District 9 || Chanmin,Hyunin

25

Chris çalan kapı ile birlikte üstüne bir şey giymeden kapıyı açmaya gitmişti.
Evin içerisinde tişört giymeyi sevmiyordu, tişört onu bunaltıyordu ve bu saatte Sam'den başkasının geleceğini düşünmediği için olduğu gibi kapıyı açmıştı.

Karşısında gördüğü Seungmin ile birlikte şaşkınca bakmıştı çünkü haber vermeden gelmesi garipti. Seungmin ona sırıtırken vücudunu baştan aşağı süzmüştü.

"Neden geldin bu saatte?" Chris tek kaşını kaldırarak sorduğunda Seungmin ellerini onun göğsüne koyarak içeriye girmişti.

"Özledim." Bir elini Chris'in yanağına koyup öbürünü de boynuna dolayıp dudaklarına uzandığında Chris onun ne istediğini anlamıştı. Kapıyı kapatıp birden Seungmin'in kalçalarından tutarak kucağına aldığında Seungmin iki kolunuda Chris'e sarmış bacaklarını da beline dolamıştı.

Chris, dudaklarını ayırmadan kucağındaki Seungmin ile salona geçip koltuğa oturduğunda Seungmin olduğu yerde kalçasını hareket ettirmeye başlamıştı. Dudaklarını tutku ile hareket ettirirken bir yandan kendisini Chris'e bastırıyordu. Chris bununla birllikte boğuk bir şekilde inlerken Seungmin onun dudaklarının üzerinde sırıtmıştı.

Chris ellerini Seungmin'in tişörtünün içerisine soktuğunda Seungmin kendini geri çekmiş ve tişörtünü çıkartıp tekrar dudaklarına kapanmıştı.

Öpüşmeleri dakikalarca sürdüğünde Chris sesli bir şekilde ayrılmış ve  dudaklarını bu sefer Seungmin'in boynuna yöneltmişti. İnce deriyi dişleri arasında ısırıp emerken Seungmin sessizce inlemeye başlamıştı.

"Odana götür beni." Seungmin sessiz bi tonda konuştuğunda Chris kucağındaki genç ile birlikte ayağa kalkmış ve odaya gitmişti.

Seungmin'i yatağa yatırırken üzerine çıkmıştı.

Güzel bir gecenin ardından ikiside yorgunlukla kendini yatağa bırakırken Chris,"Duş alalaım mı?" Demişti.

Seungmin bir şey demeden kalktığında Chris'de kalkmıştı. Birlikte duşa girdiklerinde Chris onun fazlasıyla yorulduğunu görmüştü.

"Saçlarını yıkamamı ister misin?" Seungmin bunu beklemediği için şaşırsa da şu an fazlasıyla mutlu olacağı bir durumdu çünkü kolunu kaldıracak hâli yoktu.

"Az önce beni yatakta ağlattın şimdi de saçlarımı yıkamak istiyorsun." Seungmin'in sözlerine ikisi birlikte gülerken Chris suyu açmış ve başlarından aşağı akmasına izin verdikten sonra elini şampuan alarak ilk önce Seungmin'in, sonra da kendi saçlarını yıkamıştı.

Kısa bir duşun ardından çıktıklarında Chris, Seungmin'e kendi kıyafetlerinden vermişti. Yatağın çarşafını hızlı bi şekilde değiştirdikten sonra birlikte yatağa yatmışlardı.

Seungmin, arkasını dönerek uzandığında Chris ellerini onun beline koyarak arkadan sarılmış ve gözlerini kapatmıştı.

...

Sabah çalan kapı ile birlikte hâlâ sarılarak uyuyan ikili uyanmıştı. Seungmin yataktan kalkarken çok hızlı hareket ettiği için canı yanmıştı. Acı ile sızlarken Chris oturmasını söylemiş ve üzerine bi tişört geçirerek kapıyı açmaya gitmişti.

"Günaydın Chris, bak ikimize kahvaltı alıp geldim." Sam neşe ile konuşup içeri geçtiğinde salonda yere atılmış bi tişört görmüştü.

"Günaydın."

"Lan kimin bu tişört?" Sam şaşkınca yerdeki tişörtü havaya kaldırdığında Seungmin merdivenlerden inerek gelmişti.

Sam şaşkınca bi Seungmin'e bi Chris'e bakarken "Sizi Jeongin'e söyleyeceğim." Demişti.