Berdel

43

Yataktan kalkacak kadar halim bile yoktu. Göğsümde yatan Ali'ye bakıp gülümsedim. Dudakları büzülmüştü ve çok tatlı duruyordu. Elimi rastgele boynuna koyduğumda sıcaklığının fazla olması yüzünden elimi çektim. Alnına koyduğumda gerçekten ateşinin olduğunu anlamış bulundum.

"Ali."

"Hmm."

"Ateşin var aşkım. Kalk bakim."

"Kalkamam."

"Hayatım kalk bi."

"Ya hayır."

Kendimi zorla altından çekip banyodaki ateş ölçeri aldım. Odaya geri döndüğümde ateşini ölçtüm.

"39 mu? Ali. Kalk kalk kalk."

"Ya ne var?"

"Hayatım yanıyorsun kalk."

Zorla kafasını kaldırdı. Kolundan tutup doğrulmasını sağladıktan sonra banyoya resmen taşıdım. Küvete oturttuktan sonra soğuk suyu açıp kafasına tuttum.

"Çok soğuk."

"Olsun soğuk. Ateşin var hayatım."

"Üşüdüm."

"Biraz dayan tamam mı?"

"Yanımda sen olursan dayanırım."

Kollarını açtığında bende küvete girdim. Sarıldığında suyu boynundan aşağı tutmaya başladım. Titriyordu. Pikniğe gideli iki gün olmuştu.

"Bir de bana hasta olursun dikkat et der. Sen kendine bak önce."

"Güzelim."

"Efendim."

"Üşüdüm."

"Hayatım dur biraz daha."

Elimle kontrol edip ateşinin az öncekine nazaran biraz düştüğünü görünce ılık suyu açtım. Biraz daya orda durup çıktık. Üzerini değiştirip yatağa yatırdım. Sirkeli suyla alnına bez koyup bez ılıdıkça değiştirdim. Beyefendiye hastaneye gidelim desem dinlemezdi de. Yavaş yavaş kendine gelmeye başladığında ateşini kontrol ettim. 37. Aşağıya indiğimde annem kahvaltı hazırlamaya yeni başlamıştı.

"Günaydın kızım."

"Günaydın anne."

"Ali kalktı mı?"

"Yok ya. Kahvaltıya da inemez sanırım. Ateşi çıkmış gece. Soğuk duş aldırıp sirkeli su koydum alnına. Daha iyi şimdi. Uyansın bir ilaç da veririm. Bende ona kahvaltı hazırlamaya geldim. Odadan çıkmasın dinlensin biraz."

"Sağ ol güzel kızım."

"Ne demek."

Bir tepsiye kahvaltılık hazırlayıp yukarı çıktım. Uyanıktı. Tepsiyi komodinin üzerine koyup yanına oturdum.

"Günaydın."

"Aymadı gün."

"Neden?"

"Kalkacak halim bile yok."

"Kalkma hayatım yat sende. Dinlen."

"Öpte aysın günüm."

Alnından öptüğümde güldü.

"Tch aymadı."

"Ya öyle mi?"

"Öyle."

"Ayması için nerden öpmem gerekiyor beyefendi."

Elini kaldırıp dudağını gösterdi.

"Burdan."

"Allah Allah."

"Evet."

"Yoksa aymaz mı günün?"

"Aymaz."

"Aymasın o zaman. Kalk bakayım."

"Ya niye aymasın ki? Aysın."

"Kalk hadi kalk."

Doğrulup oturduğunda yüzü asıktı. Yataktan kalkacaktım ki belimden tuttu ve kendine çekti. Hemde tam olarak kucağına.

"Hey."

"Ne?"

"Hani kalkacak halin bile yoktu? "

"Sana hep halim var."

"Öyle mi?"

"Öyle."

Boynuna doladığım koluma dönüp öptü.

"Kurban olurum sana."

"Bak yine."

"Ben oluyorum kurban kızım. Sana ne?"

"Sana ne mi? Bana kurban oluyorsun it."

"Olurum. Sana olmayayım da kime olayım. Yaradana olurum."

"Bence sen olma bir şey. Acıktın mı?"

"Hmm."

"Kahvaltı getirdim sana."

"Hani."

Başını yan tarafa döndürüp konuştum.

"Görmedin mi gelirken?"

"Hayır görmedim. Sen kocana kahvaltımı hazırladın?"

"Evet. Başka kime hazırlayacağım?"

"Güzelim, ben sana acıktım ama kahvaltı için de teşekkür ederim."

"Rica ediyorum da. Bana mı acıktın?"

"Evet. Sana."

"Allah Allah."

"Yiyebilir miyim acaba seni?"

"Yiyebilir misin acaba?"

"Yiyeyim bence."

"İzin vermezsem yemez misin?"

"Tch yemem."

"İzin almana gerek olmadığını biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum."

Elini yanağıma koyup okşadı. Boynuma doğru kaydırıp kendine çekti ve öptü. Alnını alnıma yasladığında elini de belime indirmişti.

"Sana ait olduğum için çok şanslıyım."

"Bence ben daha şanslıyım."

Bir kere daha öpüp geri çekildi.

"Güzelim bence kimin daha şanslı olduğu belli."

"Kimmiş?"

"Ben?"

"Allah Allah."

"Evet."

"Teşekkür ederim."

"Ne için?"

"Hayatıma girdiğin için. Beni sevdiğin için. Dedene 'Bana Sude' yi iste' dediğin için."

Gözleri şokla açıldı.

"Sen onu biliyor musun?"

Güldüm.

"Beni beğendiğin için istemeye zorla dedeni ikna ettiğini mi? Evet biliyorum."

"Nasıl?"

"Deden anlattı."

"Ulan bir şey de saklı kalsın."

"Neden kalsın ki?"

"Ne bileyim ben anlatacaktım onu sana."

"Nasıl?"

"Sen bir yerde mutlaka 'Beni ne zaman sevdin?' diye soracaktın. Bende anlatacaktım. Dedem tüm işi bozmuş."

Kahkaha attığımda omzumu ısırdı.

"Gülmesene. Rezil olduk."

"Sen bana rezil olamazsın bir kere. Sus."

Gülümsedi.