15

3.9K 108 1
                                    

"Bence burda kalsınlar."

"Bence de. Nasılsa yarın bende buranın bir üyesi oluyorum."

Burnumun ucuna vurup güldü.

"Bir de sizdeki eşyaları alacağız daha. Niye son güne bıraktılarsa sanki."

"Bence biz onları alıp gelelim. Annemler otursun. Nasılsa yine bize yaptıracaklar."

"Bence de. Akşama kalmasın."

"Hadi gidelim."

Akşama kadar yapılacak her şeyi yapmış, düzenlemiş ve akşam pertimiz çıkmış bir şekilde kendimizi otururken bulmuştuk. Biz koltukta birbirimize yaslanmış uzanırken içeriye Zeynel ağa ve Duran babam girdi. Hemen toparlanıp ayağa kalktık.

"Hoş geldin dede. Sende baba."

"Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk yavrum, oturun."

"E ne yaptınız bakalım? "

"Asıl soru ne yapmadık?"

"Her şeyi tamamladınız mı? Nerde kalacaksınız?"

"Düzeni bozmaya gerek görmedik. Biz yine buradaki odayı kullanacağız. Gelecek şeyler falan da geldi. Genel olarak yerleștirdik de. Yapılacak şeyleri falan yaptık. Hani bir şey olursa yine yan tarafı kullanırız ama şimdilik ikimiz de gerek görmedik. O yüzden yukarıyı düzledik biraz. "

"İyi yapmışsınız. Halledecek başka şey var mı? "

" Yok. Yani son dakika bir şey çıkarmazsa annemler. Biz her şeyi hallettik. "

" Bir şey olursa söyleyin. "

" Söyleriz. "

Ali aklına bir şey gelmiş gibi bir anda bana döndü.

" Tabloları ne yapacaksın? "

" Kitlerim oraya ya."

" Çizim malzemelerini yana koyarız. "

" Olur. "

" Kızım işi ne yapacaksın?"

" Hemen çalışacak mısın?"

" Yani aslında çalışmayı isterim. "

" Çizim yeteneğin güzel. "

" Teşekkür ederim. "

" Çizimlerini gördük. Yeteneklisin. Kısa bir öğrenim süreci ile bizim şirkette çalışabilirsin. Hem bizimle olursun hemde çalışmış olursun."

"Aslında olabilir. Hem gözünüzün önünde olurum."

"Yani sorun olmaz en azından."

Ali'ye baktığımda ben bilmem der gibi omuz silkti.

"O zaman şu düğün işini bir atlatalım. Sonra bakarız."

"Olur kızım. Ne zaman istersen kapımız açık sana."

"Teşekkür ederim."

"Ne demek kızım. Sende bizdensin artık."

Gülümsedim. Onlar da gülümsedi.

"Yemek hazır. Gelin hadi."

Keyifli bir yemek sonrası onlar çay içmeye salona geçerken biz odaya geçmiştik. Kendimi koltuğa boylu boyunca attığımda güldü.

"Yastık vereyim mi?"

"Olur."

"Ciddi ciddi uyuyacak mısın orada?"

"Evet. Yastık at bir tane."

"Yatağa geçsene."

"Kalkamam."

"O kadar yoruldun mu?"

"Evet."

Elinde yastıkla geldiğinde Kafamı kaldırdım. Yastığı koyup belime de pike örterek geri çekildi.

"Bende yatayım bari."

"Yat bari. Sende sabahtan beri bizimlesin."

"İyi uykular."

"Sana daa."

Gerçekten ikimiz de hemen uyumuşuz annem kaldırdığında saat on ikiye geliyordu. Bizim sesimize uyanan Ali de bizi eve bırakmıştı. Melek ayakta uyuyordu biz çıkarken.

Sabahın köründe kalkmış olmanın verdiği uykulu hali üzerimden atmaya çalışırken Ekim odaya girdi.

"Annem çağırıyor."

"Tamam geliyorum şimdi."





Berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin