38

1.6K 64 0
                                    

Bahçedeki otları temizleme görevini üstlenmiş Mercan denen salağa olan tüm sinirimi otlardan çıkarıyordum. Sabahtan beri bir gitmek bilmemiști ve fazlaca sinirime dokunuyordu.

"Güzelim ne yapıyorsun?"

"Otlara işkence ediyorum"

"Görüyorum da. Neden?"

"Otlara değil de Mercana etmemi mi tercih edersin?"

Kahkaha attı.

"Aslında tercih ederim ama bu bizim için hiç iyi olmaz. Hapise girersen ne yaparım ben."

"Şikayet edecek kimse olamazsa sorun çıkmaz aslında."

"Onları da hallet."

"Tabi."

Yine güldü. Onun gülmesi biraz daha sinirimi yatıştırmıștı aslında. Eline aldığı hortumu üzerime tutup suyu açtığında çığlık atarak kaçtım.

" Biraz serinlersin hayatım. "

" Ali seni döverim adam."

"Aşkım senin iyiliğin için."

Pes edip kaçmayı bıraktığımda suyu kapatıp gülmeye başladı. Somurtup arkamı döndüm. Arkamdan sarılıp boynumu öptü.

"Kızmaa."

Kolunu ısırdığımda bende güldüm.

"Seni hain. Görürsün şimdi sen."

Kaçmak istesem de ellerini sıkılaștırıp engelledi. Boynumu ve omzumu küçük küçük ısırırken bir yandan da gıdıklıyordu. Karnım ağrıyana kadar gülmüştüm. Sonunda bıraktığında yere çöktüm. Karnım ağrıyordu. Ama hala gülüyordum. Yerdeki ıslanan toprağa elimi sürtüp ayağa kalktım. Elimi boynuna sürdüğümde gülmem şiddetlendi. Biraz daha gülersem krize girerdim.

"Yaramaz."

Bir adım geriye attığımda direk olarak bacaklarımdan kavrayıp sırtına attı.

"Aaahhhh."

"Boşuna debelenme. Bırakmam."

Eve girdiğinde ben arka tarafa baktığım için bize sinir dolu bakışlar atan Mercan'ı yeni görmüştüm. İnşallah başından beri ordasındır pis çıyan. Odaya girdiğimizde direk banyoya yöneldi.

"Ooo beni banyoya mı atıyorsun?"

"Evet."

"Gerçekten mi lan?"

"Kocaya lan denir mi? Ve evet gerçekten."

Beni lavaboya oturtup suyu açtı. Suyun içine losyon ve sabun sıkıp bana döndü.

"Ciddi ciddi benimle mi yıkanacaksın?"

Yüzümdeki gülümsemeye bakıp o da gülümsedi.

"Evet. Bekle burda."

Banyodan çıkarken konuştum.

"Oh shit. Nasıl dayanıcam ben senin cazibene peki?!"

Kahkahasını duyduğumda gülümsemem büyüdü. Elinde bornozlarımız ile içeri girdiğinde konuştu.

"Dayanma hayatım."

Tişörtümü uçlarından tutup kafamdan sıyırdı ve öptü. Kendi tişörtü ile birlikte kirliye atıp beni aşağı indirdi.

"Sen mi çıkarırsın ben mi yapayım?"

Pantolonunu da çıkarıp kirliye doğru fırlattı.

"Ben yapayım."

Üzerimi çıkartıp saçlarımı hiç ellemedim. Zaten dün yıkamıştım her gün yıkanmazdı. Koltuk altımdan tutup dolan küvete oturttu ve suyu kapatıp önüme de o oturdu. Köpüklü suda ona doğru kayıp boynuna sürdüğüm toprağı elimle temizledim. Bacaklarımı bacakları ile kıstırıp belimden tuttu.

"Benim güzel karım."

"Efendim."

"Gel bana."

Suda beni döndürüp kendine çekti. Sırtımı göğsüne yaslamıștı. Elleri göğüslerim üzerinde oyalanırken ellerimi bacaklarına koydum.

"Yavrum yoruldum bu gün."

"Nerde?"

"Arkada odun yığdık."

"Ne zaman? Ben niye görmedim hayatım?"

"Mutfaktaydın güzelim. Öğle yemeği yapıyordun annemle."

"Hmm. Niye çok yordun kendini? Dinlenseydin arada."

"Bir an önce bitsin diye. Bir an önce bitsin de seninle uğraşayım diye."

"Bak sen. Çok mu eğlenceli benimle uğraşmak."

"Çok eğlenceli. Minnak bir kedicik oluyorsun o zaman."

"Kedicik mi?"

"Evet."

Bir şey daha diyecekti ama kapının sesi geldi. Tıklanıyordu.

"Kim o?"

"Benim Alaner. Mercan. "

"Ne oldu Mercan?"

"Bir şey söylemem gerekiyor."

"Meşgulüm."

"Ama çok önemli."

"Karım daha önemli. Biri ölmediyse lütfen rahatsız etme."

Güldüğümde Mercan dan ses kesilmişti. Arkama doğru dönüp öptüm.

"Canım kocam benim."

"Canım karım benim. Şu an burdan gidemem."

Biraz kendimi çevirip bacağına yaslandım.

"Çok gıcık şu kuzenin de."

"Bunu konuşmaya gerek var mı sence? Yıllardır görüyorum onu."

"Ay yazık sana valla ya."

"Çenesiz bir de."

"Bende çenesizim ama?"

"Güzelim senin sesin bana öyle hoş geliyor ki susmadan ömür boyu konuşsan dinlerim. Ama onun için aynı şeyler geçerli değil."

Omzundan öptüğümde gülümsedi. Çenemden tutup öptüğünde elimi boynuna sardım. Geri çekilip bedenimi süzdü.

"Ne?"

"Ne ne?"

"Ne bakıyorsun öyle?"

"Çok güzelsin çünkü."

"Sende."

Göğsünü sıktığımda güldü. Omzumu öptüğünde gülmesi arttı. Hiç te ben güzel değilim yakışıklıyım topuna girmemişti.

"Dişlerimin izi çıkmış omzuna güzelim."

Omzuma baktığımda gördüğüm ısırık izleri ile ona baktım.

"Dua et tişörtden görünmesinler."

Kafasını eğip göğsümün üstünü ısırıdığında bağırıșla karışık güldüm.

"Heeyy!"

"Çok güzeller. Bir tek benim görüyor olmam mükemmel bir şey."

Kahkaha attım buna.

"Yemin ediyorum hayat enerjim yükseliyor senin yanındayken yavrum."

"Kurban olsun yavrun sana."

Sesli bir öpücük verdiğimde güldü.











Berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin