Berdel

50

Aşağıda bir dolu kadın vardı. Yağız'ımın kırkını hepsi beraber çıkaracaklar herhalde. Beylerin hepsi çalışmaya gitmişti ve ev kadınlara kalmıştı. Yazık bana on kadınla baş başa kalıyorum. Melek de tüymüștü misafir geldiğini duyunca. Melis aşkım bana yardıma gelmişti.

Her şeyi hazırlamış kadınların keyfini bekliyorduk resmen. Kargaşa içinde Yağız'ımın kırkını çıkardılar ve bu sefer de dedikoduya oturdular. Ulan yarınızın burda olmasına gerek bile yok be!

"Eee kızım ikinciyi düşünüyor musun?"

Başladık hadi bakalım.

"Allah nasip ederse."

"Kız mı istiyorsun oğlan mı?"

"Hayırlısı neyse o olsun ablam. Kız erkek fark etmez."

Kız istiyorum abla. Yağız'ımın bir kız kardeşi olsun. Ama bunu bilmene gerek yok bence.

"Eeee kızım var mı sende birileri?"

Melis'e dönen kadınla Melis bir anda beklemediği darbe ile şaşırdı.

"Var teyzem."

"Tanıdık mı?"

"Hmm tanıdık baya."

"Kız benim oğlanla birlikteler ya."

"Kız senin oğlan evli ya."

Kafası ile beni işaret edince güldüm.

"Ali ile değil ablam zaten. Can'la."

"Can üvey değil mi kız?"

"Kanımız değil mi ablam? Üvey diye atalım mı yani? Olur mu öyle şey hiç?"

"Sende hemen alışmışsın herhalde üveye?"

"Can benim çocukluk arkadaşım abla. Ben Can'ı uzun zamandır tanıyorum. Eee var mı sende oğlan, kız?"

"Var. Oğlum var."

"Kaç yaşında?"

"29."

"Kız turşusunu mu kuracaksın adamın? Evlendirsene. Evde kalır maazallah bak. Benim amcam 50 yaşında hala bekar. Hiç evlenmedi. Senin oğlan da olur onun gibi. Sana yazık valla."

"Doğru diyorsun. Var mı etrafta birileri?

" Valla bizde bi Melek var biliyorsun. "

" O da iyi kız. Bir düşünse aslında olur da. İşte. "

" Sen oğlanın numarayı bana ver. Ben bi el atayım olaya. Hem Melis'le Can'ı da ben birleştirdim. Belki hayrım senin oğlana da dokunur."

"Dur kız vereyim."

Eh baş göz etmediğimiz bi Melek kaldı. Ceyda da diyip duruyordu 'Evde kalır bu' diye. Vesilemiz olurdu sevaba. Kadından numarayı alıp 'Damat adayı' olarak kaydettim.

"Kız napıyon sen gene? Karıştırmasana ortalığı."

"Damat bakıyorum dur bi Allah Allah."

Akşama kadar bir şeyler ile uğraşmış durmuştum. Bebeğim de buna dahil. Ali geldiğinde kucağımda Yağız ile koltukta yatıyordum.

"Güzelim."

"Hayatım. Hoş geldin "

"Ne yapıyorsunuz bakalım?"

"Uyukluyoruz."

"Bende katılmak isterdim ama yeriniz yok."

"Maalesef."

"Yatağa geçelim."

"Yoruldun mu çok ?"

"Biraz."

"Yemek yeseydin önce."

"Sadece uyumak İstiyorum güzelim."

Ayağa kalkıp Yağız'ı beşiğine yatırdım. Ali'nin yanına gidip öptüğümde belime sarıldı. Kollarımı boynuna dolayıp boynunu öptüm.

"Hadi üzerini değiş."

"Ona bile halim yok."

"Değiştirmen gerek ama. Eee ne yaptın bu gün?"

"Senin karaladığın bi çizim vardı. Onun üzerinde uğraştım."

"Benim karaladığım mı?"

"Hmm. Sarmallı bir şeydi."

"Hatırlayamadım. Neyse dur ben sana bir şey diyeceğim. Aklıma gelmişken. "

"Dinliyorum güzelim."

"Sen bi ara bana ' İlk gördüğüm günden beri aklımdasın sen. Bir türlü çıkmıyorsun aklımdan.  Sürekli karşıma çıkıyordun hemde. Ama şimdi daha da derin şeyler var. Yeter bu kadar sensizlik' dedin."

"Ne zaman? Ve sen bunu nasıl hatırlıyorsun?"

" Sarhoştun. Çok kafama takılmıștı. Şimdi hikayenin tamamını anlatma zamanı geldi bence."

"Ooo. Bu neyin hikayesi biliyor musun?"

"Neyin?"

"Sana nasıl tutulduğumun."

"Bilmiyorum ya bunu."

"Doğru ya dedem sana bir kısmını anlatmıştı."

"Anlatacak mısın, beni çatlatacak mısın?"

" Seni ilk gördüğümde ormandaydın. Benim kulübemi çiziyordun. Pencerenin kenarından seni izledim. Sonra sürekli bir yerlerde seni görmeye başladım. Kaderdi belki . Bilmiyorum. Her gördüğümde başka bir iyi tarafını fark ediyordum. Sadece selam vererek bile bir sürü kişiyi arkandan gülümsetiyordun. Böyle böyle girdin aklıma. Sonra dedem baskı yapmaya başladı. Evlen artık, yaşın geldi geçiyor, ya sen birini bulursun ya da ben sana birini bulurum. Bende dedim böyle böyle sevdiğim bir kız var. Zorladım baya ikna olması için. E tabi sen o da hani. Ondan sonrasını zaten sende biliyorsun."

Ağzım açık kalmıştı. Şok dalgası beni bi sardı.

" Ya seni sevmeseydim peki? "

" Vallahi sonuçta benim oluyor muydun? Evet. "

Mantığı beni kahkahalara boğmuștu.