31.

187 6 7
                                    

Aradan geçen iki günün ardından sabahın ilk ışıklarıyla havalimanına varmıştık gidip gitmemek konusunda hâlâ tereddütlerim vardı Milen hanım bizi bir daha rahatsız etmemişti sanırsam Bora' nın yapabileceklerinden korkuyordu. Derin düşünceler içindeyken elini belime koyan Bora ile irkildim.

"Güzelim korkuttum mu ?"
"Yok, sadece bir şey düşünüyordum dalgınlığıma geldi."

Yanağıma bir öpücük kondurduğunda elimde taşıdığım puseti aldı."

"Bizim uçağımıza farklı kapıdan gideceğiz."
"Umarım özel uçağı ayarlamışsındır abicim."
"Bunu diyeceğini tahmin ettiğim için evet özel uçağı ayarladım, bu taraftan hadi."

Hepimiz Bora' nın gösterdiği yöne doğru yürümeye başladığımızda midemde ki ekşimeyle durdum.

"Mine iyi misin ?"

Beni fark eden Deniz olmuştu.

"İyiyim, sadece midemde ekşi bir tat var."

Deniz' in gözleri parlarken ne ima ettiğini anlamıştım.

"Saçmalama Deniz hemen bir gecede olacak şey mi ?"
"Of Mine ya ben de abime sürpriz yapacaktım."
"Sen bence benimle değil İnci ile ilgilen."

Deniz yenilgiye uğramış gibi bana baktı ardından kolumu bırakarak yürümeye devam etti bu sırada uçağın kapısına ulaşmıştıki.

"Çantalarınızı buraya bırakın, çocuklar halleder sırayla geçin uçağa. Mine güzelim sen Rüzgar' ı kucağına al puseti de bagaja vereyim."
"Tamam."

Mavi gözleriyle etrafa bakan Rüzgar' ı kucağıma aldım burnunun ucunu öptüğümde gülümsemişti yavaş yavaş motor becerileri gelişiyordu, gülüyordu, ayaklarıyla oynuyordu, ara sıra parmaklarımızı tutup inceliyordu. Sırayla koltuklara oturduğumuzda bu uçağa en son ne zaman bindiğimi anımsamıştım her şey film şeridi gibi gözümün önünden geçerken sadece sessizce gülümsedim.

"Ne oldu gülüyorsun ?"
"Hayat çok garip Bora."
"Ne gibi ?"

Bora yanıma oturup kolunu öbür tarafa attı.

"Bu uçağa ilk bindiğimde nasıldı hayatımız şimdi nasıl."
"Ben kadere inanan bir adam değilim hiç bir zamanda olmadım ama bu gerçekten kader, bir oğlumuz var biz bir aileyiz gerçi..."

Kulağıma yaklaşıp."

"...Bir kız çocuğu da yapsak fena olmaz ama."

Demişti fısıltıyla, ardından dudağımdan uzun bir buse çalmıştı.

"Rahat dur Bora uçaktayız !"
"İstersen hemen boşaltırım uçağı."
"Bora, şimdi ben gelmekten vazgeçip inerim uçaktan."

Kafamı cama çevirdiğimde,

"Benimle gelmek istemiyormusun ?"

Diye sordu Bora, ne yalan söyleyeyim gelmek hiç istemiyordum.

"Korkuyorum Bora yine aynı şeyler olursa, oğlumuza zarar gelirse diye çok korkuyorum."
"Sana söz veriyorum olmayacak, Bora sözü."

Uçak hareket etmeye başladığında kemerlerimizi takıp beklemeye başladık uzun sürecek olan yolculuğumuz başlamıştı uçak tamamen havalandığında Rüzgar huysuzlanmış Bora ise oğlunu kucağına alarak içerde dört dönmeye başlamıştı.

"Bora hiç öyle uyur mu bebek."
"Ne bileyim daha önce hiç bebek bakmadım ki."
"Abi en iyisimi sen Rüzar' ı bize ver, bak yengeminde gözünden uyku akıyor gidip uyuyun."

Bora hiç konuşmadan Rüzgar' ı Deniz' e verdi elini benim belime attığında ise uykumun olmadığını söylüyordum. Bora beni tabiri yerinde sürükleyerek arka odanın kapısına getirdiğinde,

Kupa Kızı Ve Sinek ValesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin