District 9 || Chanmin,Hyunin

31

"Birde bu ikisini buraya mı getirdiniz?!"

"Ne yapsaydık hastaneye götürüp 'kusura bakmayın silahlı çatışmadan çıktık şununla bi ilgilenin' mi deseydik?!" Sky ve Changbin birbirine bağırarak konuştuklarında Bob ikisininde kolunu tutmuş ve ikisinide susturmuştu.

"Tamam gerilmeyin, şu kas yığınını ile ilgilenelim önce, kendisi Seungmin'in önüne atlayarak hayatını hiçe saydı malûm." Dördü birlikte SBMV'nin hastanesine ilerlerken Changbin'de Minho'ya haber verdikten sonra arkalarından gitmişti.

Chris'in koluna müdahale edilirken Minho küfür ederek içeriye girmişti.
"Sikerler böyle işi Kangdae'nin izini kaybettim."

"Ne demek kaybettim!?"

"Bir anda bağlantısı kesildi, operasyondan haberi olmuş olmalı."

Changbin Minho'nun sözleri üzerine gerçekten sinirlenmişti ki çalan telefonunda sinirle açmıştı.

"Ne var Jisung?"

"Ne Jisung'mı?" Minho saniyesinde cıvıyarak Changbin'in dibine girerek kulağına yaslandığında Changbin sertçe kafasına vurmuştu.
"Elimden bi kaza çıkacak defol yanımdan."

"Ya senin elin çok ağır vurma vurma." Minho sızlanarak Sky'ın yanına gittiğinde bir yandan Chris ve Sam'e bakmıştı.

"Lan bunlar niye burda?"

"Yeni mi gördün hyung?"

"Jisung diyince aklıma sadece aşkım sevgim her şeyim geliyor ne yapayım." Minho cıvık bir şekilde konuştuğunda Changbin konuşmasını bitirerek tekrar Minho'nun kafasına vurmuştu.
"Ya Changbin vurma."

"Her neyse, az önce Ryujin'den haber geldi, çocuklar güvende ama dediğim gibi Kangdae bir anda kayboldu." Minho tekrar ciddiyetle konuştuğunda Bob sinirle telefonunu çıkartmış ve Nicha'yı aramıştı.

"Kangdae'nin son bağlantısının olduğu yerdeki adamları yakalayıp getirin." Sert bir ses tonu ile konuştuğunda Sam onun ilk defa bu hâlini gördüğü için şaşkınlıkla ama hayranlıkla bakıyordu. Kendine hâkim olamadan Jeongin'in yanaklarını sıkmaya başladığında odadaki herkes kahkaha atmıştı.

"Ya sen sinirlenince ne kadar tatlı oluyorsun öyle." Sam, Jeongin'in yanaklarını sıkıp öperken Jeongin kendini ondan kurtarmaya çalışıyordu.

"Ne yapıyorsun Sam, tüm karizmam yerle bir oldu." Jeongin sonunda kendini kurtardığında o da gülmüştü.

Sky sonunda Chris'in kolunun sarıldığını görünce ayağa kalkmış ve onun elini tutmuştu.
"Fazla boş ve gereksiz muhabbet yaptınız gidiyorum ben." Kalkarken Chris'i de kaldırınca Changbin dik dik ona bakmaya başlamıştı.

"Binadan ayrılma."

"Emredersiniz Seo hazretleri."
Sky dalga geçerek konuştuğunda gülerek Chris ile birlikte odadan çıkmıştı.

Yaralı olmayan kolundan tutarak kendi odasına götürüyordu Chris'de hiçbir şey demeden onu takip ediyordu.

İçeriye girdiklerinde Sky kapıyı kapattığı anda Chris'e dönmüştü.

"Neden yaptın bunu?"

"Çünkü.. Ben silahıma davranana kadar adam seni vururdu."

"Vursaydı. Neden atlıyorsun önüme?"

"Bence konumuz daha önemli şeyler olmalı şu an."

"Hayır şu an konumuz bu, bana mantıklı bir cevap ver."

"Seni hapse atmam için ölmemen gerekti."

"Ne? Sen ciddi misin?"

"Hayır tabiki." Chris gülerek konuştuğunda Seungmin kaşlarını çatmıştı.