33

1.9K 75 0
                                    

Bahçeye kurduğumuz hamakta yatarken Ali de yanıma geldi.

"Güzelim ne yapıyorsun burda?"

"Yatıyorum."

"Bende geleyim mi?"

"Gel hayatım. Beni düşürmeden ama."

Dikkatlice yanıma yatıp battaniyeyi ikimizin üzerine örttü. Kolunu kafamın altına sokup sarıldı.

"Bayramın ilk günü şöyle bir saat de olsa bizimkileri görmeye gidelim. İlk gün olsun sadece."

"Olur güzelim."

"Çok uykum var ama hiç uykum yok."

"O nasıl oluyormuș?"

"Uyuyamıyorum yani."

"Ben geldim ya uyursun şimdi."

İyice sarıldım ve gözlerimi kapattım. Saçımı öpüp hamağı hafifçe salladı. O gelince gerçekten de uykunun beni alması çok uzun sürmemişti.

Gelen seslerle rahatsızlanıp diğer tarafa döndüm.

"Aaaaaahhhhhh!"

Pardon düştüm.

Sıçrayarak kalkan Ali de üzerime düştüğünde tam olmuştu gerçekten.

"Salak."

"Özür dilerim güzelim."

"Ali kolumu kırdın Ali."

"Rezil şeyler. Burda uyunur mu?"

"Uyunuyormuș demekki Melek."

"Tamam sakin ol canım."

"Haklı karın. Hadi sahura."

Son sahurumuza kalkmıștık. Ya da düşmüş de olabilirdik. Her neyse işte bu gün son sahurdu. Masayı hazırlayıp oturduk. Çayları doldurup yerime geçtim.

"Can abi geliyormuș."

"Ne?"

"Nasıl?"

"Ne zaman?"

"Kim?"

Ali gülüp bana döndü.

"Ben sana anlatırım güzelim."

"Tamamm."

"Ee ne zaman geliyormuș?"

"Yarına. Saat vermedi."

Sohbet Can üzerinden devam etti. Ama ben tanımadığım için sessizce onları dinledim. Odaya geçtiğimizde lavaboya giden Ali içeri geri girince konuştu.

"Üvey?"

"Ne?"

"Can üvey kardeşimiz."

"Ne!"

"Babamın ilk evliliğinden olan oğlu."

"Baban iki kere mi evlendi? Oha."

"Güzelim sessiz ol biraz. Babam 20 yaşında evlenmiş. Ama kadın aldatmış. Can babamın oğlu ama o kesin. Kadın yurt dışına taşındı bir daha evlenince. Tabi Can'da. Can'la iyiyiz ama o kadar. O da bizim kanımızdan sonuçta."

"Merak ettim bak şimdi."

"Görürsün yarın."

"Görelim bakalım."

Sabahtan beri kaç kere bayramınız mübarek olsun demekten içim çıkmıştı. Bir de şey var günaydın, hoş geldiniz. Şimdi de annemlerden çıkmış Can'ı almaya gelmiştik. Hava alanında arabanın yanında beklerken telefonum çaldı. Arabadaki telefonumu aldım ve açtım.

"Efendim anne?"

"Geldi mi kızım Can?"

"Yok annem. Bekliyoruz."

"Tamam bakalım."

"Kapatıyorum. Az kaldı zaten gelmesine de."

"Tamam kızım. Görüşürüz."

Telefonu kapatıp cebime koydum ve arkamı döndüm.

"Küçük şeytan?"

"Ne?"

Ali'nin yanındaki adama baktığımda gördüğüm kişi ile şok oldum.

"Can abi? Dur o Can bu Can mı?"

"Siz tanışıyor musunuz?"

"Şok oldu yavrucak. Tanışıyoruz biz."

Beni kendine çekip sarıldı.

"Nerden tanışıyorsunuz?"

"Eskiden aynı mahalledeydik."

"Pezevenk gömleklerin gitmiş bakıyorum da."

"Tabi kızım. Bıraktık o işleri."

"Kim sebep oldu acaba?"

"Biliyorsun sen."

"Hala o mu?"

"Evet."

"Hadi eve gidelim seni bekliyor evdekiler."

"Hadi madem."

Ön koltuğa oturduğunda arkaya oturup koltuğun arasına girdim.

"Kız ne kadar büyümüşsün sen?"

"Tenezzül edip bir kere görmeye gelseydin görürdün."

"Bir kere annem seni hala sevmiyor."

"Haspam. Hakketti o da ama. Küçücük çocuğa ne diye kızıyor. "

"Ne oldu ki?"

"On beş yaşındaydı. Bunlara misafirliğe gittik. Annem bunun kuzenine kızdı. Bu da sinir oluyor zaten anneme. Hiç haz etmezler birbirlerinden.  Annemin çayına şeker diye tuz atmış. Annemle ondan beri daha da kötüler. Bir kere bir makina çamaşıra çamaşır suyu döküp berbat etmişti. Dayak yedik ama olsun. "

"16 yaşındayken gittin zaten hayırsız. İnsan bir arar. Hiç olmadı gelir görür."

"Çalışıyoruz kızım boş muyuz?"

Omzuna vurup konuştum.

"Biz boş muyuz hayırsız. Bizde çalışıyoruz."

"Nerde çalışıyorsun kız sen?"

"Bizim şirkette."

"Ohoo kapmış ballı işi."

"Sende gel sana gelme diyen mi oldu?"

"Oldu?"

"Kim?"

"Șu it."

Ali'yi gösterdiğinde Ali hemen konuştu.

"Yalan söyleme lan şerefsiz."

"Geçen geldiğimde siktir çeken kimdi?"

"Bendim ama sende sinirlerimi bozdun Allah Allah. Düzgün dursaydın sende. Gecenin üçünde kafamdan aşağı su dökersen kovarım tabi."

Güldüğümde ikisi de dönüp baktı.

"Siz benden aşağı değilmișsiniz ki?"

"Hep bu it yüzünden. Bu da benim başımdan aşağı su dökerdi. Ondan sonra bende yapmaya başladım."

"Güzelim zaten her şeyin içinde olmazsa olmaz."

"Valla ha. Herkesin hayatında ona da bulaştırdığı bir şey var. Bana haylazlıkları bulaşmış suda gördüğümüz gibi."

"Bana kendi bulaştı zaten."

"Bende burdayım canlarım."

"Olabilirsin."

"Sen sus konuşma."

Eve döndüğümüzde herkes çok sevinmişti onu gördüğüne.















Berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin