Saatlerdir süren hazırlıklarım nihayet bitmişti bana yardımcı olm son kuaförde gelin odasından çıktığında kapı açılmış Deniz ve İnci içeri girmişti. Düğünümüz için Özdağ malikhanesine gelmek zorunda kalmıştık her ne kadar ortamın kasveti canımı sıksa da düğün için oldukça heyecanlıydım.
-Mine muhteşem olmuşsun.
Dedi Deniz, adı gibi üstünde taşıdığı mavi, mini elbisesiyle.
-Sende çok güzel olmuşsun kendine haksızlık etme.
Gözlerim İnci' yi bulduğunda beklediğimden daha sade giyindiğini ayrıca dokunsan ağlayacak gibi olduğunu fark ettim. Bu hüzün abisi evleniyor diye olamazdı.
-İnci bir sorun mu var?
Bir an söylemekte tereddüt etsede yarım ağız.
-Mert yanında bi kızla gelmiş.
Diye homurdandı cümlesi bittiğinde ise çenesi hafifçe titremişti.
-Belki kardeşi falandır.
-Kardeşi yok Mine basbayağı takıldığı kız, hatta belkide sevgilisi bile olabilir.Sinirle odadaki kanepelere attı kendini.
-İnci sakin ol ben öğrenirim kim olduğunu.
-Nasıl olacak o bana hiç bir şey söylemedi sana mı söyleyecek.
-Yengelik müessesesi tatlım.
-Cidden yapar mısın bunu bana ?
-Yaparım tabi, ama önce hemen gidip şu üstündeki sade şeyleri çıkar ben gerçek İnci Özdağ' ı görmek istiyorum hem eminim ki içerde bir sürü basın mensubu vardır basına haber olmak istemezsin.
-Tamam, hemen değiştireceğim.Kanepeden kalkıp kapıya koştu odadan çıktığı sırada bana döndü.
-Ben gelmeden sakın evlenmeyin olur mu ?
Sonra gözden kayboldu Deniz ile gülmeye başlamıştık.
-İnci işte, ne kadar büyüsede ruhu çocuk.
-En azından ruhu çocuk.
-Seninde ruhun çocuk Mine.
-Ruhum değil bedenim çocuk
-Kaç yaşındasın ?
-On dokuz, yakında yirmi yaşına gireceğim.
-Çok küçüksün.
-Ya sen.
-Yirmi iki.
-İşte biz bu tür şeylere kader diyoruz.Burukça gülümsedim Deniz bana sarıldığında kapı nazikçe çalındı. Deniz kim olduğunu bilmesine rağmen.
-Kim o ?
Dedi ardından cevap veren bir ses.
-Gelinini almaya gelmiş bir damat.
Diye yanıtladı soruyu.
-Malesef gelininiz şu an gelemez.
-Sebep.
-Odası' nın kapısı sıkışmış.Bir anda ciddileşen bir ses.
-Deniz ciddi misin ?
Diye sordu Deniz ise kapıyı açarken.
-Şaka yapıyorum abi burda gelinin.
Bora heycanla içeri adımlarken karşımda durdu ardından bir adım atıp yanıma geçti yavaşça kolunu uzatıp girmemi bekledi.
-Gitme vakti geldi.
Bora' nın koluma girip Deniz' e baktım.
-Hemen arkanızda olacağım, İnciyle beraber, gelin ve damat önden.
Açık kapıdan çıktığımızda İnci' de bize katılmıştı stres oluyordum derin bir nefes aldığımda düğün saatleri içinde kusmamayı, veya kanamamın olmamasını diliyordum gerçi Deniz bunuda düşünmüş ön tarafa kendi hastanesinde çalışan bir ambulans ekibini dikmişti. Davetin yapılacağı kocaman seranın önüne geldiğimizde herkes alkışlamaya başlamıştı içerisi şampiyonlar ligi gibiydi Bora için sradan olan insanlar benim ömrümde göremeyeceğim insanlardı moda tasarımcıları, şarkıcılar, futbolcular, mankenler, alkışlar devam ederken nikah masasına geçmiştik şimdi herkesi daha net görebiliyordum sol tarafta annem, babam ve İpek sağ tarafta ise Özdağlar oturuyordu, nikah memuru kadın güler yüzle mikronu masadan aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kupa Kızı Ve Sinek Valesi
Mystère / Thriller~Sana bir teklifim var ~Kabul etmeyeceğimi bildiğin teklifler etme Odadan çıkacağım sırada arkamdan bağırdı ~On iki milyon yani borcunun tamamı Topuklarım üzerinde dönüp kara gözlerinin içine baktım ~Ne istiyorsun benden ~Benimle 365 gün geçir...