Berdel

34

Kucağımdaki bebek ile salonda oturuyordum. İki gündür bir sürü misafir gelmişti. Şimdi de komşunun birinin torununu seviyordum. Ama minnak bebek esnemeye başladığında sevmeyi bırakıp uyusun diye yavaş yavaş sallayıp sırtını tıpıșladım. Zaten gözleri gidiyordu uyuması uzun sürmemişti. Odaya giren Can ve Ali iki yanıma oturdu.

"Kız bu kimin bebesi?"

"Șu yengenin."

"Maşallah. Bebek sevme konusunda hala aynısın. Bakıcı."

"Sen sus üvey."

"Bunu başkası dese alınırım ama sana alınamıyorum da ben."

"Alın da döveyim seni zaten."

"Çok güzel anlaşıyorsunuz maşallah."

"Tabi lan. Elimde büyüdü sayılır."

"Doğumunu da gördüm, elime doğdu da de tam olsun."

"Yalan mı kızım? On yaşından beri tanımıyor musun beni. Say kaç yıl olmuş."

"Senin matamatiğin de hala berbat anlaşılan. 11 yıl."

"Sanki seninki çok iyiymiş gibi. Konuşuyor bir de."

Göz devirip yüzümü diğer tarafa döndüm.

"Haspam. Def ol git beni beğenmiyorsan."

"Sen geldin be yanıma."

"Geldiğim gibi giderim be!"

"Git, def ol."

"Yalvarırsın ama gelmem bak."

"Ölsen gel demem."

"Ben niye ölüyorum kızım? Kolaysa sen öl!"

"Korkak ana kuzusu enik seni."

"Dua et kucağında bebek var yoksa seni döverdim."

"Hah hah hah. Çok korktum."

"Korksan şaşarım zaten yüzsüz."

"Dinime küfreden bari müslüman olsa."

"Sus kız. Dilinde pabuç gibi."

"Allah Allah. Yok devenin pabucu o zaman."

"Çenenin bağlarına tüküreyim senin."

"Gidiyordun sen hani. Gitsene."

"Gitmiyorum lan. Var mı?"

"Yüzsüz."

Çalan telefonum ile sustuk.

"Efendim kuşum."

"Nabersin kız?"

"İyiyim. Sen?"

"İyi bende, sıkıldım."

"Bura kalabalık baya. Gel biraz otur."

"Ay olur valla."

"Geleyim mi almaya?"

"Yok Samet bırakır."

"Tamam."

"Kim o?"

Can'a gıcık gıcık bakıp gülümsedim.

"Yavuklu adayın. Hatta gelecekteki yavuklun."

"Ne?"

"Melis geliyor."

"Yalan söyleyenin?"

"Ciddiyim."

"Neyle geliyor?"

"Pakizenin küçük oğluyla."

Akşam boyunca bir sebeple ikisini yan yana koymuș ve misafirler ile ilgilenmiştim. Akşam ekmek yapmak için fırına un vermiş ve hamuru bezelemiștik. Sabah altıda kalktığımda Ali'yi ellemedim. Melek, annelerim, ben, Pakize teyze ve Zerde teyze vardık.

"Kızım sende otur. Daha çabuk biter."

"Valla bana uyar da ne bileyim."

"Açıyor musun ki?"

"Açıyorum Zerde teyze."

"Maşallah kızıma."

Ayşe anneme gülümseyip bir tahta aldım ve oturdum. Zaten beş tane büyük tasa böldüğümüz bezelerin bir tanesini ve un alıp oturdum. Sohbet ede ede yapıyorduk.

"Kız göründü mü o bir daha doktora?"

"Adetinin ikinci günü gel demiş doktor. Onunki düzensiz oluyor zaten."

"E özel hastane de istisna olabilir. Söylesin doktora böyle böyle nasıl bilip randevu alayım desin."

"Kızım gidesi gelmiyor ki. Gitse bir."

"Hayırlısı annem ne diyim başka."

Elimdeki açtığım hamuru yan tarafıma serdim.

"Günaydın. Kolay gelsin hepinize."

"Günaydın oğlum."

Bahçedeydik. Yere hasır sermiştik ama fazlaca mider de almıştık. Fırının yanına oturmuştuk. Taşımak kolay olsun diye. Gülümseyerek yanıma gelip minderimin boş kısmına oturdu. Yanağımı öpüp kulağıma doğru konuştu.

"Maşallah benim maharetli karıma. Neden beni yatakta tek bıraktın bakayım sen?"

"Uyu diye aşkım. Altıda kalkıp ne yapacaktın?"

Az önce saate baktığımda yedi buçuğu geçiyordu.

"Senin aşkım diyen ağzını yerdim ama annemler var."

"E ne yapacaksın burda?"

"Seni izlerim."

"Bak senn."

"Bana bazlama yaparsın diye umuyorum."

"Yaparım hayatım."

"Senin ağzını yerim şimdi."

"Birazdan bazlama ye beni değil. Annene acıktım de  bir tur bazlama yapıp yiyelim."

"Seni hain. Sen niye demiyorsun?"

"Annemler. Ali acıktım diyor bazlama yapayım mı ben?"

Kolumu ısırdığında güldüm.

"Olur kızım."

Hepsinden onay alınca hepimize birer tane bazlama yaptım. Tandırı yakıp bazlamaları annemle pişirdik. Melek de yağlama görevini üstlenmişti.

"Oh oh Melek. Eline sağlık kız bol yağlı olmuş."

"Ne güzel işte teyze."

Zerde teyze başta beni küçük görse de konuşmamla değil yaptığım ekmeklerle ağzının payını almış susmuștu. Son bazlamayı da pişirip tahtamın başına oturdum.

"Hayatım sen bunları mutfağa götür. Babamlar birazdan kalkınca yer."

"Yanakların kızardı güzelim."

"E sıcak tandır başı."

Yanaklarımı sıkıp bazlamaları alarak kalktı.