1

19.2K 319 9
                                    

Bir haftadır köydeydim. Neden? Cezaymıș güya. Umrumda mı? Değil tabiki. Beni umursamayan baba benim neden umrumda olsun ki? Valla keyfim yerindeydi. Keşke gelmeseydim be. Neyse yapacak bir şey yok.

"Naptın kızım orda?"

"Dizi, film falan izledim ve yattım. Beş kilo vermişim."

"Nasıl?"

"Bir şey yemedim."

"Bir haftadır bir şey yemedin mi?"

"Ara sıra. Günde en fazla bir defa. Öğün bile denemez hatta. Atıştırma falan."

"Sen salaksın!"

"Yo valla. Keyfim yerindeydi. Kimse de bir şey demiyordu."

"Başına bir gün bir şey gelecek ve kimsenin haberi olmayacak var ya."

"Ne güzel işte. Sessiz sakin giderim öteki tarafa."

"Tövbe de."

"Amann, sen ne zaman geliyorsun bize?"

"Bilmem."

"Sen gelmezsen ben kaçarım akşam."

"Baban seni bu sefer keser."

"Kessin işte ne güzel."

"Sen iyice çıldırdın ha."

"Her zamanki halim işte. Neyse dur. Annemden izin alıp markete çıkarım. Seni de alırım. Hazırlan. "

"Sanki çok uzak evim."

"Olsun. Alırım dedim. Bitti."

"Tamam be."

"Kapattım bayy."

Telefonu kapattıktan sonra üzerimi değiştirip aşağıya indim.

"Anneee!"

"Ne bağırıyon kız? Burdayım."

"Melis ile markete gidebilir miyiz?"

"Babana sordun mu?"

"Ya sen halledersin onu. Bana izin vermez. Biliyorsun huyunu, sadece markete gideceğiz ya nolur."

"Tamam. Ama başka yerden adınız gelirse bitersiniz."

"Gelmezz. Çıkıyorum."

El sallayıp koşar adımlarla evden çıktım. Melis'lerin evinin önünde durduğumda kornaya bastım. Arabayı kapatıp dışarı çıktım. Melis daha ortalıkta yoktu. Arabaya yaslanıp beklemeye başladığım. İki dakika sonra kapıdan çıktı. Annesi arkasından el sallayıp 'dikkatli gidin' demişti.

"Tamam anne. Biliyorsun zaten nasıl sürdüğünü."

"Biliyorum kızım da siz yine de dikkatli olun."

"Oluruz."

Yanıma geldiğinde gülerek konuştu.

"Hadi gidelim aslanım."

"Gidelim gülüm."

Arabaya binmesi için kapıyı açtığımda gelen sesle karşıya baktım.

"Kız sizde 'koca bulamayız biz birbirimize bakalım' kafasındasınız herhalde."

"İstesek buluruz Pakize teyze. Ama biz istemiyoruz. Babamı tanıyorsun hem."

"Aman baban batsın senin."

"Markete gidiyoruz kız istediğin bir şey var mı? Alalım."

"Bir paket margarin al da poğaça yapayım kız. Dur para getireyim."

"Yok kız. Ne parası aaa. Olmaz. Bir iki tane poğaça verirsin olur biter."

"İyi bakalım hadi."

Arabaya binip kemerimi taktım. Melis kızıyordu yoksa. Sonunda arabayı çalıştırıp markete sürmeye başladım. On dakika sonra marketin önünde park ettiğim arabayla birlikte indik. Az ileride bir oğlan çocuğu vardı. Üç yaşında falan duruyordu. Yanında kimse yoktu.

"Şuna bak."

"Neye?"

"Çocuğa. Kayıp mı oldu acaba?"

"Bilmem."

Yanına gittiğimizde çocuğun ağladığını gördük. Yanına çömeldiğimde kısa bir an durdu ama sonra daha fazla ağlamaya başladı. Beş dakika onunla uğraşıp susturduktan sonra kucağıma aldım. Markete girip kasiyerin yanında durdum.

"Kayıp bir bebek haberi aldınız mı?"

"Az önce evet. Annesi marketin dışında bekliyor."

"Bu bebek de marketin dışındaydı. Otopark tarafında."

"Hemen annesine haber verelim."

"Teşekkür ederiz."

Elimdeki anahtarlığın ucundaki süsle oynayan bebeğe bakıp konuştum.

"Ulan benim bebeğim benim huylarımı alırsa biz bittik."

"O kesin zaten. Bir tane manyak yetiyor bana."

"Melis ne zaman evleniyorsun kanka. Yeğen severdim."

"Evlenmiyorum ben be."

"Hehe. Benden önce evlenirsen görürüm ben seni ama."

"Ona da o zaman bakarız. Senden önce evlenirsem evde kalırsın sen."

"Kalırım ben. Ya babam beni keser ya da ben babamı ondan sonra. Tövbe ya."

"Salak. Kes sesini."

Kenara yere oturup çocuğu sevmeye başladım. Bir kaç dakika sonra başımda iki adam bir tane de kadın vardı. Ayağa kalkıp onlara baktığımda kadın konuştu.

"Mehmet'im. Nerdesin sen?"

Kadın çocuğu kucağımdan aldıktan sonra adamlardan biri konuştu.

"Teşekkür ederiz. Nasıl oldu anlamadık bir anda toz oldu resmen."

"Yan tarafta, otoparkın oradaydı."

"Tekrar teşekkür ederiz."

"Önemli değil."



Bebek mevzundan sonra marketin altını üstüne getirmiş bir sürü şey almıştık. Zaten akşamdı. Melis'in annesinden izin alıp direk bize götürdüm. Yol üstünde Pakize ablanın margarinini vermeyi de unutmadık tabi.



Berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin