağlayıp bizi rahatsız etmeyecek.
-Ha yani Rüzgar seni rahatsız ediyor ?
-Öyle demedim Rüzgar beni istesede rahatsız edemez, sadece biraz seninle vakit geçirmek istiyorum.

Kısa bir sessizliğin ardından konuşmak için dudaklarımı araladım.

-Neden Bora, neden hâlâ benimle birliktesin senden kaçtım, oğlumuzuda senden kaçırdım, yalan söyledim terk etsene beni, ya da oğlumu benden almaya çalışsana.
-Çünkü seni çok seviyorum evet ilk başta çok kızdım, sana dedim ya o adamdan çocuk yapmış olman düşüncesi beni delirtti canını yakmak istedim, Ebru ile evlendim ama fark edemedim ki senin canın zaten yanıyormuş.

Üzerime ağırlığını vermeden eğildi ve dudaklarımı nazikçe öptü bir süre sonra dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında tekrar gözlerime baktı.

-Mine.
-Hıı.
-Çok mu yandı canın.
-Çok.

Dedim o harfini vurgulayarak, Bora dudaklarıma yeniden eğildiğinde önce anlını anlıma dayadı sıcak nefesi damaklarıma vururken.

Kupa Kızı Ve Sinek ValesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin